- 400 Okunma
- 5 Yorum
- 5 Beğeni
HÜZÜN COĞRAFYAM...
Düşlerini saklı tut, sevgili bayım hele ki düşmeye gör aşka.
Manen zenginim varsın olmasın dünyada dikili ağacım bazen bir dikit gibi bazen saçaktan akan su gibi sekerim ve bilmediğim kadar s/akarım en çok da sevdiğimde gözüm görmez önümü.
Mizacı kayıp düşlerin belki de savruk duygularım ve gözüm her seğirdiğinde sen gelirsin aklıma.
Sudan çıkmış balıktır nazım.
Sureti kati dinmez esintim.
Surlarda saklı sırlarım ve ben şehrin de aşkın da müptelasıyım.
Ne çıkar ki istila etmişse gökdelenler şehri söyle ne çıkar?
Varsın çıkarma cebinde sakladığın düşlerini ben tahayyül ederim de içinden geçeni.
Çok oldu buralardan geçmeyeli ve gerçekten de çok oldu kimi insan bir tefrika ise yürekteki sitem bir dilekçe ise evrene sunduğum en elzem.
Dipçiği kalemin…
Ah, ben kaç kere dibi gördüm, bayım.
Bitimsiz bir mecradır bende saklı ve biteviye arşı alaya çıkar ruhum ve coşkum ve sökün eder vecizelerim sonra sükût eder yalnızlığım nihayetinde rükû ederim ve tek ricam var evrenden.
Hizaya gelmeli insanlık varsın hazan makamında salınayım.
Sarmalında sevginin ve inancın varsın ateşlerde kavrulayım.
Ateştendir sevgim aşina olduğum.
Aşikâr sebepli sebepsiz severim bazen yok sayıldığım.
Ulu Rabbim, yoktan var eden ve ben yokluğa haiz hiçliğin de kıvrımlarında asılı bir yıldızım ve de rüzgâr içime ters estiğim bazen de ters ters bakar insanlar sevgimi coşkumu gördükçe ve hesabım kesilir işte o an ve ben daha büyük adımlarla sever koşarım Mevla’ma.
Hüznüm bir resitaldir.
Hüzzam makamında saklıyım ben hem…
Bencileyin bir gölge belki yürekte seken kor bir hece elbet aşka bağdaş kurduğum ve acıya ve de özleme bağışıklık kazandım.
Bahşedilen nefesi tüketir de tüketirim ama yetmez.
Yatıya kalan duygulardan kanaviçeler işlerim elbet bende dert bitmez.
Renklerdir coşkuma eşlik eden ve işte en ulu rakım evreni tavaf ettiğim ve anbean büyüyen Allah sevgimle gerçi nazarında insanların bir meczup bir deli olsam da elbet kemale erecektir varlığım ve sözcüklerim, bayım.
Aş ererim bazen.
Aşka kıymet vermeyenleri yok sayarım yine de içim rahat etmez uzatırım elimi:
Bazen taşlandığım.
Bazense taçlandığım.
Kimdir neyin nesi, önem arz etmez çünkü koşulsuz sevgiyi mesken edindim ben ve mademki Yaratandan ötürü yaratılanı sevmektir arz edilen…
Hüzün coğrafyamda tanıdık bir simadır da özlem:
Batılı sözcüklerin belki de atıl duygular ve ihbar ederim sevgimi bazen suçumu günahımı ve tövbe ederim biteviye ve daim kılırım illa ki: kıyama durduğum her sefer bir sefer tası büyüklüğünde yüreğim nasıl da tıklım tıklım ve içine sakladığım koca kâinatı tavaf ederim gün ve gece bazen geceden kalma bir şiiri bazen bir hikâyeyi sunarım insanlara ve yazmakla mükellef bir o kadar ölümüne sevdiğim kalemi de inceden inceye tahlil eder usul usul ikaz ederim.
Demlidir ruhum bir o kadar dertli.
Divanedir yürek bir o kadar hüzün yüklü.
Delişmen fıtratımda saklıdır hayallerim.
İtibar ettiğim kadar insanlığa ihtimamla severim bazense uzaktan bazense içine düşülesi tuzaktan kaçamadığım kadar ses etmeden yaşarım ve yazarım.
Bir renkse her duygu, gökte saklandığı kadar ruhumun onca kuytu ve ulu orta yaşamadığım ulu orta sevmediğim kadar aşikârdır da özlemim en çok kendime ve huzura ve bir bir sekerim gökten yere ya da yerden göğe elbet yere göğe sığamadığım kadar da sebat ederim içinde yaşadığım mabette içimde de tek zerre kuşku yok iken hamt ederim ve şükrüme ilave sabır ile yüklü sırtımdaki yükün de hafiflediğini gördüm mü ve işte mucizelerdir hâsıl olan her başım sıkıştığında kâinattan aldığım her yanıt ve nice tevafuk ile günbegün büyür kalp gözüm üstelik başım öne düşmeden ki sadece Allah katında kıldan incedir boynum.
YORUMLAR
Yazarımızın kaleminden dökülen her güzelliği duymak adına ...başlık o kadar hoşuma gitti ve iki defa okudum
Okudukça tekrar okunulası bir yazı ...
Her zaman yazı okuyamıyorum
İlk okuyacağım Gülüm arkadaşımın güçlü kalemi .....
Harika bir yazı yine yeniden...
Gönlünüze sağlık ..
Sevgilerim sizinle güzel insan
Ve her daim yanınızda olmak temennisiyle Rabbim nasip ettiği müddetçe
Matemiyle örtüşen kalemin kulağına fısıldadığını Sağır Sultan dahi duymuşken ve kimse şairi duymazdan gelen sönmedi coşkusu sönmedi gözlerindeki İlahi Işık:
Baktığı her yerde herkeste Rabbine vakıftı bir o kadar metanetli nihayetinde kalem yola geldi ve yoldan çıkan kimse üstüne alınmadan ve bir Allah’ın kulundan dahi korkmadan yolunu adımlamaya devam etti edecekti de.
Katsayısı hüzün olan sözcükleri tek tek b/öldü ve ekledi yüreğini bazen geri durdu ama mücadelesini sürdürmeye kararlıydı yeter ki Rabbi terk etmesin şairi ve biliyordu da etmeyeceğini ve tüm sevgisini Rabbine ithaf etti mademki vakti vardı ve de bir yüreği ve kalemi elbet reşit kılınacaktı sözcükleri ara vermeden yazıp sevdikçe şair…
Yalnızlığın ikramıydı şiir…
Tükenen zamanın türettiği bir duygu seli adeta ve verilmiş muhtırası günün, gece sözlerinde asılı iken aşka sadık bir Külkedisi.
Hüzün bohçası her öğün dolan.
Hazan rüzgârı ömrün şatafatlı yalnızlığı ile g/izlenen.
Ah, o dilbaz rüzgâr karambole giden mutluluğun nişanesi ve soluksuz bir arayış.
Canhıraş yüreğin kıblesi, sedeften gülücükler asılı göğün kancasında.
Maviden mintanı gecenin delip deşen gözleri yalnızlığın.
Şimdi bütünleştiği kadar şair şehre cübbesini giydirdi ve düştü yola…
Ah, o seyyah izdivacı şairin körüklü sözcükleriyle ve bir ömür kendiyle cebelleştiği kadar cebelleşmedi hiç kimseyle ne de şiirle.
Hüzündü şairin nesri.
Şair idi şehrin ölü nefsi.
Hazandı sürat motoruna bindiği ve günlerini mevsimlere b/öldüğü.
Kare kodu hayatın ve düş öbekleri.
Bir resitale davet edildi şair ve serenadı ile eşlik etti.
Gün kapıştı sözcüklerle ama güneş batmadan yazmaya girişmedi şair ama bu da yetmedi:
Kapris yapandı kalem bir punduna getirip istirahate çekilmenin yollarını arıyordu ve ölü taklidi yaptı ama şair kanmadı çünkü ölen kalem değil günbegün büyüyen yaraları ile kalbiydi.
Kalbiydi tutuşan.
Kalbiydi mantığına rest çektiği.
Ulu Rabbim, yoktan var eden ve ben yokluğa haiz hiçliğin de kıvrımlarında asılı bir yıldızım ve de rüzgâr içime ters estiğim bazen de ters ters bakar insanlar sevgimi coşkumu gördükçe ve hesabım kesilir işte o an ve ben daha büyük adımlarla sever koşarım Mevla’ma.
Hüznüm bir resitaldir.
Hüzzam makamında saklıyım ben hem…
Bencileyin bir gölge belki yürekte seken kor bir hece elbet aşka bağdaş kurduğum ve acıya ve de özleme bağışıklık kazandım.
Bahşedilen nefesi tüketir de tüketirim ama yetmez.
Bir renkse her duygu, gökte saklandığı kadar ruhumun onca kuytu ve ulu orta yaşamadığım ulu orta sevmediğim kadar aşikârdır da özlemim en çok kendime ve huzura ve bir bir sekerim gökten yere ya da yerden göğe elbet yere göğe sığamadığım kadar da sebat ederim içinde yaşadığım mabette içimde de tek zerre kuşku yok iken hamt ederim ve şükrüme ilave sabır ile yüklü sırtımdaki yükün de hafiflediğini gördüm mü ve işte mucizelerdir hâsıl olan her başım sıkıştığında kâinattan aldığım her yanıt ve nice tevafuk ile günbegün büyür kalp gözüm üstelik başım öne düşmeden ki sadece Allah katında kıldan incedir boynum.
Ben şiirinize geceden yorum yazsam da yazınızı hem daha anlayarak okumak hem de başka okuyanlar da olmasını bekleyerek sonraya bırakıyorum ama özellikle yazıları size özgü değil de genel olarak okuyan o kadar azaldı ki o kadar emek verip yazılan paylaşımlar neden yeterince okunmuyor anlamış değilim, her neyse.. artık yapacak çok fazla bir şey yok...
Başlık o kadar çok şey çağrıştırıyor ki kişisel anlamda herkesin kendine özgü bir hüzün coğrafyası olduğu gibi dünyanın genelinde savaşlar, açlık, pandemi akla ne gelirse her bölgede ayrı bir hüzün coğrafyası yaşanıyor.
Silah tüccarları savaşı kızıştırıyor özellikle çocuklar olmak üzere ortalık masum insanlardan geçilmiyor. Bunları düşününce insanın kendi sorunları ister istemez ikinci planda kalıyor ama üzülmekten ve sebep olanlara buğzetmekten başka elimizden bir şey gelmiyor ne yazıktır ki...
İhlâs içinde hüzün veren duygularla yazılmış muhteşem güzellikteki yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun ve yolunda gitsin inşallah.
En içten selam ve saygılarımla.
Esenlikler dileğiyle.
Gülüm Çamlısoy
ben illa ki kendime yükleniyorum kendime batırıyorum çuvaldızı.
çok bel b/ağladım ben kalemime.
elbet Allah ne derse o.
zaten bir ömür neye el attımsa yarım kaldı.
imkansız olan çok şeyi başardım ama...
ah, hocam:
ne desem az gelir.
ne yapsam umutla innaçla sevgiyle.
Allah razı olsun.
çok teşekkür ederim.
sonsuz selam saygımla engin yüreğinize