- 845 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜL'CE Sevgiye dair...
Gönül Özdemir ile
GÖNÜL’CE
Sevgiye dair...
Bu yazı bölümünde sizlerle sevgi konusu hakkında duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istedim...çünki genel olarak baktığımda en büyük eksikliğimiz bana sevgi gibi geliyor.sevgi herkese göre değişir.çoğu insan gibi dolayısıyla benimde sevgiye bakış açım farklı bana göre;sevgi bir kelebek kanatları kadar narin ve kırılgandır.bir kelebeği tutmaya çalıştığınızda ya onu incitir ya da öldürürsünüz.kendi özünde eğer o sevgiyi keşfedemediyseniz,hiçbir zaman onu tutup yakalayamaz ve o sevgiyle kanatlanıp uçamazsınız.bir şeyi de unutmamak gerekir,sevgi size değil siz ona ait tirsiniz.eğer sözü daha önceden kendinizde benimsemiş bir insansanız gerçekten hayata pozitif bakan yaşadığınız her saniyenin tadını çıkartabilen birisiniz demektir.birde şu da vardır ki bir ortamda sevgi konusu açlığında her kafadan farklı sesler çıkar.genellikle şöyle söylenir,gerçek sevgi yoktur.gitgide ondan soğudum,sevdiğimi zannetmişim aaa sevmek mi tövbe abi sevgi kadar kötü bir hastalık yoktur,ah ah nerde o eski sevgiler,daha bir çok şeyler aslında en büyük sorun bizdedir,her nedense karşı tarafla yaşadığımız her türlü olumsuzluklar sevginin başına patlamıştır.bir insan gerçek sevgi ile sevginin bozulmuş formları arasındaki kıyaslamayı çok iyi yapabilmelidir. Tıpkı üzümle şarap gibi.
Yaşanılan bayatlaşmış her şeyin adını ne olur sevgi koymayın.sevgi varsa eğer sevginiz size yetebiliyorsa karşınızda ki insana senin değil benim sevmem önemli diyebiliyorsanız o sevgide nefret ve diğer nefsani kötü duyguların izi yoktur.her şey eskir,yıpranır.fakat sevgi asla eskimez ve yıpranmaz.artık sevginin adı kullanıla kullanıla çok basit bir kavram haline getirildi.acaba kendi iç dünyamızın kararmasından mı kaynaklanıyor.yoksa sevgiyi,iyiliği,hoşgörüyü bir ard niyet beklemeksizin yapılan yardımı,zıt taraftaki kin ve nefrete,menfaate,bencilliğe,yenik mi düşürdük yüreğimizde.sevmeyi lügatlerinden silmiş ve sırf yaşamak olsunda nasıl olursa olsun diyerekten iğrenç çıkarları için bu güzel sözcüğü hoş görü bezirganlığı yapmak değil de ne?..
Bahar geldi.çevrenize bir bakın bakalım!... Sevgiyle tohumlarından bin bir evreden geçtikten sonra toprakta cıvıl cıvıl açan çiçeklere,sevgiyle yağan yağmura,bir yağmur damlasını sevgiyle yaprağında taşıyıp sonra o damlayı kışlara böceklere sunan ve onlara barınacak yer temin eden ağaçlara bakın.kayaların üzerlerinde yetişen çiçeklere ağaçlara bakın.yolda yürürken menfaatsiz ve saf bir bakış görmek istiyorsanız bir çocuğun annesinin elini tutarken yüzündeki masum ifadeye dikkatle bakın,inceleyin çevrenizi o zaman anlayacaksınız ki gerçekten her şey sevgiyle ayakta durabiliyor,İşte sevgi kelimesinin derinliklerine indiğimiz zaman mütiş engin bir iklime sahip olduğunu görüyorsunuz.eğer bir insanın özünde sevginin kıvılcımı yoksa onun ağzından çıkan her kelime fersiz ve bitkindir.özünde sevda volkanları taşıyan kalplerde, her söz,ve bakış her duruş her bir kelime ayrı bir aşk ve vecde nüvesini gizler.
Sevmeye mecburuz sevgili okuyucularım,bu kavramdan hoşlanmaya da mecburuz.Bizler sevgiye sitem ederken,bu kelimelere zerzenişte bulunurken,kalplerin öz mayasını ve güç kaynağını kuruttuğumuzu idrak ederiz.O zaman iş işten geçmiş olur.yaşadığımız bu zamanda Muzikten hoşlanmayan var mıdır?...varsa sevginin eksikliğine delil değil midir? Resim ve,şiir edebiyat,tarih vs...buna benzer güzel sanatlardan hoşlanmamak ta özdeki küflenmenin bir ikaz sinyalidir.unutmayın güzel gören güzel düşünür.Siz nasıl görüyor ve düşünüyorsanız karşınızdaki insanlarda mutlaka o şekilde düşünür.Ve her şey eskir,yıpranır her filiz her tohum baharda tekrar canlanır meyve verir bazı sözler kelimeler zamanla anlamını yitirip kumsala yazılan yazılar gibi bir dalgayla silinip gider.Ama sevgi kelimesi o kalpteki asıl duygu asla asla silinmez.
Evet sevgili okuyucularım iç dünyanıza yani özünüze dönerek bir düşünün bakalım.Gerçekten sevmeyi ve sevilmeyi biliyor ve hak ediyor muyuz?Bu kez benden bu kadar!..Gelecek sayıda buluşmak üzere hoşca kalın ama sevgisiz kalmayın’..
Sevgili gönül dostları,köşe yazılarımdan bir bölümü sizlerle paylaşmak istedim,biraz uzun bir yazı,ama sabır gösterip okuduğunuz için teşekkürler,
saygılarımla
YORUMLAR
Ah bir de noktalama işaretlerinden sonra büyük harfle yazabilseniz... İnanın yazınızı sevmeyi başaracağım, belki...
Bizi (yani okuyucu kısmısını) seviyorsanız lütfen ama lütfen noktalamalardan sonra büyük harfle başlayın... Ayrıca her noktalama işaretinden sonra boşluk bırakın ki, gözümüze eziyet edilmesin...
Sitemkar okur Nerio...:)