- 335 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eğri Mastardan...
Değerli Dostlar; “eğri mastardan doğru çizgi çıkmaz.” Atasözümüzle ilgili paylaşımda bulunalım istedim.
“Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.” Şekli de de telaffuz ediliyor.
Eğrilikle ilgili daha çok atasözümüz var.
Bu hususa geçenlerde karşılaştığımız, daha önce eğrilikle ilgili birçok sıkıntısı olan fakat şimdi doğruluğu kimseye bırakmayan bir vatandaş ilham kaynağı oldu.
Geçmişini bildiğim için durumuna baktım, bu o kişi değil galiba yanılıyorum dedim. Ardından yaşanan bir olay benim yanılmadığımı ortaya koydu. Doğruluk, dürüstlük söylemleri bizleri aldatmak içinmiş.
Huyu, karakteri bozuk insanlardan iyilik ve yardım beklemek doğru değildir. Bu kişiler yerini bulduklarında ve zamanını yakaladıklarında yapacakları kötülükten geri durmazlar.
Doğru için en geçerli
ve en güzel söz “doğru Mevla’sından başka kimseden korkmaz.” Sözüdür desem benimle hem fikir olursunuz zannederim.
Doğru; şer ve şeytan güçler tarafından biraz sarsılır
ama kesinlikle yıkılmaz.
Bu sebeple; doğru, Allah nezdinde de kul nezdinde de daima mükemmeldir, daima muhteremdir ve daima takdire şayandır. Yani doğruluk ve dürüstlüğün modası hiçbir zaman geçmez.
Bazen toplumda ikinci plana itilmiş gibidir, yalnız önemini hiçbir zaman kaybetmez.
Ayrıca bütün toplumlar ve bütün dönemlerde de geçerliliğini korur.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Mevlana Cellaleddin Rumî, Ramazan ayının bir akşamı talebelerinden birisinden incir istemiş. Bu zat tanıdığı bir dostunun bahçesine gitmiş ve dostunu bahçede bulamamış. Buna rağmen bir sepete taze incir doldurarak getirmiştir. Mevlana bu incirlerden birisini yemek üzere ağzına almış. Fakat yemeden ağzından çıkarıp atmış. İnciri getiren talebeye demiş ki: Bu incirin içi tamamen kemikleşmiştir/ taşlaşmıştır. Bu incirler bu şekliyle yenilmez. Diğer müritleri sepetteki diğer incirleri kontrol etmişler. Ve gerçekten kemikleşmiş/ taşlaşmış/ olduklarını görmüşler. Mevlana incirleri getiren adama tekrar bahçeye git ve yenilebilir incirleri bize getir, demiş. Adam bu defa bahçeye gittiğinde, dostunu orada bulmuş. İncirlerin fiyatını ödeyerek, bir sepet taze inciri Mevlana’ya getirmiş. Mevlana incirleri tattığında çok lezzetli olduklarını söylemiştir. Fakat müritler, incirleri getiren adamın yakasını bırakmamışlar ve ilk getirilen incirlerin neden taşlaştıklarını sormuşlar. Adam, önce getirdiği incirleri sahibinin izni olmadan, daha sonra parasını ödemek üzere getirdiğini ifade etmiştir. İşte bu hikayede adamın önce doğru ve dürüst davranmadığı ve bu davranışı Allah’ın dostu tarafından anlaşılmış olduğunu” bize anlatıyor. Adam, bundan sonra tam dürüst hareket edeceğine dair söz vererek tövbe etmiştir. (Ahmed el-Efkanî, Menâkibu’l-‘arifîn)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.