Şu hayatta su gibi ol! Temas ettiği yere can katan, girdiği bünyeyi canlandıran, her yudumu ayrı, insanın adını koyamadığı tarif edemediği kokusu bile ayrı keyif veren, ne tatlı ne tuzlu ama tam tadında olan, soğukta içini ısıtan, sıcakta ateşini alan, sıcağı ayrı soğuğu ayrı güzel olan. Bir arkadaş ortamında mesela, girdiğin yerde insanları neşelendiren, durgun ortamı harekete geçiren, çevresine enerji katan, arkadaşının yüzünü gülümseten, canı sıkkına moral olan, kafası karışık olana yol, sorunu olana çözümü gösteren, insanlar teşekkür etmese bile davranışlarıyla teşekkürü hak eden...
Şu hayatta su gibi ol! Bulunduğu yere maksimum uyumlanan,
Ben şöyleyim ben böyleyim demeden, bizde böyle işine gelirse demeden, bulunduğu kaba uyum sağlayan, nerede durması gerektiğini nerede akması gerektiğini bilen, ne “illa akacağım” diye durduğu yerde köpüren ne de yol bulduğunda “yok akmayacağım canım istemiyor” diye sızlanan, yolunu buldu mu da yorulmadan az çok demeden durmadan akmaya devam eden, önüne çıkan engele takılmadan, engele değil engeli nereden nasıl aşacağına bakan…
Bir işe girdiğinde mesela, görevini en iyi şekilde anlayama çalışan, çevresindeki insanlara bulunduğu ortama uyum sağlayan, “benim görevim bu ben onu yapmam” demeden gerektiğinde işi toparlamak için arkadaşına destek olan, gerektiğinde kendi çöpünü kendi boşaltan, gerektiğinde işi pazarlamak için bir sunum yaparken aynı zamanda müşterisine tatlı ve çay ikram edebilen, kariyeri için basamakları tırmanmaya çalışırken biri çelme takmaya çalıştığında, bir iftira attığında yıkılmayan, ona cevap vermeye değil varmaya çalıştığı noktanın hakkını vermeye çalışan, başarısız olduğunda oturup ağlamak sızlanmak yerine iş nerede tıkanmış nereye kadar doğru gitmişim nerede yanlış yapmışım diye fark etmeye çalışan, düştüğü yerde kalmayıp, kalkıp mücadelesine devam eden…
Şu hayatta su gibi ol! Yol alırken yoldan almasını da bilen, vermesini de bilen,
Kendinden daha yoğunu gördüğünde onu çözüp bünyesine katabilen, kendinden daha az yoğunu gördüğündeyse bünyesindekini ona aktarabilen, bir kayanın yanından geçerken ondaki tuzu alabilen, bir ovadan geçerken taşıdığı minerali besini toprağa aktarabilen, öğrenmeyi ve öğretmeyi bilen… bir tura çıktığında mesela, kendine bir rehber edinip o bölgeye hakim, yetkin kişiden öğrenebilen, “bu taraf daha güzel gibi sanki öyle hissediyorum” deyip rüzgar nereden eserse canı nereye isterse savrulan değil yolu yöreyi bileni, rehberini takip edebilen, senden daha iyi bileni bulduğunda ona yapışıp ne öğrenebilirim diyebilen, bilgiye öğrenmeye ihtiyacı olanı bulduğunda da bilgisini paylaşmaktan çekinmeyen…
Şu hayatta su gibi ol! İnsanların en ihtiyacı olan şeylerden biri olup en az dikkat çekebilen,
İhtiyaç giderirken insanmış, bitkiymiş, hayvanmış ayırt etmeyen, bedava veya bedavaya yakın kolaylıkta ulaşılabilmesine rağmen yokluğunda can pahasına sarılmak istenen, normal zamanda pek hatırlanmasa bile ihtiyaç duyulduğunda fayda vereceğinden emin olunan…
Bir eğitmen, bir yetiştirici olduğunda mesela, karşısındakinin ihtiyacını fark etmek için, onun hayatla hangi kanaldan iletişim kurduğunu anlayabilmek için çırpınan, onun anlayabileceği zamanda onun anlayabileceği şekilde onun anlayabileceği miktarda onun ihtiyacını ona verebilen, ve sonrasında da alkış beklemeden görevini yapmış olmanın mutluluğuyla bir sonraki öyküye devam eden, biraz olsun fayda verebilmek için tüm imkanlarını ve gayretini ortaya koyan, yeri geldiğinde karışışındaki için baskı kurabilen, yeri geldiğinde ona yolu gösteren, yeri geldiğinde destekleyen, yeri geldiğinde kalkması için elini uzatan, yeri geldiğinde düştüğü yerden kalkmasını öğrenmesi için içi gitse de el uzatmayan…
Şu hayatta derin su gibi ol! İlk rüzgarda dalgalanmayan, dalgalandığında da hemen sönmeyen,
Karşılaştığı baskılara karşı dayanıklılığı olan, hemen tepki vermeyen, duruşunda, ilerleyişinde netlik olan, gerektiğinde buhar gerektiğinde buz olan ama ne baskı olursa olsun rengini belli eden rengini kaybetmeyen, kolay kolay kirlenmeyen, kirlense de temizlenmesini bilen, öyle ki dünyanın her yerinde temiz olmanın ana maddesi olan, bazen yağmur olup akan, bazen kar olup saran…
Bir anne-baba olduğunda mesela, evladı kötü bir şey yaptığında hemen kaygıya kapılıp evhamlanmayan, evladı bir hatasını telafi etmeye çalışırken de ilk iyi davranışında heyecanlanıp yelkenleri suya indirmeyen, evladı için sabırla çaba gösteren, mücadelesini veren, ne olursa olsun harekete, yoluna devam eden, hata yaptığında ümidini kesmeyen, başarılarıyla da rehavete kapılmayan, hayata karşı dik duruşunu, çocuğuna örnek oluşunu bozmadan gayret gösteren…
şu hayatta su gibi ol! Girdiği yerden bir gün çıkacağını da bilen, geçiciliğinin farkında olan… en güzel yerde de olsa bir gün buharlaşıp gideceğini bilen, en güzel gökte de olsa bir gün yağmur olup düşeceğini bilen…
Şu hayatta su gibi ol! Her damlasının ayrı bir anlamı, bir faydası ve bir güzelliği olan...