- 871 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kaybedişlerdeydim...
Kaybedişlerdeydim...
Kendimi bulamaz olmuş, önümü bile göremez olmuştum... Çaresiz ve yalnız sokak lambaları altında titriyordu yüreğim... Konuşmak istesem de konuşamıyor suskunluğuma bir sus daha geliyordu!
Kalabalıktı sokaklar nitekim insan kavramını henüz kavrayamamış soytarılarla... Hepsi bin bir şebeklik peşinde gülmek ve güldürmek adına! Ama neresinde hayatın gerçekleri var? Yaşıyorlar umarsızca... Her ağzımı açtığımda susturuyorlar... Bedenim buz kesildi hayatın akışında... Durdurmak istediğim sahte dünyaların esiri olmuşum aslında ya da oyuncağı... Ne fark ederki bu anlamsız döngüyü durduramadıktan sonra... Konuşabilmek için kaldırmıştım tozlu raflara insanlığımı! İçimdeki o küçük çocuğu öldürmüştüm…
Yok saydım kendime ve sevgiye olan inancımı! "Güven" kelime hazinemde böyle bir sözcük bulunmuyordu... İnancını yitirmiş, korkak, çaresiz, zayıf biriydim artık... Diğerlerinden ne farkım vardı? Onlar gibi bende zayıflığımı saklıyordum çok güçlü ve kararlı bir kişilik sergiliyordum kandırmaya çalışıyordum... Evet, başarmıştım kandırmayı ama kendimi nihayetinde tüm herkes gibi bende kendimi kandırmıştım...
Gözlerime çektiğim perdeyi kaldırma vakti gelmiş ve geçmişti... İçimde sakladığım gerçekleri haykırma vaktiydi sevgimi inancımı yitirmemeliydim... Zayıflık sevgiden ve gerçeklerden korkmak demekti... Tozlu raflardan geri aldım tüm benliğimi geri dönüş vakti... Yenilenip insan olmaya davet ediyorum sizi bırakın bu soytarılık denilen sahteliğinizi...
chitlembik