- 385 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜŞÜNEN İNSAN
Yaşam boyu hepimiz sık sık çelişki ve çıkmazlarla karşılaşır, en uygun çözümü bulmada farklı yollara başvururuz. Kimimiz bir çaba göstermeden işi oluruna bırakır, bazımız genel doğru-yanlışlara göre davranır, kimimiz de düşünceler arasında boğuluruz. Yinede her şeye rağmen biz insanlar hassas bir yapıya sahip olduğumuz için yalnızca kendi sorunlarımıza değil, çevremizde ki kişilerin sorunlarını da üzülürüz. İnsanlarımız daha çok kendi sorunlarından dışa dönük zeki ve konuşkan kişilerdir.
Ancak bunların böyle olmasının yanında insanlarımız çok rahat görünmesine rağmen, endişeli bir yapıya sahiptirler. İnsanlarımız fazla kısıtlamalara tahammülü olmayan insanlar olup yapılan kısıtlamalara fazla belli etmeden endişe ile bakmaktadırlar. Görebilen, işitebilen tüm duygularıyla çevresinde olan biteni ,türlü şekillerle algılayabilen algıladığın la da kalmayan bunlarla ilgili düşüncelerini duygularına aktarıp davranışlarını belirlemeye çalışan insanlardır.
En sağlıklı yol ise olayları onu oluşturan özel şartlarıyla değerlendirip ,kendimize özgü en uygun formülü bularak kavrayışları davranışlara dönüştürebilmektedir. Ne işi oluruna bırakmakla, nede çözümü başkalarından dilenmekle düze çıkmak mümkündür.
Önce çelişkiyi veya çıkmazı neyin, nelerin yarattığını bilmemiz gerekiyor. Onu ortadan kaldırmak, ancak nedenlerini giderebilmek mümkün. Tıpkı bir arızalı aracı tamir eder gibi. Kısacası yaşamımızda tek söz sahibi olabilmek için çelişkilerle, çıkmazlardan kendimize göre en uygun formülü kullanarak çıkmak, bunu yaparken gücümüzün farkına varmak istiyorsak kendimize en uygun düşüncelerle adımlarımızı belirlemeliyiz. Madem görüyor, işitiyor, hissediyor ve algılıyoruz, o halde duygularımıza düşüncelerimize ve davranışlarımıza kendimize ait imzalarda atabiliriz. Böylece çelişkilerimiz çıkmazlarımızı kendi beynimize ait çözümlerle giderebilir Olmalı mı olmamalı mı? Yapmalı mı ?Nasıl yapmalı ? sorularına kısa zamanda uygun cevaplar bulabiliriz. Birer düşünen insan olarak.
15 Haziran 1995 tarihinde yazdığım makalem’dir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.