2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
328
Okunma
Faziletli elitler derken aristokrat olanlar, erdemli ahlaklı olanlar, görgülü kültürlü olanlar, en az üç kuşaktır bu minvalde ilerleyenlerdir. Geçmişi olan, iyi işler yapmış olanlardır. Bir nevi bilgelik konumuna gelenlerdir. Sonradan görmeler, varlığı elitlik sananlar, bir yolunu bulup zengin olanlar değil. Parayı yolda bulsa da tenezzül etmeyen, su içen yılan da olsa dokunmayan, uyuyan insanı uyandırmayan, gürültü patırtı yapmayan, kalabalıklarla hareket etmeyen, her tür imkanı olduğu halde mütevazi hayat yaşayan, şaibesi olmayan, sırtında yumurta küfesi taşımayan kişilerden bahsedilmektedir.
………………………
Bu tip insanlar mazluma dokunmaz. Dokunmaktan öte bir iyilik yapılacaksa önce mazlumdan başlar. Mazlumu ayırmaz, itelemez ötelemez, yaptığını baş kakıncı yapmaz, ağa misali sırtınızda donunuz yoktu kim aldı bunu size demez. Mazlumun gerekirse elinden tutar, imkan edinmesine vesile olur, önünü açmaya fırsat sunar.
………………………..
Oysa düne kadar kendisi mazlum olanın mazluma bakış açısı daha farklıdır. Mazlum onun meselesi değildir artık. Ne sofra ne yol arkadaşıdır. Ne sırdaşı ne fikirdaşıdır. Mazlum mazlumluğuyla kalmalıdır. Mazlumun yeri kendisinden aşağıda olmalıdır.
………………………..
İnce bir ayırımdır bu. Sanılır ki seçkin bir zümre hep baskındır. Jakobenliği ayıralım bundan. Seçkin olanın irfanı izanı ve vicdanı olanını alalım ve bir hakkı teslim edelim. Bu insanlar mazlumla aynı sofraya oturmazlar, aynı yolu yürümezler ama mazlumun ilerlemesine, sınıf atlamasına destek olur, fırsat verirler.
Kemal SEYFİ
11.08.2022