- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
VİCDAN
Ben de sizler gibi olup biten her şeyi izliyorum. Medyadan daha çok sokakları izlemeği daha anlamlı ve gerçekçi buluyorum. Çünkü görüyor ve yaşıyorum, hiç bir şahite de ihtiyacım yok. Şundan eminim, her şeye bütün dünya milletlerinden kat be kat fazla masraf yapıyoruz, maliyetinin kaç katı çoğu zaman bunu hesap etmek bile mümkün değildir. Ortaya çıkardığımız çoğu işlerde başkalarının işlerinden güzel bunu da göre biliyorum. Tabi çok berbat olan işlerimizin de sayısı az değil. Ancak iş kullanmaya gelince hoyratlıkta, acımasızlıkta, değer bilmezlikte, hatta berbat ve pis kullanmakta üztümüze yok. Oysa bunlar yediden yetmişe senin, benim cebimimizden çıkıyor, bunları uzaydan kimse getirip bize hediye etmiyor, insan bu kadar nasıl gafil ola bilir hayret ediyor insan. Biz toplumsal standardını ve genel ahlakını her anlamda kaybetmiş bir toplumuz; bu yüzden ne iyiliklerimizin, ne kötülüklerimizin bir haddi ve sınırı yoktur. Elimize geçirdiğimiz her şey zırlatıyoruz tabir yerindeyse. Bu da rahatsız edici kuru bir gürültüden başka şey bırakmıyor bize. Ruhumuz her dem bu ağır tortular altında ezilmekle mağdur ve mahcup. Nasıl olacak? Olmayacak dostlarım, bu sürdürüle bilir bir durum değildir. Hepimiz yaşayıp göreceğiz, bir yere geldiğinde her şeyin birer birer tıkandığını ve sonunda bir toplumsal felakete dönüştüğünü göreceğiz. Bir kuruş menfaat için yorgan yakmaya devam edemeyiz, üstümüze örteceğimiz yorgan kalmadığın da bunu da öğreneceğiz. Bütün bu olumsuzlukları, olumluya, doğruya ve güzele döndürmek için bir yerden ve bir şeyden başlanmalı ateş bacayı sarmadan. Kendimizi ne geçmişle, ne gelecekle kandırmanın bir anlamı yok. Halimiz ahvalimiz ortada, biz de bütün dünyada her gün görüyor ve biliyor olup biteni. Her alanda korkunç derecede çürüyoruz. Elimize geçen, dilimize düşen her şeyi zırlatıyoruz. Bu zırıltılar kulağımızı sağır etmeden kendimize gelmeliyiz...İşin en acıklı ve hazin yanı ise, hani eğitim..eğitim..eğitim deriz ya, çoğu şeyin eğitim öğretimle de bir ilgisi yok. Çoğu şeyde hinleştik! Bir çok şeyi bilmemize rağmen olup bitiyor bunlar. Benim geldiğim nokta; nedir bunun esbabı mucibesi derseniz sizce; diyeceğim şudur; inancımız, iddiamız, aldığımız eğitim, yetişme tarzımız ve ideolojik tutumumuz ne olursa olsun, yapıp ettiklerimizle vicdanımız arasında bağ kurmuyoruz. Bunu kurarasak bizi en derinden acıtacağını bildiğimizden, bir yığın bahanelerle bunun üstünü örtüyoruz. İlk yapılacak işin vicdanlarımızı uyandırmak olduğunu ben düşünüyorum. Adalet vesaire de bundan sonra gelecek şeyler...
Hayrettin YAZICI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.