- 183 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Elif' in öyküsü - VII -
Salon kapısı açıldı mübaşirin seslenmsiyle içeri doluşup yerlerini almış oldular
Hakime tekrar dosyasını açtı taraflara bakara, yaz kızım
Gereği düşünüldü:
Davalı vekilinin usulle ilişkin itirazlarının yasal dayanakları olmadığından REDDİNE
oturumun devamına dedi,
Davacı vekiline : diyeceğiniz var mı
Davacı vekili: dilekçemizi tekrarla davamızın kabulüne müvekkil elif ile davalı x’ in
boşanmalarına karar verilmesini talep ediyoruz
Hakime, davalı vekiline döndü;
Davalı vekili; savunmamızı iddialarımızı tekrarla koşulları gerçekleşmeyen tersine davacının
kusurlu olması nedeniyle öncelikle davasının reddini ; olmazsa olsa olsa tarafların bir yıl
süreyle ayrı kalmalarına; ayrıca düğün masraflarımız için hesaplanacak maddi ve takdir
edilecek manevi tazminata karar verilmesini arz ediyoruz , değince,
davacı vekili:
bu istekler savunmanın genişletilmesi olup muvafakat etmiyoruz dedi, devamla tazminat
istemleri harç yatırmalarını ayrıca sürecin sonunda haklı çıkarlarsa ek dava açabilirler
itibar edilmemesi gerekmektedir;
Yargıç Bu isteklerin esasla karara bağlanmak üzere oturuma devamına dedi
Davacı vekili;
Ayrıca müvekkil mağduredir, daha fazla rencide edilmeden karar verilmesinin
hukukun ruhuna uygun olacağı geciken adaletin eksik yanı olacağı kanaatindeyiz
bu nedfenle nafaka vs de istemiyoruz takdir kürsünündür elbet, dedi.
Mağdure müvekkilin bu iki üç aylık süre içinde neler çektiğini nelere katlandığını
kendisi anlatsın da kim kusurluymuş kim kimden
tazminat istemeliymiş bunca insan da tanık olsun dedi, kürsüye baktı
Hakime mübaşire baktı, mübaşir , davacının ayağa kalkmasını işaret etti
DavacıElif kız ayağa kalktı;
Efendim, ilkokulu bitirdiğimde 12- 13 yaşlarında bir çocuktum Derslerde başarılı bir öğrenciydim
Öğretmenim okumalısın diyordu. Diyordu ama olanağımız yoktu bir dağ köyündeniz İlçede bölge
yatılı okul olduğunu biliyorduk babam da istiyordu ama anam karşı çıkmıştı zaten hep onun
dediği oluyordu yine öyle oldu kış ayları evde halı yastık tezgahına oturttu yaz ayları ot ekin koyun
kuzu peşindeydim derken yaş 15-16 oldu amca akraba yüzü görmez olmuştum yasaktı
Böyle devam ederken bundan 4-5 ay önce anan evin çatısı değişecek kiremit ya da saç olacak demiş
tutturmuştu Bir usta buldum ’ dedi getirdi konuştular pazarlığını yaptı iki- üç gün sonra usta geldi başladı
İyi bir insandı neme lazım ’ha kızım de kızım ’ der gönlümüzü hoş tutardı iki üç gün sonra yanında biriyle
geldi oğluymuş
Ama hiç babasına benzemiyordu kılığı kıyafeti ve kaba hareketleriyle güya bana kur yapıyordu.
3-4 gün sonra ufak tefek hediyelerle anaları da gelince niyetlerini anlamıştım zaten anlamayan
kalmamıştı köyde Yüz vermiyor tavrımı koyuyordum anası tekrar geldiğinde ’ hoş geldin! demedim
Oğluna da gerektiğinde ’yılışma’ diyor tersliyordum Bu da anasının hoşuna gitmiyordu elbet
Akraba çocuklarına göstermeyen yüz vermeyen anam bunlara karşı bambaşka
davranıyordu Köyde herkesin dilindeydim gezemez olmuşum .
Herkes anan da bunların neyini beğendi nelerine tav olduysa hele oğlan da
oğlan olsa senin gibi kıza köyde delikanlı mı yoktu vs. acınıyorlardı
Emsalim kızlar sen böyle yakıldıktan sonra bizi bekleyen de aynı kötü kader diyor ,
varsa kaç kız kaç. diyorlardı ama bizimkiler hele amcalarımın korkusunda kim cesaret
edebilirdi ki.
Hele delikanlılar gülüyorlar ’ hayırlı olsun ne diyelim’ diyor dalga geçiyorlardı.
Bunları da anlatıyor. sevmiyor istemiyorum bu işin sonu hayır olmayacak diyor
gözyaşım kurumuyor yüzüm gülmüyoor kolum kanadım yaşaşam hevesim kalmamıştı
Ananım aldırdığı önemsediği yoktu
’ Diyenler de halt etmişler, sen de ’ deyip kestirip atıyordu
Bir ana bu kadar taş yürekli olur muydu
Oluyormuş demek ki
Böyle vurdum duymaz katı davranırken bir yandan da canıma kıymamdan korkuyordu
Hiç olmadığı kadar yumuşak davranıyor uysal oluyor
’ Bak kızım şehirli olacaksın onlar çalışacak sen evinin hanımı olacaksın ot ekin yaban
derdin olmayacak, daha ne istersin’ diyor verip veriştiriyordu
Nitekim olan oldu Nişan oldu alelacele düğün oldu iki ay gibi kısa bir nişanlılık dönemi
yine gözyaşlarımla geçerken davul zurnayla kapıya dayanıp oldu bittiğe getirmek istiyorlardı
Derken göçebe gibi traktör dolusu çoluk çocukla kendimi kasabada köhne bir evin önünde buldum
- Devam edecek -
Son gece işte o gece serencemi -VIII -
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.