- 271 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bukalemun Çağlarda
BUKALEMUN ÇAĞI
“Hala körsün içinde bulunana karşı.”
(Ses ve Öfke/ William Faulkner)
Bindiği dalda, kokladığı gülde, düştüğü elde, sürekli renk değiştiren bir bukalemun bir gün sevdiğine şöyle dedi: “Bak güzelim, canım cicim can sevdiğim, senin için değiştirmediğim renk ve desen kalmadı, Senin için her kılığa girdim, her renge katlandım, dünyada kullanmadığım renk ve desen kalmadı, anla seni ne kadar seviyorum.”
Bunun üzerine eşi şöyle demiş: “Keşke bana bir renkle gelseydin! Sadece kendi renginle! Yüreğinle! Kendin olarak gelebilseydin.”
Her devirde, yağcılar yalakalar, dalkavuklar illaki olacak. Olacak menfaatin kulu kölesi olanlar, olacak paranın pulun kölesi olanlar. Olacak her zaman hırsı için dünyayı ateşe verecek olanlar…
Sevgi derler aşk derler, başka neler derler neler. Binbir türlü yüzleri vardır. Bir şeyi elde etmek için, bir makamı ele geçirmek için, arzularına ve hedeflerine nail olmak için, her türlü filim ve dolabı çevirirler. Onların yanında bukalemun çok masum kalır. “Bunlar garip insanlar. İyi ki ben onlardan değilim.”(Ses ve Öfke/ William Faulkner)
Hele günümüzde o kadar bukalemun çeşidi var ki, saysanız bitiremezsiniz. Ahlakını, menfaatin oluşturduğu insan, en tehlikeli insandır! Belki bukalemunun yazgısı değişmek olabilir, ama şahsiyet ve karakter sahibi olan birinin kaderi bukalemun gibi olmak değildir.
Yüreği çağın ışığı olanlar, çağın tanığı olanlar, elbette, bukalemun ahlakına sahip olamazlar. Olgun ve erdemli olan, içten ve samimi olan, ruhunu kalbini ve yüreğini konuşturur, bedenini konuşturur, hakkın ve hakikatin sözünü söyler. Çağının dipdiri bir tanığı olur. Bir yaşamda ego tanık olursa, akıl da sanık olur!
“Her yerde o bayağı şakşakçılık, haksızlık, çıkarcılık, hainlik, dolap; dayanamıyorum artık”
İnsandan Kaçan/ Molière
Eğitimci Yazar
Ramazan ÇETİN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.