Doğa ve insanoğlu
Ne güzeldi manzara, yeşilin bin bir tonu geçmiş birbirine…
Hiçbir şey tırmalamıyor gözünü doğada…
İnsan, var olanı bozmazsa.
Öyle miydi peki ya hayatlarımız?
Sade miydi gardırobum, kahvem gibi…
Kaç çiftti, giymeye sıra getiremediğim ayakkabılarım…
HALBUKİ SADECE GEÇİYORDU İNSAN…
Daha kullanmadan süre olarak eskiyorken yeni olan montum…
Temas etmeden ne kadar hayrını gördüm!
Eskiden alınmış ama yeni halde biriktirip durmuşum her gün…
İnsan doluydu sosyal medya ağım…
Merhaba, demeye yetmezdi üç gün,
Oysa ne zordu, kalabalık içerisinde yalnız geçen, şu bayramdaki dört gün…
Halbuki Sadece geçiyordu insan…
Neyi abarttıysa insan, kendine sahip edindi onu. Ne gerek vardı bu kadar abartmaya.
Sade bir hayat, sahi neden yetmiyordu insana?
Önce ihtiyaçtı ev, araba. Sonra bilemedi adresini, adedini…
Oysa, yetmeliydi biri ikisi, bozmasaydı dengeyi…
Halbuki Sadece geçiyordu insan…
SADECE GEÇİYORDUK HALBUKİ BURADAN, DÖNMEKTEYKEN DEVRAN…
Karıştırdıkça sahteyle gerçeği, yapamadı doğru seçimi insan!
Yetmedi kahvenin sadesi, ekmek arası köftesi…
Yedikçe yedi doymadı bir türlü nefsi…
Obez olur muydu bu kadar. Ne gardıroplar, ne şehirler, ne de bedenler…
Bir şekilde, doyabilseydi insan.
Halbuki Sadece geçiyordu insan…
Bir bilseydi bunu, hiç şaşırır mıydı yolunu…
Her şeyden öne koyar mıydı, malını gücünü, parasını pulunu.
Muhakkak okurdu izini işaretini….
Unutmazdı yola çıkış amacını, saptırmazdı hedefini…
Girince yanlış sapaktan, zor geldi bir daha başlamak en baştan…
Sadece geçiyorduk halbuki buradan, dönmekteyken devran…
3-5 yılda bir yapıyordu aynı hatayı insan!
Hiç yapar mıydı bunu, gerçeği görebildiği zaman…
Daha az önce ağlıyordu, dünyaya geldiği için insan.
Belki de başına her ne gelse, sonsuza dek sürecek sandı yaşarken,
Halbuki Sadece geçecektik buradan…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.