Çığlık
Başımı boşluğa bıraktım, uzanıyorum. Etrafı tersten görmek hoş. Müziğin sesi çok yüksek. Kulaklarım mutlu. Müzik düşünmemi engelliyor. Sadece ona odaklandım. Etrafı izliyorum. Baş aşağı durdukça aklımdaki bütün düşünceler akıp gidiyormuş gibi oluyor. Rahatlıyorum. Müzik... Müzik çok güzel. Her şeyi silip süpürüyor. Bazen tüm mutsuzlukları alıp gidiyor, yerine huzur ve neşe bırakıyor. Bazen is içindeki boşluğu hüzün ve öfkeyle dolduracak kadar fazla geliyor. Böyle zamanlarda ağlamak istiyorum. Çığlık çığlığa, boğazım yırtılırcasına bağırmak. Bir şey söylemeden, sadece bağırmak. Her saniye içimden bağırıyorum ama kimse duymuyor. Birilerinin duymasını istiyor muyum ondan da emin değilim. Fakat bu görünmezlik hissi bazen çok yorucu olabiliyor. Görünmez hissettiğim ve yok olmak istediğim anlarda başımı boşluğa bırakıp kulaklarım patlayıncaya kadar müzik dinliyorum. Gözlerim ağlamaktan sişse de rahatlıyorum sanırım. Ya da tam tersi mi? Rahatladığımı sanarken gitgide eriyor muyum? İçten içe çürüyor muyum? Nefes alamama sebebim bu mu? İnsan, ruhu çürürken nefessiz mı kalır? Çok fazla sorum var. Ama hiç birinin cevabı yok. Cevaplar bende değil ve işin kötüsü kimde olduğunu da bilmiyorum.
Gökçen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.