- 230 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
İNSAN
İNSAN
‘İnsan insan derler insan nedir bildin mi sen’ bu sözü bir filmde duymuştum. Bu söz kafamda birçok soru işareti belirmesine sebep oldu; İnsan neydi? İnsan kimdi ? İnsan niye vardı? İnsan ne zaman insan olurdu ?
"İnsan kimdir" sorusu hiçbir zaman değerini yitirmemiş bir sorudur. Zihnî güçlerini hesaba katmazsak yeryüzünün en çaresiz varlığının kendi farkına varmasıyla birlikte üzerinde en çok durduğu soru buydu. Zaman ve mekân değişse bile bu soru değerini yitirmeden gizemli bir sır gibi dikkatimizi üstünde toplamayı başarabilmiştir.
Bir muammadır insan. İyi ile kötü , yanlış ile doğru , gaflet ile delalet arasında anlaşılması zor bir garip muammadır insan. Cennet dururken cehenneme koşar adım gitmesiyle , gül dururken dikeni sevmesiyle anlaşılmayan dır insan. İşin hasılı olması gerektiği şey ile olduğu şey arasında debelenen bir muammadır insan.
İçinde yanan isyan ateşiyle hem kendini hem çevresindekileri yakıp kavurur insan. İsyan , insanın mayasında var olan genetik bir özelliktir. İsyan hep vardı insan var olmaya devam ettikçe de var olacaktır.
Cahildir insan .Ve bilgi yerine , bilmek yerine cehaleti tercih etmiştir her zaman insan . Bu yönüyle zifiri bir karanlıktır , gayya çukurlarından bir çukurdur insan. Cehalet bir insanı olduğu gibi koca bir toplumu sarıp sarmalayan en sonunda da yok eden zehirli bir sarmaşık gibidir.
Şüphesiz nankörlük insanoğlunun en kadim hastalıklarından biridir. ‘ Körün gözü açıldığında kırdığı ilk şey bastonudur ‘ atasözü bu yadsınamaz gerçekliğe ışık tutmaktadır. Nankörlük kedilere atfedilse de asıl nankör insanoğludur. Çünkü insan kendine , ana babasına , arkadaşlarına , rabbine karşı nankördür.
Nisyan yani unutmak , unutuş. İnsan var olduğu günden itibaren mütemadiyen unutma eylemi içindedir. Kendini unutur , rabbini unutur. ’Hafıza-i beşer nisyanla maluldür’ sözü de bu gerçekliğe ışık tutmaktadır.
İnsan görmek için , tanımak için , bilmek için , bulmak için vardır. Görmek gözle değil hisle , bilmek lafla değil önce akıl sonra kalple olur , bulmak ise nasip işidir. İnsan kendinden yola çıkıp rabbini bulmak ve tanımak için vardır. Bunun için öncelikle etrafına ördüğü ‘Ben’ duvarlarını yıkmalıdır insan .Mahlukken malik gibi davranmayı bırakmalı kimden ve nereden geldiğini unutmamalıdır insan . Ben’i bırakıp O’na itaat etmelidir insan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.