1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
386
Okunma
Bir at hırsızı
Önündeki kendi gurubuna arkadaşlarına yetişmek için kimi zaman koştu kimi zaman hızlı adımlar atıyordu, koşuşturma içinde çok yorulmuştu. Ciğerleri patlıyacal gibi oldu nefes nefese kalmış tı durdu ayakta öne doğru eyilip iki elini iki dizine koyup derin derin nefes almaya çalıştı bir yandan söyleniyordu içinden hızlı giden arkadaşlarına kızıyordu sesli olarak dile getirmesede ay nı şekilde rahat nefes alana kadar durdu bu arada etrafa bakınıyor etrafını inceliyordum az ilerde yerde ki hareket dikkatini çekti kısık gözlerle dikkatlice bakınca bir kuş çarptı gözüne tek başına sakince yere bir şeyleri gagası ile didikliyor yiyor gibi görünüyordu ufak zıplamalarla yer değişitirerek masumca tek başına takılıyordu. Birden ayakta olduğunu hatırladı gözüne kestirdiği bir KALDIRIM taşının kenarına yere oturdu verdi normalde titizdi üstü kirlensin istemezdi kuşa öyle dalmış öyle hayranlıkla izliyordu ki bu izlemenin onu Hayattan koparıp oraya nasıl geldiğini neden burada olup ta bu kuşu izlediğini hatırlamaya çalıştı ama akınlının bir köşesi hala kuşta onu hayranlıkla izliyordu.
Kuş karnını doyurmuş olmalıydı ki birden kanatlanıp biraz yüksekteki kızıl çam ağacına kondu.
Sonra öterek bir iki saniye sonra uçtu gitti.
Ağaçta kaldı gözü 20-25 metre uzunluğunda dalları etrafa saçılmış etrafa gölgesi ve varlığı ferahlık, huzur veriyordu. Dikat lice ağacı inceledi gözümüze sıradan dikenli bir çam ağacı diye kıymetini bilmediğimiz ama çok kıymetli bir canlı olduğunu farketti en yakın çam ağacı 100 metre ilerdeydi.
Düşündü bu ağaç ben yokken de vardı ben yok olunca da olacak eğer insan eli deymese. Kızıl çam ağacı öyle bir ağaçtır ki yıllar onu her iklimde her toprakta büyüyüp yetişe bilen bir ağaç, canlı yapmıştı. Gövdesinde insanların geçmişte verdiği zararlar gözüküyor budama için kesilen dalların çıkıntıları vardı. Derin bir nefes aldı gözleri nasıl oldu bu kadar her şeyi görür hale gelmişti.
Sonra peşinden koştuğu insanları düşündü neden? Niye bu insanların peşinden gitmek için kendini yıpratıyordu dostları olduğu için mi ? akrabaları olduğu için mi ? yoksa onlardan bir menfaati olduğu için mi? kimdiler ? Nedeni neydi. Biri kardeşi biri ağabeyi diğer ikisi akrabası olan kendinden küçük iki kardeş bide babasının kardeşi ve onun arkadaşı vardı.
Ben ne amaçla koştum dedi kendine.
Bizi diğer canlılardan ayıran ney diye düşündü hayatımı neden ne niçin onların yanında olma ihtiyacı duyarak geçiriyorum yoksa tek başına hiç bir şey yapamayan beceriksiz bir insan mıyım diye düşündü kendin den katbe kat küçük güçsüz narin Kuş geldi aklına karnını doyurmak için illaki bir sürüye toplulu a ihtiyacı vardı. Yooo tek başınada bir şekilde karnını doyura bileceğini biliyordu kuş, ama kendi neyin farkında değildi tek olmaktan mı korkuyordu hayır koskoca çam ağacı insan gibi her iklimde her toprakta her yerde yaşaya bilir hatta tek başına olması ona bir şey kaybettirmediği gibi tek olmanın zamanla ağacın değerini de arttırıyordu.
Yıllarca kendini nelere için heba ettiğini uğradığı hüsranları düşündü bir sonuca varamıyordu.
Ben de bir kuş ola bilirim dedi kendince istediğim zaman istediğim yerde karnımı doyura bilirim istediğim dala konup özgürce hareket ede bilirim yorulduğumda durup dinlene bilirim dedi belki? Belki bir kızıl çam ağacı ola bilirim bende dallarım la insanlara canlılara yuva ferahlık huzur vere bilirim dedi kendince. Ağaç gövedesindeki gibi yaralarım da olabilir ama bende dimdik durabilirim dünyada ayaklarımın üstünde dedi.sonra kalktı ayağa birden bir kardeşinin ve diğerlerinin biraz önce onlarla koşacağı yola baktı birde geldiği yola ne tarafa gitmeli idi.
Gelecek peşinde koştuklarının gittiği dar kimi yeri toprak kimi yeri eskimiş bir asvalt olan bir yol. Geçmiş ise gideceği yoldan pek bir farkı olmayan tek farkı gelirken yolu.
Bir kuş olmalıyım bir ağaç olmalıyım dedi ve usulca pantolonunun arkasını çırparak güneşin doğduğu yöne doğru doğuya yep yeni bir yola doğru acele etmek sizin yavaş adımlarla yürümeye başladı. Nasıl kuş olunurdu onu öğrenmesi gerekti ilk önce bir rehbere mi itiyacı vardı yoksa kendine yete bilirmiy di bu yolda ve cebinden çıkardığı sigara paketinden bir sigara çıkardı çakmağını aradı çeplerin de bulamadı hiç mi yanına almamıştı koşmaya başlarken yoksa koşarkenmi düşürmüştü ufaktan düşündü etrafına baktı 25 – 30 yaş arası birini gördü ilerde ev mi iş yerimi olduğu belirli olmayan bir kapının önünde oturuyordu yavaşça yürüdü o yana tam kaklaşırken kafasında şunu geçirdi nasıl ateş istemeliyim dedi. Oturan kişi ağzında yanmayan bir sigarayla kedine yaklaşan birini görür görmez cebinden çıkardığı çakmağı uzattı. Sigarasını yaktı kafa sallayarak teşekkür ederim dedi sakince çakmağı vererek elini selem verme amaçlı yukarı kaldırıp yoluna devam etmek istedi sandalyede oturan kişi seslendi birini mi aramaktasın buralarda yabancısın belli dedi ter için dede kalmışsın otur bi suyunu iç sigaranı iç soluklan yol gösterelim dedi sandalyede oturan adama doğru dönerek tebessümlü bir yüzle baktı işte bir kızıl çam ağacı dedi
Kitabım oluşum aşamasındaki taslağıdır yazmaya devam edicem beğeni ve eleştirilerinizi beklerim taslaktır düzenlemeler tümnbölümleri bitirince yapılacak okuyuculara şimdşden teşekkğr ederim
farukynkl.blogspot.com