Bir çok anne ve baba çocuklarının vurdum duymaz olduğunu düşünür. Hatta bu konuda
onlara baskı yapıyorlar ve bunalıma sokuyorlar. Fakat büyüklerimiz düşüncelerimizi
dinlemekten dahi acizler. Söyledikleri tek şey "sen daha çocuksun anlamazsın" on dokuz ,
yirmi yaşındaki bir insan sizce çocuk sayılır mı? Tabi ki hayır. Her şeyin bilincinde ve
geleceğini düşünen hatta bu konuda planlar dahi yapan insandır.

Eğer ki bir baba veya anne çocuğunun fikrini beğenmez ve yanlış olduğuna karar verirse
bunu çocuğuna sakin bir şekilde anlatabilir. Çünkü her anne ve baba çocuğunun iyi yetişmesini
ve iyi bir hayat sürdürmesini ister. Fakat anne ve babalar çocuklarının hiç bir fikrine katılmıyor.
Ve onlara bağırarak "benim istediğim olacak" diyor. Tabii buda gençlerimizin vurdum duymaz
olmalarına sebep oluyor.

Büyükler, anne ve babalar sizlerde genç oldunuz...Bizleri biraz olsun anlamanız gerek. Biraz
hoşgörü, karşılıklı sevgi saygı, iyi bir diyalog her şeyi düzene koyacaktır. İşte bu yüzden anne
ve babalardan çocuklarına yakın olmalarını istiyorum. Gençlerimiz mutlu olabilsinler diye.

Gençlerimiz sevgiye muhtaç olduğu gibi, ilgiye daha fazla muhtaçtırlar onların her alanda başarı
sağlaması için büyük bir şevkatle onlara , yaklaşmamız gerek onların fikirlerine saygı duyarak başarılı
olabilmeleri için yan katılımlar yapmalıyız.

Ülkemizde ki işsizlik sorunu da gençlerimizin üzerinde büyük etki yapmaktadır. Buna büyüklerin
yaptığı baskıda eklenince içinden çıkılması zor bir belaya dönüşüyor. Aslında bu zorlukları aşmak
ve başarı göstermek zoraki ve baskı ile gerçekleşmez. Büyüklerimizin gençlerimize yol göstererek
aşılması mümkündür.

Bizler birer genç olarak tek istediğimiz büyüklerimizin biz gençlerin fikir ve düşüncelerine saygı
duymalarıdır. Her insanın aklı vardır, ve kendisi için en doğru olanı seçecektir.


[ARŞİVDEN : 15 EYLÜL 1993 SAYI: 1303 SARAY’A HİZMET SİYASİ BAĞIMSIZ GAZETE)