Melekler
Çok uzaklardan yorgun ve halsiz bir adam belirdi. Yürüyüşü yavaş ve biraz aksıyordu. Yaklaştıkça giysilerinin perişan bir vaziyette olduğunu fark ettim ve saçı sakalı kir pas içindeydi. Hemen kuyudan bir kova su çekip hazırladım gelince ikram etmek için. Az sonra geldi ve ona merhaba dedim. Oturup su içmesini birazda dinlenmesini söyledim, fakkat hiç konuşmadı, başını öne eğip ilerlemeye başladı. Lütfen! dedim çok kötü görünüyorsunuz. Birkaç adım attıktan sonra geri döndü ve biraz daha yavaş bir şekilde sakince duvarın dibine çöktü. Hemen bir bardak su verdim, önce almadı sonra elleri titreyerek uzandı ve aldı uzun bir süre onu izledim, ileriye bakıyordu ve hala elindeki bir bardak suyu içmemişti. Acaba bu zavallı adamı bu hale getiren neydi? Onun bu sessizliğine olan merakım git gide artıyordu. İsmini sordum hiç cevap vermedi başını öne eğdi. Benim adım Emir dedim ya sizinki nedir? hiç bir cevap gelmedi ardından aç olduğunu düşündüm ve ona hemen geleceğimi söyleyip içeri girdim biraz ekmek ve dünden kalan yemekten getirdim ve önüne koydum "lütfen buyrun sizin için getirdim ,suyunuzdanda içmemişsiniz" dedim.Birden başını kaldırıp gözlerimin içine baktı dolu dolu olmuştu ,ruhundaki acıyı hissettim sanki insanlar neden bu kadar zalim, neden bu kadar acı var bu hayatta der gibiydi.Tekrar başını eğip bir yudum su içti sonra birdaha ve suyu bitirdi ekmeğe uzanıp eline alacaktı ki ellerini üzerine sürmeye başladı, temizlemek istiyordu ama üzeri ellerinden daha kirliydi.Hemen kovayı getirip buyrun ben dökeyim, siz yıkayın dedim.Usul usul kalktı ve ellerini yıkamaya başladı. Elleri çatlak ve yarıklarla kaplıydı belli ki uzun zamandır dışarılarda, soğukta kalmıştı gitgide daha da merak duyuyordum bu yabancıya ama bana hâlâ bir cevap bile vermemişti.Havluyu uzattım ellerini kuruladı ve tekrar usul usul çöktü aynı duvar dibine.Ekmeği aldı eline ,küçük bir lokma ısırdı ansızın durdu ve ağlamaya başladı o kadar derinden o kadar içten ağlıyordu ki yaslandığı duvar bile titriyordu .İçimi sızlatan bu ağlama aslında onun ne kadar acı dolu olduğunu anlatıyordu bende onunla beraber ağlamaya başladım."Lütfen ağlamayın size ne oldu? Neden bu haldesiniz ?diye sordum. Biraz daha ağladıktan sonra sustu, hemen bir bardak su daha doldurdum ve yanına bıraktım, içti ekmeğe uzandı tekrar yemeye başladı ve bir anda başını çevirip bana baktı ."Benim adım Ali "dedi .Ses tonu kalın ve çatallıydı."Memnun oldum"dedim bende ve yemeğini yiyene kadar birdaha hiç konuşmadı .Demek ismi Ali’ydi çok gariban ve çaresiz duruyordu.Çok üzülmüştüm hiç böyle biriyle karşılaşmamıştım daha önce.Yemeğini bitirdi ve önündeki bardağa uzanmak istediğimde benden önce davranmaya çalıştı,mahçuptu belliki."Lütfen bırakın,ben götürürüm dedim". Bana baktı yüzünde çok hafif bir tebessümle teşekkür eder gibiydi. Tekrar içeri girdim.Ve Ali amcaya nasıl yardım edebilirim diye düşündüm.Rahmetli babamdan kalma uzun bir palto vardı onu çıkarıp yanına gittim. Buyrun üzerinizdeki çok kötü bir durumda bunu giyin lütfen dedımYavaşça yanına bıraktım .İçeri buyur ettim "Daha rahat eder, belki biraz uyursunuz" dedim. "İsterseniz kapıyı kilitlersiniz güvenmeyebilirsiniz bana belki"diye ekledim.Tekrar başını çevirip "sağol oğlum" dedi.Babacan bir sesle.Uzun zamandır kimselerden duymamıştım çok duygulandım boğazım acıdı düğüm
düğüm oldu .Ali amca yavaş yavaş kalkmaya çalıştı ."Nereye?" diye sordum. Kafasını yavaşça çevirip "uzaklara"dedi. "Gitmeyin, bira daha kalın burada"dedim."Yolum uzak ve engellerle dolu oğlum"dedi ve ekledi "aynı hayat gibi."Başımı eğdim önüme ve dinlemeye devam ettim."Senin gibi iyileri de var kötüleri de, birde zalimleri".İyilikten başka ne vardı dedim geride hiç birsey yok dedi oğlum bazen insan kendin den kaçar bazen hayatından bezen geçmişinden .sustum konuşamadım bana sağol iyi ol iyi kal oğlum yolum uzun bana müsade dedi peki Ali amca dedim yolun açık bastığın toprak iyilik dolsun hoşcakal dedim ve yürümeye başladı biraz uzaklaştıktan sonra bir kere döndü bana baktı sanki giden benmişim gibi yıllardır oturduğum evimden yurdundan canımdan ruhumdan ayrıliyormuşum gibiydi içimden bağırmak geldi gitme beni terketme baba anne ben çok küçüğüm emiriniz çok küçük ama gitti gittiler bana acısı kederi boynu büyüklüğü kaldı . Ve güle güle demek bazen keşke bukadar iyi olmasalardı dedirtiyorlar siz hiç böyle insanlar yada melekler tanıdınızmı ben onlara melekler diyorum bazıları bir saat gelip kalbinizden hançerler bazıları yıllarca hayatınızda kalır ama hepside ömrünüz boyunca aklınızda kalır iyilikler dilerim herkese bir melek gidişleri çok üzücü olsada...(saygı ve sevgiler)...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.