- 436 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Adamı Aşamayacağımı Anlayınca Daha Fazla Direnmedim Pes Ettim
Salgın dönemi, kısıtlılık hafif yollu gevşetilip tedbirli sosyal etkinlik kısmen faal hale gelince berberler de belirli saatlerde mesleklerini icra etmeye başladılar. Aylardır düzgün bir traş imkanı bulamamış olmanın verdiği dürtüsel bir hamleyle ilk günden traş olmak istedim ve berberimi aradım. Yakındaysanız müsaitim gelebilirsiniz abi dedi ve hemencecik dükkanının yolunu tuttum.
...
Berberim takriben dört beş yıldır sürekli uğradığım düzgün bir kişilik. Sakin ve sessiz. Oldukça kanaatkar. Tarzımı da kavradı. Ayda bir uğruyorum. Kendisi baya yoğun ama elemanı sakin. Salgın döneminde dert yandı biraz. Müşterinin şartlar kaynaklı bu işe çözüm bulduğunu, edindiği bir cihazla eşine ve çocuklarına kesim yaptırdığını, bu yolla bu tür bir giderden kurtulduğunu anlattı her seferinde.
...
Geçim zor bizim için dedi. Kira elektrik su vergi, müşterinin çayı kahvesi önemli bir maliyet diye bahsetti. Üstelik yüklü bir bağ-kur pirimi ödüyorum bu da işin tuzu biberi diye belirtti. Neyse ki son traşımda emekli olduğunu, primden kurtulduğunu, otuz yıl pirim ödeyip sekiz küsür bin günden dört bin dört yüz lira maaş bağlandığından söz etti. Bizim için sevindirici bir durumdu bu.
...
Konumuza dönelim tekrar. Dükkanına geldiğimde koltukta bir müşterisi var berberin ve ben arkasından sıradayım. Hemencecik biri daha geldi sıra benim diye. Çivi gibi pıtrak gibi çetin bir adam. Sıska kısa ve çelimsiz. Sıradamısın diye sordu. Evet dedim. Sıra benim olmalı telefon ettim daha önce dedi. Ben de aradım dedim. Saat kaçtı dedi şu vakitti dedim. Ben senden önce aramışsım dedi. Hem berberi nereden tanıyorsun ki diye bahsetti. Müşterisyim bir kaç yıldır dedim. Oysa ben köylüsüyüm dedi
Öncelik alma adına tüm bu hamleler bu girişimler. Peki işin nedir senin çalışıyor musun yoksa emekli misin dedi. Falanca yerde falanca kurumdayım dedim. Vakit sorunun yok o zaman senin, ben nüfusçuyum mesaiye yetişmeliyim bir ton iş var dedi. Benzer bir iki hamle daha geldi arkasından. Buyurun sıra sizin dedim. Adamı aşamayacağımı anlayınca daha fazla direnemedim pes ettim. Geçti kuruldu koltuğa. Bir güzel traş oldu. Çıkarken de arkadaş akşam hayırlı iş olmamış olsa sıramı sana verirdim dedi. Gönül almak istedi. Sorun yok, mesele değil diye cevap verdim ve koltuğa güç bela oturdum.
...
Berberin hiç müdahalesi olmadı duruma. Yapabileceği bir şey de yoktu. Bizim ne kadar sakin, köylüsününse ne çetin ceviz olduğunu biliyordu. Müdahalenin sonuç vermeyeceğini baştan görüyordu. Bir berber sırasında bile her türlü polüme başvuruluyordu. İnsan insan için en ufacık bir öncelikte bile bulunmuyordu. Akılda da olay ve kişi kalıyordu.
Kemal SEYFİ
14.08.2022
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.