MUHALİF LİDERLER

• 24 Temmuz 2022 Pazar 01:37:30

MUHALİF LİDERLER

Hatırlanacağı gibi, AKP Genel Başkanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı, 2002 seçimlerinden önce Amerika’ya giderek, onların onayını ve rüzgarını arkasına alarak, girdiği seçimlerde iktidar olmayı başarmıştı. Sadece Amerika’nın desteğini ve onayını almakla kalmamış, Avrupa’nın da desteğini almıştı. Zaman zaman eyy Amerika, Eyy Avrupa diye seslense de arka planda hep destek ve onayını alarak iktidarını sürdürdü.

Son birkaç yılda uyguladığı yanlış iç ve dış politikalar nedeniyle Amerika ve Avrupa’da iktidarların değişimiyle AKP içinde çözülmeler başladı.
İlk çözülme ve ayrılma hükümetin küçük ortağı MHP’de yaşandı. İYİ parti bu ayrılma sonucu ortaya çıktı ve ilk seçimde parlamentoda grup kurmayı başardı.
Ardından AKP içinde ayrılmalar ve çözülmeler başladı. AKP’nin eski kurucularından kimse yanlarında kalmadı. Kimisi sessiz kalmayı tercih ederek ayrıldı, kimisi de yeni partiler kurarak yollarına devam etti. Ali Babacan’ın başkanlığında DEVA partisi, Ahmet Davutoğlu başkanlığında GELECEK Partisi kuruldu.

Dünden bugüne gelecek olursak AKP yetkilileri, muhalif partiler için şunu söylediler; 6 benzemez bir araya gelemez dediler. Gelemez dedikleri bir araya geldi. Sonradan şöyle dediler bir araya gelseler de kısa zamanda bölünüp ayrılırlar . Ama tüm girişim ve çabalarına karşın, bölünüp ayrılma da olmadı. Aksine 28 Şubat 2022 tarihinde yapılan toplantıda kendi aralarında ’’mutabakat metni’’ özerine anlaşarak imza altına aldılar. Daha sonra seçim kanununda yapılacak değişikliklerle bir araya gelme ve seçimlere katılma konusunda engellerleri getirme amacıyla hazırlanan seçim kanuna karşı 28 Mart 2022 tarihinde ’’parlamenter sisteme geçiş’’ ve "seçim güvenliği" ismiyle yeni bir ’’mutabakat metni’’ imzalayarak bir aradayız mesajını verdiler.Böylelikle şimdilik tüm girişimleri boşa çıkarmayı başarmış gibi görülüyor denilebilir.

Toplantının öne çıkan başlıklarından biri AK Parti ve MHP’nin ortak imzasıyla Meclis’e sunulan seçim kanunu teklifi oldu. 6 siyasi partinin genel başkanı da getirilen teklifi, "muhalefetin birlikteliğini hedef alan bir düzenleme" olarak değerlendirdi. "İttifaka kumpas kurarak, masayı dağıtmayı amaçlayan teklif" yorumları eşliğinde "demokrasiyi savunanların bir arada olmaya devam edeceği" kararlılığı dile getirildi. Bu kararlı tutum açıklamaya, "Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız" şeklinde ifade edildi.

Yapılan toplantıda , geçiş süreci için kurulacak komisyon öncelikle seçimlere kadar olan süreci tanımlayacak. Daha sonra seçim sonrası parlamenter sisteme geçiş takvimi çalışılacak. Bu süreçte Cumhurbaşkanının yetkilerini ne ölçüde kullanacağı, bunların ne kadarını, hangi mekanizma ile paylaşacağına karar verecek. Seçimlerin kazanılması durumunda ilk etapta yapılacak işler, yasal, anayasal değişiklikler ve kararname ile yapılabilecekler ele alınacak. Bu çalışma daha sonra liderlerin onayına sunulacak. Liderlerin onay vermesi durumunda 6 partinin ittifak sürecinde önemli bir adım daha atılmış olacak.

Liderler buluşmasında üzerinde uzlaşılan önemli konulardan biri de çalışma grubunda yer alan partiler geçmiş seçim tecrübelerini paylaşarak sorunlar ve riskleri tespit edecek, iyi uygulama örneklerini değerlendirerek bunları ortaklaştıracak. Seçim kurulu üyelerinin eksiksiz olması, avukatların ortak bir havuzda yer alarak sıkıntılı durumlara hemen müdahale edilmesi gibi ortak çalışma alanları tespit edilecek. Bu çalışma kapsamında açık alanlar güç birliği ile kapatılırken, iyi yönlerin de güçlenmesi sağlanacak.

5 saat süren toplantı sonrasında şu açıklama yapıldı:
Yarının Türkiye’sini inşa etmek üzere 12 Şubat tarihindeki toplantımızda kararlaştırdığımız iş birliği alanlarını değerlendirmek ve ilerletmek amacıyla bugün tekrar bir araya geldik.
Öncelikle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturduk. Geçtiğimiz ay içinde yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdik ve bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk.
Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun, milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma daha grubu oluşturduk.

Bugün ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi de değerlendirdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalar ağır bir hayat pahalılığına, işsizliğe ve yoksulluğa yol açmış, ekonomik kırılganlıklar ciddi biçimde artmıştır.
Bu konularla birlikte derin bir uluslararası krize yol açan Rusya -Ukrayna savaşını da ele aldık. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırması ile bölgemizde istikrar ve barış tehdit altına girmiştir.

Bu kriz bize akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha göstermiştir.
Toplantının ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan sosyal medya paylaşımında bulundu.
Babacan, paylaşımında, “Genel merkezimiz bu akşam demokrasi tarihine geçecek bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş üzerinde uzlaştığımız değerli genel başkanlarla oldukça verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Sayın genel başkanlara teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

Sonuç olarak, birkaç başlık şeklinde şunlar söylenebilir;

1 - Yapılan tüm engellemelere karşın, muhalif partilerin birlik- beraberlik içinde hareket etmeleri engellenememiş gibi görülebilir.

2 - Yapılan son anketlerde, cumhur ittifakının oylarında gözle görülebilir şeklinde bir azalma olduğu tespitti doğru bir tespit şeklinde değerlendirilebilinir.

3 - Yapılması düşünülen seçim kanunundaki değişiklik, her ne kadar ’millet ittifakını engellemeye, başarısız kılmaya yönelik olsa da, gerekli tedbirlerin alınmasıyla bertaraf edileceği şeklinde yorumlanabilir.

4 - HDP’nin millet vekili seçimlerinde, millet ittifakına dahil dilmemesi stratejik bir taktik olarak düşünülebilir.

5 - Cumhurbaşkanı seçiminde millet ittifakının HDP ile ittifak edilebileceği büyük ihtimal dahilinde olabileceği şeklinde düşünüyorum..