- 369 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ADAM VE KADIN
ADAM VE KADIN
- Adam; bana tüm yaralarını göster dedi kadına. Kaç kere bana ihtiyacın olduğunu ve kaç kere yanında olmadığımı görmek istiyorum!
- Kadın; dayanabilir mi yüreğin açılan bunca yarayı görmeye?"
- Adam; o yaraları ben açmadım. Muhtemelen benden önceki yaralardı ve ben, naif dokunuşlarla kapatmaya çalışırım. Ne var ki, her kapatmaya çalıştığım yara, geçmişe takılı kaldığın için, biraz daha derinleşir!
Amaçları mutluluk olan adam ve kadın, birbirine zarar vermeden, geçmiste açılmış olan yaralarına merhem olmaya çalışırken, bir türlü birbirlerini anlamaya çalışmadan ayrıldılar!
Aradan bir papatya mevsimi geçmişti. Ne adam kadını unutabildi, ne de kadın adamı unutabildi.
Adam, mor sümbüller, gelincikler, laleler kantaron ve papatyalarla süslenmiş bir tarlada, papatya falına bakarken, gördü kadını.
Adam, usulca kadının yanına yaklaşarak, papatyanın dilinden; "Bir papatya mevsimi daha geçmiş olsa bile, o seni hep sevdi hep de sevecek dedi!"
Kadın, duyduklarına inanamadi. Papatya dile gelmişti sanki. Kadın, bir kere daha sordu papatyaya; "peki ben onun hâlâ canimiyim? Hâlâ seviyor mu beni?"
Adam, yine papatyanın dilinden cevap verdi; o benim Pıtırcığım, ilk ve son aşkımdır. Soluduğum nefesimdir. Dedi ve ekledi; "kendinde onlarca yara varken, yolma papatyanın kanatlarını. Açma papatyalarda aşk yarası." Diyerek eğildi papatyayı alarak avuçlarına, önce öptü ve papatyanın yolunmuş kanatlarını iyileştirdi. Sonra, kadını öptü yüreğinden. Sanki Tanrının sihirli değneği dokunmuştu kadına. Kadındaki geçmişten delen bütün yaraları da iyileştirdi!
Kadın hıçkırarak gözyaşlarına boğulmuştu. Ayağa kalktı ve adamın boynuna sarıldı. Sonra kıbleye yönelerek, ellerini gökyüzüne açtı; "Tanrım, hiçbir sevdada hiçbir kimsenin yüreğinde yaralar açma." Diye dualar etti.
Ama geçmiste öyle bir darbe yemiş olacak ki kadın, "yara açanlar, açtıkları yara kadar, yara açılsın yüreklerinde. Ben nasıl öldüysem, yüreğimde yara açanlar da öyle ölsünler!"
Adam her konuda olduğu gibi, sevgisinde de şeffaf ve masumdu.
Kadın, adamın kendisinden sakladığı, söylemediği, anlatmadığı birşey var diye düşünüyordu. Bu yüzden de adamın asaletine halel getirecek sözler sarfetmişti birzamanlar.
Adam, kadının sarfettiği sözleri unutmuştu bile.
Ama kadın, geçmiste yaşadıkları yüzünden derbeder ve yorgundu.
İkisi de aşka mahcup bir edayla sustu! Aşkı kalplerine gömerek, suçlu ve pişman bir şekilde sahneyi kapattılar!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.