Yaşıyoruz ama nasıl yaşadığımızı biliyormuyuz? Bence yaşamak: Hayatta bulunmak yaşıyor olmak değildir.
Ama bizim ülkemizde insanlık adına yeterli olmayan bir yaşam tarzı vardır. Ve ikiye ayrılır, güçsüzler ve güçsüzler diye aynı zamanda sadece bununla kalmayıp bir çok ayrım yapılan insanlar topluluğu vardır.
Güçsüzler daima güçlülere karşı metanetli ve sabırlı olmaya çalışırken, güçlüler ise daima vurucu ve etkin bir yapıya sahiptirler
Bu nedenle de güçsüzlerin güçlülere karşı bir ulusun içinde yer alan ayrı cinsten bir etnik topluluk gibi görülmesi devam edecektir.
Ayrıca biz Türk toplumu olarak, çok etiketçi toplumuz da sola bakana "solcu" sağa bakana "sağcı" buruşturduğu sigara paketine tekme atana "futbolcu" diyorsak her fırsatta insanları sınıflandırmayı ihmal etmiyoruz.
Böylece değişik açılardan bakılınca zaruri insanlar topluluğunu oluşturmuş oluyoruz.


31 MART 1993 SARAY’A HİZMET SİYASİ BAĞIMSIZ GAZETE’DE YAYIMLANDI...