- 320 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Evlilik Üzerine
EVLİLİK ÜZERİNE
Evlilik, iki insanın hayatlarını birleştirip yola beraber devam etme isteklerini çevresindekilere duyurmasıdır. Böyle bir düşüncede her şey gayet güzel başlar. Aranılan mutluluk, huzur bulunmuştur sonunda. Bu güzel tablonun böyle sürüp gitmesi yine eşlerin birbirlerine gösterecekleri sevgi, saygı ve sadakat’e bağlıdır. Buna riayet ederlerse ilk günkü gibi heyecanla devam eder evlilik.
Tabi her zaman evdeki hesap çarşıya uymaz. Bariz sorunlar ortaya çıkabilir. Zaman içinde ufak tefek fikir ayrılıklarının çıkması normaldir. Ama bu ayrılıklar kırıcı oluyorsa ve her seferinde kavgalara sebep oluyorsa işler yolunda gitmiyor demektir. Bu sorunların büyük bir çoğunluğu kalıcı değildir. Karşısındakine anlayış göstererek ve en önemlisi orta yolda buluşarak pekala halledilebilir. Bunları yaparken eşlerin doğrudan sorunları çözmesi beklenir. Kadın ve erkek her ne sebeple olursa olsun dışarıya kapılarını kapamalı; aile içindeki sorunlara kendileri çözmeye çalışmalıdır.
Bunu yapabilmek için önce eski alışkanlıklardan vazgeçilmelidir. Mesela bu alışkanlıkların içinde neler vardır? Aile olmadan girip çıkılan ortamlar, görüşülen kişiler ve aile bireylerinin hayatın merkezinde yer alması. Evlilik çoğu yönüyle bir değişimi gerektirir. Evlenince eskisi gibi her ortama girip çıkamazsınız. Sorumluluğunuz olan bir aileniz vardır, bu da başınıza buyruk olmamayı gerektirir. Eskiden sık görüştüğünüz ama şuan faydadan çok zarar getirecek insanlar vardır. Bunlarla aranıza mesafe koymanız gerekebilir. Önceden hayatınızın merkezinde aileniz ve yakın akrabalarınız vardı. Her şeyinizi onlarla paylaşıyordunuz. Ama şimdi önceliğiniz yeni çekirdek aileniz ve hatta çocuğunuz olacaktır, olmalıdır da.
Neden diye soracak olursanız aile olmak bunu gerektirir. Evet; anne -babanızı, ailenizi atamazsınız ama kendi ailenizin sağlığı için onları bir noktadan sonra geri planda bırakmak zorundasınız. Hiçbir eş aile içi olaylara( sizi ilgilendiren) dışarıdan müdahale edilmesini istemez. Maalesef bu durum ülkemizde büyük sorunlara neden olmaktadır. Ailesinden kopamayan eşler, aile içi ilişkilerine dışarıdan müdahale edilmesine ses çıkarmamakta ve buna seyirci kalmaktadır. Bu da eşler arasında ve aileler arasında gerginliğe neden olmaktadır. Bu gerginlikleri yaşamamak için en iyisi kendiniz olmanız. Düşünmeniz gereken her şeyden önce siz, eşiniz ve çocuklarınızdır. Bu dengeyi kurmak sizin elinizdedir.
Her ne olursa ve her kim olursa olsun insan bu hayatta yeri geldiğinde hayır demeyi bilmelidir. Hayır demeyi bilmeyen insan her zaman açık kapı bırakmaktadır. Bu da insanların bu kapıdan dilediği gibi girip çıkmasına neden olmaktadır. İşte kırılmalar tam da bu noktada başlamaktadır. Bu kırılmaların, hatta daha büyük sorunların önüne geçmek için eşler ailelerini değil kendilerini kayırmalıdır. Bunu yaparken kimseyi kırmadan yapmalısınız ki, araya soğukluk vb. durumlar girmemelidir.
Sonuç olarak özetleyecek olursak; evlilik eşler arasında yapılmalıdır. Geriye kalan aile fertleri yerini iyi bilmelidir. Kimsenin başkasının hayatına karışmaya hakkı yoktur. Üstün Dökmen’in de dediği ‘’ Evlilik tango gibi iki kişi arasında olmalı. Bizdeki ise halay gibi olup gibi aileler arasında yapılmakta ve sülalelerin de dahil olduğu ortaya karışık bir çorba çıkmaktadır. Bu da olumsuz sonuçlara maruz bırakmaktadır. Sanırım böyle kötü bir sonu kimse istemez. Lütfen çok hassas bir yapı olan evlilik konusunda daha bir hassas davranalım. Mutlulukla kurulan yuvaları hüsranla yıkmayalım.
NECATİ DİLEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.