- 438 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CHP VE İSTANBUL MİTİNGİ
CHP VE İSTANBUL MİTİNGİ
Konuya başlamadan önce daha önceki gelişmelere vurgu yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Birincis; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Mersin’de yapılacak ’’milletin sesi’’ mitingi öncesi açıklamasında; ’’Haydi meydana diyorum ilk mitingimiz Mersin’de!" diye açıklamalarda bulunmuştu.
Mitingi sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer yaptığı değerlendirmede şöyle demişti; "Umut Mersin’den yükseldi. Yakın tarihte örneğini yaşamadığımız bir ekonomik krizin ortasında umut Mersin’den yükseldi. ’Milletin Sesi’ne ortak olmak çok anlamlı ve önemliydi. Çünkü ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık günleri birlik ve beraberlikle aşmak zorundayız. Ayrışmanın, kutuplaşmanın değil; değişimin, umudun rüzgarı Akdeniz’e her zaman çok yakışmıştır. Mersin’den yayılan bu duygu eminim tüm ülkeyi saracak. Milletin umutlu sesi gelecek güzel günleri şekillendirecek." diye açıklama yapmıştı.
İkincisi; Bu gelişmeler sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Utanmadan sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz dökülün, 15 Temmuz’da sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse, siz de dökülün siz de aynı dersi alırsınız" dedi. Devamında, "Cumhur İttifakı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız" şeklinde konuştu.
Üçüncüsü; Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın açıklamasından sonra, Kılıçdaroğlu partililere "taşkınlık yapmayacaksınız,sokağa çıkmayacaksınız, büyük bir sabırla bekleyeceksiniz" şeklinde talimat vermişti.
Bu gelişmelerden sonra, birincisi Mersin’de yapılan ’’milletin sesi’’ mitinginden 6 ay geçtikten sonra ikinci ’’milletin sesi’’ mitinginin İstanbul Maltepe’de yapıldı. Her şeye rağmen gecikmeli de olsa önemli bir gelişme olarak kabul edilmeli diyebilirim.
CHP’nin İkinci mitingi Bursa’da yapılacaktı . Ancak Canan Kaftancıoğlu’na hapis ve siyaset yasağı verilince miting İstanbul’a alındı.
Kılıçdaroğu’dan önce kürsüye ilçe belediye başkanları, PM üyeleri ve milletvekilleri çıkıp selamlama yapıldı. Ardından büyükşehir belediye başkanları sahneye çağrıldı.. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu en çok alkış alan belediye başkanı oldu. Kaftancıoğlu kürsüye çıktığında meydan yıkıldı. Sonuçta bu mitingin gerçekleşme nedeniydi.
Gezi Şehitleri ile Gezi Parkı davasında tutuklananların aileleri el ele tutuşarak sahneye çıktı.
Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Kahraman "Gezi Direnişi’nin adalet talebini bir kez daha bu meydana taşıyan herkese merhaba" diye başladığı konuşmasında "kentlerin yağmalanmadığı, kamu kaynaklarının yok edilmediği, nehirlerin özgür aktığı bir gelecek" için adalet talebinde bulundu.
Devamında, "Bu adalet talebi onların özgür düşleri içindir" dedi ve ekledi:"Gezi eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur."
Meydanda "Her yer Taksim, her ter direniş" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu kürsüye gelince,"Az kaldı, bu kentin meydanlarında, sokaklarında, tarlalarında, fabrikalarında, üniversitelerinde özgürce kucaklaşacağız. Meraklanmayın, az kaldı."
İktidarın halkı korkuyla sindirmek istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:"Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz:
"Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu kaçakçıları, baronları, paramiliter yapılar, beşli çeteler, yandaş medya ve beslemeleri, silah kaçakçıları hep birlikte çalışıyor.Bunların tek bir amacı var: Korku iklimi yaratmak ve bundan nemalanmak.Sizi korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar.Şeklinde konuştu
Devamla, "O ve sarayı giderse kaos olur algısın peşindeler. Bunun için sudan sebeplerle evleri basıyorlar, insanları gece yarısı gözaltına aldırıyorlar, tutukluyorlar, okulları basıyorlar, tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Doğayı savunan aktivistlere ağır hapis cezaları verdiriyorlar. Konserleri yasaklıyorlar, Kürtçe müziğe dahi tahammül edemiyorlar."diye açıkladı.
Kılıçdaroğlu, göçmen politikaları hakkında ise şöyle konuştu:
"Türkiye’ye gelen kaçakların, özellikle Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var.Yolgeçen hanına dönen sınırları koruyamayanlar bu devleti yönetemezler.
Sekiz milyon kişiyi plansız, programsız başımıza indirdiler ve ülkemiz artık bu yükü taşıyamıyor. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bu yük taşınamıyor. Bu nedenle gitmek zorundalar, gidecekler.Davulla, zurnayla, kardeşçe göndereceğiz onları kendi ülkelerine." diye vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu,"Bu ülkeden çalınanları tavizsiz geri alacağıma milletimin huzurunda bir kere daha söz veriyorum.Güzel halkım yeter ki sesini yükselt, kim olduğunu asla unutma. Geliyor gelmekte olan." dedi.KAYNAK,EPA
Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde, “Ben asla değişmeyeceğim. Neysem o olacağım. Anlamayı, dinlemeyi, tevazu sahibi olmayı asla terk etmeyeceğim” diye söylemesi cumhurbaşkanlığı adaylığının gayri resmi ilanı olarak yorumlandı.
Kılıçdaroğlu mitingi, “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” türküsünü kadro eşliğinde söyleyerek bitirdi.
Sonuç olarak şunların maddeler şeklinde yazabiliriz:
1 - İlki 4 Aralık 2021 yılında Mersin’de yapılan ’’milletin sesi’’ söylendiği gibi Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yapılsaydı epey mesafe alınmış olurdu şeklinde yorumlanabilinir.
2 - CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Erdoğan için ’’Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor anlaşılan. Çıkmayacağız’’ şeklindeki açıklaması geri atılmış bir adım olarak sayılabilir.
3 - Türkiye’nin başta büyükşehirler olmak üzere birçok şehirde çeşitli kesimler tarafından AKP ve zamlara karşı yükselen tepkiye gereken destek ve duyarlılık gösterilseydi, iktidarın bu kadar rahat hareket etmesi önlenebilirdi.
4 - Dövizdeki yükselişi önleyebilme ve iğneden ipliğe gelen zamlarla yurttaşların bu kadar aç ve yoksul olması izin verilmezdi şeklinde yorumlanabilinir.
5 - CHP’nin bu yetmezliklerini saymasak,İstanbul Mitingi halkın kararlı bir şekilde katılması toplanması demokrasiye güç verdiğini, hak ve özgürlüklerine cesaretle sahip çıkabildiğini göstergesi olarak algılanabilinir.
6 - Maltepe Mitingi’nde verilen mesajlar yarınlara dair umut ve cesaret veren, barış ve kardeşliği pekiştiren mesajlar olarak değerlendirilebilinir..
7 - Diğer muhaliflerle birlik beraberlik içinde hareket ederse çıkacak engelleri aşma iktidar olmayı pekiştirebilir diye düşünüyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.