- 288 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Gökkuşağının Tüm Basamaklarını Adımlamak
Bak, tam şurada birkaç kez tökezleyip düştüm hızımı alamayıp. Şimdi tamir ettiler burayı ama ben yine geçerken uzak duruyorum bu noktadan. Gözlerimle görüyorum pürüzsüzlüğünü ama düştüm işte birkaç kere burada. Önceden olsa denerdim aynı yerden geçmeyi ama tekrar deneme şevkimi yitirdim artık. Gördüğüm şeylere umduklarımı giydirmeyi bıraktım.
Bunu sana neden anlattım?
Aramıza ördüğüm duvar inan ki benim eserim değil. Kişisel algılama sakın; çok düştüm inanmak yolunda. Hızlı samimiyet sevmiyorum artık. Hızlı inanmak, hızlı tutunmak, hızlı sarılmak…
Şimdi, tüm hızların doruk noktasında keskin bir virajın silüeti beliriyor. Tam göğe yükselecekken mesela, bir şahinin gözleri kanatlarımı örseliyor.
“Bu, bana bunu asla yapmaz.” diyemiyorum artık kimse için. Taşıyanda da taşımayanda da yüzlerinde düşmek üzere olan maskeler görüyorum. Ardına sakladıkların vardır elbet benim için; hani zamana yaydırarak vermek istediklerin… Ben onların içinde renkli çiçekler, arı şiirler, cenin hevesler umamıyorum. Ben, onların içinde acaba orduları görüyorum; keşkeli cümlelerin kurulma olasılığını, baş veren tomurcukların kırılma korkusunu, yazıp silinen şiirlerin tortusunu…
Hayatta kalan adım hakkımı kendim için çizdiğim bu pürüzsüz yolda tökezlemeden yürümek için ayırdım. Diğer yollar daha renkliymiş, daha ışıklıymış, sonları hep dahalara çıkıyormuş, umrumda değil!
Artık düşmeden yürümek demek, gökkuşağının tüm basamaklarını adımlamak demek benim için.
Selim Akgün
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.