Erkek veya kadın egemen ya da her ikisi dışında egemenliğin eşit paylaştırıldığı demokratik bir aile ve toplum mu diye sormak gerekir. Hangisinin tercihli olduğuna bakmak gerekir. Erkek egemen yani ataerkil bir toplum olduğumuz hususunda tereddüt yoktur, bu yönlü olan toplum Doğu’ya gidildikçe yaygınlık kazanır yönünüzü Batı’ya çevirdiğinizde yani gelişmiş toplumlardaki yaygınlık ise demokratik aile yapısı boyutludur.
……………………

Anaerkil toplum yapısını pek bilmiyoruz. Dünyada belirli bölgelerde bu tarz bir yapı vardır ama yaygın olmadığını görüyoruz.
……………………

Toplumumuzda söz bir kişiden dinlenmelidir diye yaygın bir kanaat vardır. Yani son sözü söyleyen, noktayı koyan, damgayı vuran birisinin olması gerekir ki sorun çıkmasın meselesidir. İki kişiye eşit paylaştırılan yetkiden sonuç çıkmaz. Bu yolla iş görülmez netice alınmaz.
………………….

Demokratik olanı eliyoruz bu yolla ancak karşı da durmuyoruz, bir tahlil yapıyoruz. Ancak yetkinin kadında mı yoksa erkekte mi olması gerektiğini bilemiyoruz. Mutlaka insanlık tarihinde anaerkil aile ve toplum dönemleri olmuştur. Kadının ağırlıklı olduğu sözün ondan dinlendiği süreçler yaşanmıştır. İnsanlık adım adım bugünkü toplum düzenine yönelmiştir.
…………………..

Kadın erkeğe nazaran daha fedakardır. Müşfik ve sevecendir, himayecidir. Koruyucu kollayıcıdır. Kadının özünden gelen bu nitelikler aile ve toplum için önemli bir husustur. Tarihin belli evrelerinde kadının bu yönü onun öne çıkmasına neden olmuştur mutlak. Ancak ilerleyen süreçlerde gelinen şartlar konumunun zemin kaybetmesine neden olmuştur. Pozisyonunu erkeğe kaptırmıştır. Ataerkilliğe kapı aralanmıştır sonra demokratik olana yönelinmiştir. Bunda yerleşik yaşamın etkisi büyüktür.


Kemal SEYFİ
30.06.2022