- 622 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk Yanılgısı
Aşk Yanılgısı
Kararsız ve değişken olan evrende kalıcı şeyler arayışı içinde olan insan, kendi varlığını sağlama almak ve gelecek endişesinden kurtulmak için sağlam bir dayanak bulmak ister! Bu isteğe dair hayaller üretebilir, çoğunluğun kabul ettiği (tırnak içi) “Sağlam” çarelere de yapışabilir. Yanılgı, burada devreye girer.
Sağlam hakikat arayışında bulunulan veya yapışılan “Hakikat”, en değerli ve kabul edilebilir olmalıdır! Bu nedenle abartıya girmek veya sorgulamayı reddetmek yanılgısına girilebilir! Kişi, kendi kabul ettiği veya çoğunluğun kabulü üzerinden yanılabilir!
Aşk yanılgısı, kişinin duygusal eğilimleri ve eksiklikleri üzerinden oluşur! Tüm insanlar için geçerli olan evrenin kararsız ve kalıcı olmayan gerçeklerine direnmek veya çare aramak maksadıyla yardımcı arayışı, “Aşk” doğurabilir… Eğer bir insan, evrenin bu haline karşı bir çare üretemiyor ise aşk ile bağlanılan diğeri de aynı konumda olacaktır. Evrenin hakikatleri karşısında bir de bin de aynı hizada olacaktır.
İnsan önceleri hayal üretiyor, zamanla bu hayallerin çoğu evrenin gerçek işleyişine takılır! Bunlar bazı takıntılar şeklinde açığa çıkar “Takıntılı aşk” benzeri. Aşkın sihirli bir değnek gibi çözüm üreteceği zannı ile aşka büyük manalar yüklenir. Aşkın çeşitlenmesi ve yüceltilmesi çare olarak düşünülebilir. “Ortada sihirli bir çözüm var ve belki insanlar onu kullanmayı bilmiyor.” Böylece aşka daha sıkı sarılmak ve daha ileri aşamalarını bulmak için çalışılır! “Çözüm bulunamamış ise yeterli meyil veya çaba sarf edilmemiştir!”
Son tahlilde; çözüme ulaştırmayan her şey, sorgulamaya açık olmalıdır! Hedefe götürmeyen yolda, kurallara uygun hareket etmek yeterli değildir! Sadece gayret ederek veya büyük sözlerle maksada ulaşılmaz. Evrenin gerçekleri, devamlı bir araştırma gerektirir. Değişim olan bir evrende sabit çözüm aramak “Aşk yanılgısı” gibidir.
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.