- 311 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Size Bir Sorum Olacak!
Yazımıza bir soruyla başlayalım. Sevgili kari, olur mu? Sorumuza gelelim. Çocukken okuduğumuz kitaplar arasında tatlı hikayecikler yani fabllar da vardı. Hepimizin okumuş olduğu karınca ile ağustos böceği hikayesi vardı. Bizim karınca çalışkan mı çalışkan durup dinlenmeden yorgunluk bilmeden çalışan karınca biriktirdikçe biriktiren karıncaydı . Onun tersine hep saz salıp cümbür cemaat eğlenen ağustos böceğimiz vardı. Vur patlasın çal oynasın akıp geçirirdi yaz günlerini. Bize hep ağustos böceği gibi olmayın ,karınca gibi olun, yazın ekip biçenin çalışıp çabalayanın yani yazın başı pişenin kışın aşı pişeceğini kıssadan hisse çıkarmamız istenirdi. Bu girizgâhtan sonra soruyu bekler gibi olduğunuzu sezinler gibiyim. Sizi daha fazla bekletmeden gelelim bizim soruya : Siz karınca mi olmak isterdiniz Ağustos böceği mi? Bu nasıl soru ,diye içinizden geçiren olmuştur. Gelelim cevabımıza. Tabii ki bize verilmek istenen mesaja göre hepimiz karınca gibi olmak isterdik. Bize böyle öğretilmişti. Fablımızdan alınması gereken kıssadan hissemiz böyleydi. Gelin fablımızı biraz da gönül telinden çalıp ağustos böceği gibi olmaya çalışarak günümüzü gün ederken içine biraz da sevgi koyup yoğuralım. Aşk gibi yakıcı bir ateş alıp yolumuza devam edelim. Ağaçlar meyveye dursun. Erikler tatlı tatlı bize baksın. Bir ceylan gelip suyun gözesinden kana kana su içsin. Bir rengarenk kelebek konsun ışıl ışıl yanan çiçeklenmiş tabiata. Çıksın ağustos böceği ,kursun sazını vursun gönlümüzün bam teline. Yasayalım gönle düşen güzellikleri.Sular daha bir yalap yalap aksın. Kursun gönül otağımıza güzellikler adına ne varsa. Akıp gitsin sesler bir kayadan bir kayaya, bir çiçekten bir çiçeğe, bir böcekten bir böceğe ,güneşten şule alıp bir gönül evine düşsün. Bitsin bu uğuldayıp değirmen gibi dönen , öğüten dünya gürültüleri. Korna sesleri, bitip tükenmeyen biriktirme telaşı içinde pazarlık sesleri, aldatmacalar , top tank tüfek sesleri ,anaların yürekleri yakıp dağlayan sesleri, yetim öksüz kalan çocukların ağlayışları dinsin. Kirli seslerden örülmüş kinli hesaplar bitsin.Çal ağustos böceği çal . Getir bizim gönüllerimize sevgi,aşk özlem. Sonsuzluğa uzanan temiz sesler. Bize hep öğretilmeye çalışılan daha çok çalış, biriktir bitirir anlayışı bitsin.Daha çok servete doğru koş ,ihtiyacından daha fazla biriktir. Yok et güzel olan her her şeyi. Ey insan oğulları !Yok et ! Dağı taşı ,kurdu kuşu börtü böceği,kapansın kaynakların gözeleri ,hayata anlam katan ne varsa bir ceylanın kaçarken gözlerinde kaybolsun. Kulak verme ilahi kelama biriktir .Biriktir Veyl olsun o biriktirip duranların haline masajına kulaklar değil sinelerdeki kalpler sağır olsun,gözler değil gönüller kör olsun.Duymayalim.Ağustos çiçeğinin ruhu okşayan sesini .Kazanmanın ve daha çok biriktirmenin sarhoşluğunda gönülümüze surur esintileri getirecek ağustos böceğine kapayalım gönül penceremizi.Gelin bu fablı hep değiştirelim.Sizin hangi tarafta gönlünüz kaldı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.