- 302 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Namus diye bir pranga
Namus diye bir pranga taktılar yüreklerimize geçmişten bugüne kadar ..Çok gülmenin çok gezmenin adını "o...puluk" koydular..Bir kızın bir erkek arkadaşıyla bir yerde görünmesi yine "o..puluktu"..onlara göre..Böyle böyle yasakların içine mahkum ettiler biz kadınları..Daha küçücükken bu prangayı taktılar hareketlerimize,sözlerimize...
Bu akıl fukaraları yüzünden hiç tanımadığımız adamları ve kadınları eş seçtik kendimize ..Kimileri bir ömür boyu mutsuzluğa mahkum etti kendini .."Bizde adet böyledir boşanma olmaz dedi, kimileri çocuklarını bahane etti boşanmaya cesaretleri olmayınca...
Hem kendilerini hem de çocuklarını mutsuz,huzursuz dört duvar arasına mahkum ettiler anlayacağınız.Bugünümüze kendileri gibi korkak,acımasız,merhametsiz ,önyargılı mutsuz gençler bırakarak...
Kimileri aynı evin iki yabancısı olarak hem kendilerini hem artık kendilerine eş olmayan kişiyi mutsuzluğa mahkum edip bir de çocuklarını bu mutsuzluğa ortak etmekten se ayırdılar yollarını birer birer yüreklice...
Geçmişten yüreklerine takılan paslı,çürümüş prangalarını kırıp yollarına devam ettiler..İşte o zaman anladılar ki kendilerine çok büyük acımasızlık yapılmıştı ebeveynlerince daha en başından...
Prangalarını kırmaya cesareti olmayanlar sa bu acımasız tavır ve sözlerini sirayet ettirecek evlatlar silsilesi yetiştirmeye devam ediyorlar malesef..Onlar da kendi evlatlarına ve çevrelerine karşı daha da acımasız olsunlar diye...
Sırf bu nedenle prangalarını kırmayı başaranlar bugün bu acımasız insanlarla adeta manevi savaşa girdiler günümüzde...Onlar özellikle örümcek ağı gibi kötülüklerini yaymaya çalışsalar da prangalarından kurtulanlar onların örümcek ağlarını süpürmeye devam ediyor hala..
Kadının kadına karşı duyduğu acımasızlık,vicdansızlık ve merhametsizlik hırkasını giyen kadın ve erkeklere karşı ;sindirmeye çalıştıkları kadınların yanında durarak onların yalnız olmadıklarını savunmalarıyla yüzlerine tokat gibi çarpıyorlar .
Kadın ya da erkek başka bir kadına dil uzatırken kendi evladının da olduğunu aklından çıkarmamalıydı oysa,kadın ya da erkek başka bir kadının namusuyla uğraşana kadar kendi içinde bulunduğu sorunlara,sıkıntılara ,hastalıklara odaklanmalıydı oysa..Kadın ya da erkek "miş mış" aklı ile hareket etmek yerine görmediği şeyler adına konuşanları susturmalıydı oysa...
İşte tüm bunları yapmaya tek muktedir sıfatlar kadın gibi kadınlar ve adam gibi adamlardır.
Her ikisini olmayı başaramamış kadınlar akli melekelerini bir yana bırakıp duyumlarla hareket ederler tıpkı erkeklerin adam olmayı başaramadıkları için başka bir kadınnın namusu hakkında çok kolay konuşabildikleri gibi...
Yani hala ve hala
Kimileri hala daha kimin evine kim girmiş kim çıkmış nöbetinde
Kimileri hala kadın kuyruk sallamazsa erkek meyletmez düşüncesinde
Kimileri kendi aklından uzak akıl hocaları eşliğinde demişler,görmüşler faslında
Kimileri hala "dul kadın"ya da boşanmış kadın aman kocamı ayartır endişesinde
Kimleri dul kadın gülmez ,gezemez,ulu orta erkek arkadaşıyla çay kahve içemez aklı evvel davranışlarda
Ana atalarının yanlış çirkin hadsiz düşünce ve duygularına devam ederken
Tüm bu yazdıklarım toplamında ben ve benim gibi kadınlar onları kötü çirkin ve yanlış düşünceleri ile yüzleştirmeyi seçiyor ...Bunu yaparkenden de uzak yakın ayırımı yapmıyorlar...Acımasız ,vicdansız ,mermametsiz ve cahil her kimse onların karşısında durmayı insanlığa bir borç biliyorlar.
Boşuna demiyor Allah Resulü (SAV)
-Cahilin şerrinden Allah’a sığının
diye...Hoş biz onlardan gelecek her türlü sıkıntıyı kendimize imtihan sayarız da yine bu yoldan dönmeyiz.Çünkü bizim derdimiz birilerinin varsa; hataları ayıpları ve dahi günahları Allah(CC)ın da buyurduğu gibi setr etmek açığa çıkarmak değil..
Eğer bir kadında o dil uzattığınız namusa dokunur haller özellikler yoksa iftiranın ceremesini iki cihanda çekeceksiniz demektir.Varsa mı onun o hallerini açığa dökerek kul olarak haddinizi aştınız demektir.Zira bir tövbeye bakar her hali...O zaman onun ayıplarını ortaya döktüğünüz için yine vay halinize..
Burada herkes her türlü kötülüğü acımasızlığı yapabilir ...Sonra da rahat rahat uyuyabilir yaptıklarını erdemlilik sayarak ..Lakin biz inananlar için bir de ahiret hayatı var...İşte orada yapılan her kötülüğün hesabının sorulacağını da yine biz biliyoruz...
Bazı hesaplar vardır ki orada o hesabı verecekleri büyük ve sonsuz bir azap bekler..
İşte o hesapların görüleceği güne"kul hakkı ile ulaşanın vay haline..Hele bu hak "namusa iftira" ya da "namusa dil uzatma"ise bin düşünmeli insan..
Benden altı çizilesi bir hatırlatma...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.