- 326 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İNSAN VE DOSTLUK
Dünyada güzel olan her şey insanlara mutluluk verir. Aslında her şey güllük gülistanlık değildir, ama İnsanoğlu hep dolu dolu bir hayat yaşamak istemektedir. Hiç düşündünüz mü acısıyla tatlısıyla geride bıraktığınız yıllarınızı ve yarınım nasıl olacak diye tabi ki düşünenleriniz olduğu kadar düşünmeyenleriniz de var.
Dört dörtlük bir yaşam için mücadele veriyorsunuz her şey çok iyi gidiyor bir bakıyorsunuz sağlığınızla ilgili bir probleminiz oluyor. Sağlığınızı tekrar kazanabilmek için maddi imkanlarınız olmayabiliyor ve bunun için üzülüyorsunuz. Bütün hayalleriniz yıkılıveriyor, programlarınız alt üst oluyor, hatta iş gücünüz yok oluyor. İşte o zaman kendinizle hesaplaşmaya başlıyorsunuz, her şey nasılda güzeldi deyip geçen günleri yad etmeye başlayıp tekrar mutlu günlerinize dönme arzusuyla yanıp tutuşuyorsunuz.
İnsanlar iyi gün dostudur. Kara günlerin yabancısıdır. Yani kardeşlik, arkadaşlık, dostluk insanlığın temel taşlarıdır, kesinlikle yerinden kıpırdatmamak lazım.
Yaşlı dünyamız bizi yaşlı gözlerle seyrediyor. Çünkü insanlığın son perdesi sahnede. Biz insanlar elimizden geldiğince dünyanın sonunu getirmek, bir anlamda insanlığın sonunu getirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
İnsanlar doğruyu ve yanlışı ayırt etmeden galeyana kapılıp karşısında ki insanı yargısız infaz edebiliyor. Bu bizim en kötü yanımız, karşımızda ki insana savunma hakkı vermiyoruz. Bencillik ruhumuza işlemiş, her şeyi ben bilirim havasına giriyoruz, yalancılığı meslek haline getirmişiz. Bu üç hatanın akabinde dostlarımızın bizi tek tek terk ettiklerinin farkına bile varamıyoruz. Tabi tek başımıza kalana kadar.
Her şeyde ilk ve son vardır. Bu ne olursa olsun ve biz insanlar her seferinde bir daha asla olmaz diye söz verdiğimiz konularda hatalarımızı düzeltmek yerine ısrarla tekrarlamaya devam ederiz. Dost gibi görünüp dostane tavırlar sergileyip bize en yakın dostumuzu bir kalemde silebiliyoruz. Çıkarlarımız uğruna yaptığımız hatanın sonunda hatamızı telafi etmek için kaybettiğimiz dostumuzun tekrar güvenini kazanmak için her şeyimizi feda etmeye hazırız belki ama iş işten çoktan geçmiştir.
Son olarak sevgili gençlerimizi değinmeden edemeyeceğim. Ülkemiz gençliğinde arkadaşlık bağları çok zayıf görüyorum ki Türk gençliği bir kaos içinde çırpınıyor. Bir çoğu batıyı sembolize ediyor. Bu böyle olunca da halk tarafından asi gençlik, çılgın gençlik, zamane gençliği adı altında isimlendiriliyor. Hiç hoş olmasa da bu bir gençlik ne yapmamız gerektiğine gelince bu gençliği tekrar kazanabilmek için mücadaleye devam edeceğiz. Türk geleneklerimizi anlatmak dürüst, toplumcu, paylaşımcı, bilinçli en önemlisi saygılı bir gençlik yetirştirmek bizim görevlerimizden biri olacaktır.
ÇOLTİ bir sözünde şöyle demiş; "Gerçek arkadaşlık sağlık gibidir, değeri ancak o yok olduktan sonra anlaşılır."
TRAKYA GÖZLEM GAZETESİ 05 EYLÜL 2005 TARİHİNDE YAYIMLANDI.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.