Rüzgarı Olmayan Ülke: Suriye-1
Ay yarımdı. Işıkları geceyi aydınlatmaya yetmiyordu. Kapının sarı silik ışıkları aydınlık için yetersizdi. Gümrük kapısı ve ilgili yapıları sıradan, yetersiz ve bakımsızdı. İhalesi yapılan, henüz yapımına başlanmayan Hatay’ın Cilvegözü kapısı; çekilen çile ve sıkıntıları ortadan kaldıracak şekilde olmasını umut ve arzu ettik. Ülkemize, insanımıza ve ortadoğu’dan gelenlere yarışır şekilde olmalıydı. Cilvegözü sınır kapısından geçerek Suriye topraklarına girdiğimizde gece yarısını birkaç dakika geçiyordu. Pasaport işlemleri yapılırken tura katılanlar; araçtan inerek serinlemeye başlayan havada yol üzerinde, bina önlerinde geziniyorlardı. Kendilerine değişik gelen duvar, tablo ve belgelerdeki Arapça yazıları tanımaya, ısınmaya çalışıyorlardı. Bir süre beklendi ve ardından yola çıkıldı.
Gün boyu gezi maratonu vardı. Karanlıkları yararcasına ilerleyen otobüste şoför dışında herkes uykuya vardı. Sabah güneşi Irak üzerinden başını uzatırken Lübnan dağlarının uzantısı olan Suriye’nin fazla yüksek olmayan çıplak tepelerine sunduğu hayat öpücüğü vardı. O çıplak tepeler; önce mora, sonra erguvana, sonra pembe renge büründü. Tepelerin eteklerinde hallaç pamuğu gibi atılmış hareketli beyaz sisler vardı. Gözlerimin önüne: “O sis ortamı altında kıl çadırlar, koyun ağıllarında meleşen kuzu sesleri, geceyi uykusuz geçiren güneşle uykuya varan yerde yatan köpekler, doğal kır ve çiğ kokuları…” geldi.
Çöl ve bozkır platoları görünümündeki bu topraklarda; Hama’dan Şam’a kadar yol boyu sağlı sollu ve iki yol ortalarına çam ve ardıç ağaçları dikilmişti. ormanı ülke topraklarının yüzde üçünü bile zor bulan bu ülkede gerçekte bu ağaçları ısrarla yaşatma mücadelesi hoşuma gitti. Yüksek dağları olmayan ülkelerin rüzgârları da olmuyordu. Türkiye üzerinden gelen rüzgârlarla ağaçlar kuzeyden güneye eğilmişlerdi. Gözün alabildiğine dümdüz, bakımsız, verimsiz, susuz ve ağaçsız araziler insana yalnızlık hissi veriyordu. Geriye dönüp bakınca insan kendi vatanını, dağlarını, derelerini, pınarlarını, yeşilliklerinin daha ayrı bir değerini anlıyor. Türkiye’nin değeri insanın gözünde daha da artıyor.
Km. - 250905
YORUMLAR
Cilvegözü sınır kapısına kadar gittim. Oradan Suriye'ye girmedim ama Kilis Elbeyli Karkamış'tan en az 100 defa Suriye'ye girdim. Afrin Azez Çobanbey Cerablus gibi şehirlere çok gittim.
Sizin de dediğiniz gibi oradan Türkiye bambaşka görünüyor.
Atatürk'ün medeni Türkiye'si yıldız gibi parlıyor.
Güzel bir yazı var olun.
Selamlar.