Susmuş beyinler susturulmuş dillere
Gözlerimi bir kapatsam sıkı, sıkı bir yumsam
çıkartsam eksiyi artıyı, biraz bölüp toplasam
vedalaşmak ne zormuş seninle .Uyusam ve dahi aklım başımda olmasa.Iıhh..! .Olmuyor olmuyor
İnsan hayatında her şeyi çıkartıyor. Aşkı, sevmeyi, rengi, sıcağı, soguğu, eşini, çocuğunu
yalanı, doğruyu her ne varsa vazgeçemem dediği her şeyi.Yaşıyor insan bir türlü kolsuz, bacaksız, gözsüz, kulaksız. Kimi birinin sırtına yaslanır, kimi sırtına basar, kimi saf bulur sırtından geçinir. Hava, su bedava desekte yinede onlarda parayla.Hani bir tabir vardır ya üç kuruşa ön taraf ve cam kenarı diye o bile
parayla .Parasız olmuyor gülüm.Hayeller bile
şimdilerde parayla.Cüzdanımıza gizlice sokulmuş akrebin hesabını dürememek ve her defasında sokulmakta cabası. Gerçi sokulduk sokulalı bağışıklık kazanmışız. Alışkanlık haline
gelmiş böyle yaşamak Selam bile verilirken
yapılıyor hesap.Mutlaka baktığımız her yerde parasız olanı eziyoruz. Niye..?. Çünkü paramız
var ve ilahi bir dokunulmaz olduğumuz düşüyor beynimize.
Şimdi grublar oluşturmuşuz sadece 1300 gram beynimizle.Parayı çok seven parası olan
(cimriler) ,parayı çok seven ama olmayan (ham akıllılar) parayı az sevip parası çok olan (basiretsizler) ve sevmesede parası hiç olmayan (saftirikler). Nedense sevenide , sevmiyenide hiç sevmiyorum ben.