İlçemizdeki okulların önünden geçerken, öğrencilerin kendi aralarında geçen konuşmalarını dinlemekten kndimi alıkoyamıyorum.

Dört veya beşer kişilik guruplar halinde toplanan öğrenciler ve aralarında geçen konuşmalar ise en çok okul kırmak, ders kırmaktan söz ediyorlar. Okul kırmak belli bir nedeni olmadan sadece sürtmek için yapılan kaçışlardır. Okuldan kaçmak için belli bir program yapılmaz. Genellikle olaylar birden gelişir ve uygulanır. Kimileri içinde okul kırmak bir alışkanlık haline gelmiş bulunuyor. Hatta öğrenciler arasında itibar meselesi haline dönüşmüş birbirlerine benim beş günüm var, ya senin diye hava atmaktan geri kalmıyorlar. Halbuki bu yaptıklarının onlara [sömestri] sonunda pahalıya patlayacağını düşünemiyorlar.

ÖĞRENCİ ARKADAŞLARIMA SESLENİYORUM.
Okulun rutin günlerinden biri daha. Tam kapı önüne geldiğinizde akşam rüyanızda gördüğünüz bir sahne canlandı gözünüzde. En sevdiğiniz artistin filmi iki adım ötedeki kahvehanede videoda oynuyordu. Veya daha çok örnekle çoğaltılabilir bu akıl çelmeler veya özgürlüğün çekici çağrısı. Sizde adımınızı okul kapısından içeri değil dışarıya doğru attınız. Ve bir anda kuş kadar hafif hissettiniz kendinizi. Ama birde içinizi donduran panik ve suçluluk duyguları var. Hangisi daha iyi? Koşup uzaklaşmak mı yoksa tekrar okula dönmek mi? Bunun kararını hiç birim iz o an düşünemezsiniz. Çünkü okul kurumunun var olduğu günden beri okuldan kaçmak veya başka bir deyişle okulu kırmak var olmuştur.

Örneğin evde verilecek hesap. Kimimiz bununla bir çok kez karşılaşmıştır. Bunu kolayca anlatanlarımız da vardır zor ve yanak sızılarıyla anlatanlarda. Birde bu yetmiyormuş gibi ertesi gün okula verilecek hesap çıkar. Sonuç olarak okulun kırılan günleri onarılmaya çalışılır. Ama giden veya kaçan gün sayısı [sömestri] sonlarında karnede görünür. Görününce de "takke düşer kel görünür." Kelin görünmesi de çeşitli şekillerde açıklanabilir. Kimimiz güler geçer, kimimizde kara kara düşünür. Önümüzde ki yıl hepinize başarılar.

nazmice 13.08.2022 08:52

[ARŞİVDEN: SARAY’A HİZMET SİYASİ BAĞIMSIZ GAZETE 30 EYLÜL 1993 SAYI: 1304)