Zeka kafanın içindeki altın madenidir.-- pıtıgrellı
Selim Akgün
Selim Akgün

Kaplumbağanın Kabuk Hikayesi

Yorum

Kaplumbağanın Kabuk Hikayesi

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

351

Okunma

Kaplumbağanın Kabuk Hikayesi

Zamanın birinde tüm hayvanlar kaplumbağanın yüküne acıyıp ortak bir fikirde buluşmuşlar. Fikrin güzelliğinin heyacanı ile fikri hemen kaplumbağaya anlatmışlar.
“Sana daha korunaklı ama daha hafif bir kabuk yapacağız. Böylelikle yükün hafifleyecek, daha hızlı olacaksın.” demişler. Fikir kaplumbağanın hoşuna gitmiş. Hemen kabuğunu değiştirmişler. Kaplumbağa gerçekten hızlanmış, yeni kabuğunun sağlamlığı eskisinden daha fazlaymış. Tamam, her şey eskisinden daha iyiymiş ama hep bir şey eksikmiş gibi hissediyormuş kaplumbağa. Başkasıymış gibi, kimliğini yitirmiş gibi.
Tüm şartları olağanüstüyken eski halini özler olmuş.
Zaman sonra canına tak etmiş, eski kabuğunu istediğini söylemiş diğer hayvanlara. Bunu söylediğinde bile eski kimliğine yaklaştığını hissetmiş.
“Her şeyin daha iyiyken neden?” diye sormuş diğer hayvanlar.
Kaplumbağa şöyle cevap vermiş:
“O kabuk benim özümmüş, özümün büyük bir parçasıymış. Yük diye bildiğim, beni ben yapan şeymiş aslında. Saklanıp içine girdiğim o kabuk benim evimmiş. O yaşanmışlık, o yılların vefası, yılların oluşturduğu çatlaklar aynadaki gülümsememin nişanesiymiş. Şimdi koşuyorum ama bir değeri yok. Şimdi yine saklanıp korunuyorum ama ev benim değil; misafir gibiyim. En güzeline sahip olmak değilmiş en güzel olan. En güzel olan, oraya ait olduğunu, oranın sana ait olduğunu hissetmekmiş.”
Selim Akgün

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kaplumbağanın kabuk hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kaplumbağanın kabuk hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kaplumbağanın Kabuk Hikayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.