- 263 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Arkadaşım
Arkadaşım
Günlerden bir gündü...Umut yine onu ayağa kaldıran yegane gıdasıydı. Saçlarının arasında dolaştıkça parmakları, düşünceleri yağmurda savrulan tanecikler gibi alt üst oluyordu...Hava bir insanı bunaltacak kadar sıcak olsa da o içindeki fırtınalar dan dolayı üsuyordu.
Neredeydi? Nereden gelmişti? Yaşamın neresindeydi? Zihninden gitmeyen çığlıklar kime aitti?
Camın önünde sabahın evvelinden beri kıkırdayan güvercinler onun derdini duymuşlar gibi gözlerinin içine bakip duruyorlardı.
Yerdeki halı nakışlarına odaklandı bir ara...Güller sağa sola sallıyordu başlarını...Motiflerdeki her desen onu sorguya çekiyordu.
"Neden burdasın?
Arkadaşını neden orada bıraktın?"
Arkadaşım mı? Kimdi o? Neredeydin biz? Ben ben ben...Diye ağlamaya başladı. Sanki bir şeyler anımsamaya belirsiz sözcükler diline gelip su istedi hemşire hanım Bana biraz su verir misiniz bir yer rica etti. Suyu bir solukta içti sonra dudakları titreye titreye bir şeyler elleriyle yüzünü kapattı sonra kulaklarını parmakları ile tıkadı. Daha sonra bir çocuk gibi masumlasti. Hemşireler ondan hikayeyi dinlemek için sabırsızlıkla bekliyorlardı. Doktor bey sanırım bu bir şeyler hatırladı. Eline dudağına koyarak ondan sus diyerek.engel oldu. bir çocuğu sever gibi şefkatle dokundu omuzuna. Belliydi korkuyordu anlından şıpır şıpır terler damlıyordu. Bir an doktorla göz göze gelmişti. Onun gözlerinde yaşadığı her anını görür gibi odaklanarak bakıyordu. Doktor bir an onun ruhumun derinliklerinde bir labirent tek aldığını hissetti. Buhranlı belirsizlikten kurtulması için bir yol bulması gerekiyordu. Hatirladım evet evet hatırladım...O yolun sonundaki uçuruma yuvarlandı. Ya da biri onu aşağıya attı. Biz onunla birlikteydik orada. Neresiydi bilmiyorum. Biz konuşurken evet güzel vakit geciriyorduk. Eğlendik birlikte onunla... Dün gece malları getirip teslim ettik . Ben ona verdim tüm parayı. Bankaya götürecekti. Patron öyle demişti. Patron ona da bana da güvenmişti. Ama şeytana uymuş bir kere ..Onu durduramadı. Kısa yoldan zengin olma fikri aklını başından almıştı...Aklına koymuştu uzak bir yerde yeniden bir hayata atılacaktı. Ama bu sefer amele değil patron olacaktı. İşçileri çalışacak o da bütün gün rahat rahat oturacakti. Sigaranın birini söndürüp birini yakacakti. Her gün koluna yeni bir sevgili yakacakti. Herkese havadan bakacaktı. Lüks lokantalarda enfes yemekler yiyip şampanya patlatacaktı. Vur paylaşın çal oynasın tövbe tövbe zivanadan çıkacaktı. Bu hayalleri söylerken bile kalbi yerinden fırlayacak gibi heyecanlanmıştı.. Dinlemedin beni arkadaşım hiç dinlemedi. Yolda peşine takılan dolandırıcılar ile kavgaya tutuştu. Adamlar boksör gibi indiriyordu yumruklarını. Engel olamadım çırpındım. Beni de fena hırpaladiıar. Bir ara bir çığlık duydum. İçimi parçalayan bir çığlık...
Bu kadar dua ettim ki Allah’ım bu bir kabus olsun diye gerçek almasın diye...Ama gerçekti...Emin olmak için bacağımı çimdikledim. Aman Ya Rabbi arkadaşım uçurumdan aşağıda hareketsiz kanlar içindeydi... Ölmüştü evet ölmüştü. Buz gibiydi elleri. Sesimin yettiğince haykırdım. Duyan olmadı. Kargalar dan başka cevap veren çıkmadı bana. Sersemlemiştim sağa sola koşmaya başladım. Sahrada şu arayanlar gibi koca arazide bir sağa bir sola koşuyordum. Derken ayağımı bir kaya parçasına çarptım. Kırıldı sandım.Sonra bayılmışım. Günler sonra bir uyandım.Hafizam gitmişti.Arkadasim her zaman ki gibi gülümsüyordu. Sanki her zaman söylediği o sözüu söyluyordu:"Ah ah paraciklarım sizi elde etmek için ölürüm ben ölürüm".
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.