- 387 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Genel Kültür
GENEL KÜLTÜR
Sevgili Üniversiteli,
Yaklaşık olarak 30 yıl boyunca öğrenci olarak, yazar olarak pek çok Üniversitede bulundum. Gençler ile sohbetler ediyorum. Onları gözlemliyorum. Şu anda da 2 Üniversiteli babası olarak bunları sana yazıyorum. Sanırım söylediklerim, yani yazacaklarım geniş ve zengin bir tecrübenin ürünü olacaktır.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Ne kadar güzel Üniversitelerde okursanız okuyun, ne kadar dil bilirseniz bilin gene de çok okuyan insanların özellikle Üniversitelilerin çok okuyan, okuduğunu anlayan ve gücü oranında okuduklarını uygulayanların bunları yapmayana nazaran ilerde olduğunu söylemek için kahin olmaya ya da alim olmaya gerek yok sanırım.
Sevgili dostum, Üniversiteli Kardeşim,
Kitap okuyan, alanında başarılı olmuş insanların hayatını okuyan, anlayan ve başarılı insanların başarı sırlarını analiz edenlerin sınavlarda daha çok motive olduklarına şahit oldum.
Sevgili Üniversiteli Kardeşim,
Mesela, örnek vermek gerekirse; Ülkemizde Vali denilince ilk akla genel Recep Yazıcıoğlu’nu ilk valilik yaptığı yer olan Tokat’ta 5 yıl 3 ay boyunca hem bir liseli ve sonrasında Üniversiteli olarak, hem de genç bir yazar olarak izledim. Onunla sohbetler yaptım. Mektuplaştım. Bana kitaplar armağan etti. O kitapları 30 yıl boyunca sakladım. Sonunda O’nun liderliğini anlattığım “Recep Yazıcıoğlu’nun liderlik sırları” kitabı ortaya çıktı. Bunu kitap olarak neşretmeden önce Tokat Gazetesinde de yazı serisi olarak neşretmek nasip oldu. Bu kitabı yöneticilerimiz topluca alarak gençlere de hediye ettiler.2021 yılında Tokat Valisi olan Dr. Ozan Balcı yüzlerce gence hediye etti. İyi kaymakam olmak isteyen gençler alıp arkadaşlarına hediye etti. Yani başarılı bir kaymakam ve valiyi kaymakam adayları ve yöneticiler okuyarak bilgi sahibi oldular.
Sevgili dostum, Üniversiteli Kardeşim,
Bunu neden anlattım. Sadece teori öğrenmenin yeterli olmayacağı, aynı zamanda okuduklarını, öğrendiklerini hayata uygulamanın ne kadar önemli olduğunu ve gençlere neler katacağının önemine vurgu yapmaya çalıştım. Ne kadar teori bilirsen bil, gene de örnek olay ile bildiklerini hayata uygulamış ve halkı tarafından sevilmiş ve desteklenmiş insanların hayatını da bil demek istedim.
Sevgili dostum, Üniversiteli Kardeşim,
Üniversite tamamlamanın üzerinden yaklaşık olarak 30 yıl geçti. Bugün geçmişe baktığım zaman yeterince okuyamadığımı, meslek büyükleri ile tanışmadığım için hayıflandığımı görüyorum. Fırsatları değerlendiremediğimin farkına varıyorum. Tecrübeleri küçümsememin, onların farkına varamamamın ilerlememize ne kadar engel olduğunu da. İşte bu yüzden sana bu mektup ile pişmanlıklarımı ve tecrübelerimi anlatmak istedim. Belki sen okuyacaksın. Belki başkaları okuyacak. Belki bugün okunmaz, yarınlarda okunur. Ama bu mektuplar mutlaka bir yerde işe yarayacağını hissediyorum. Bu his bana yazmak, samimiyetle yazmak konusunda güç, kuvvet ve cesaret veriyor. Varlığınla sen bana ilham olan insansın. “Varlığın ile yokluğun arasında bir fark olsun” derler ya, sen de beni ciddiye alarak gelip ziyaret ederek varlığınla bana güç veriyor, sen de benden güç alıyorsun. Bunu arkadaşlarına da anlatıyorsun ama onlar inatla gelmek, sohbet etmek ve tecrübeden faydalanmak istemiyor. Kar mı ediyorlar zarar mı ediyorlar artık sen karar ver.
Sevgili dostum, Üniversiteli Kardeşim,
Gençler genelde tecrübeyi ayaklarına bekliyorlar. Ünlü insanlar ile tanışmak, sanatçılar ile tanışmak fotoğraf çekinmek, gezilere gitmek istiyorlar. Bunu da şu an Üniversitede olan Hoca arkadaşım anlattı bana. Bunlar gereksiz demiyorum. Tabii bunlar da genel kültürü artıran şeyler ama sizlere farklı olan, yetersizliklerine rağmen başarılı olmuş, engellerine rağmen başarmış, okuyarak nelerin başarılacağını hayatı ile çabası ile gösteren insanlarla da tanışarak onların hayatından güç almak daha verimli olur. Belki de Okuluna gelecek böyle bir insan ile daha okulun ilk ayında tanışman O’nun hocalarından daha etkili olarak sana destek olmasına sebep olabilir, kariyerinde adeta gönüllü bir danışman olabilirler. Bir düşün senle tanışmamızı.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Genel Kültürümüzü Üniversitede değil belki lisede, ilkokulda hatta daha okula başlamadan ediniriz. Ailemizde okumayı seven insanların kitaplıklarında gördüğümüz kitaplar, dergiler, ailemizde okumayı sevenlerin bize daha 3 veya 4 yaşlarında getireceği boyama kitapları, sonrasında kitaplar bizim genel kültürümüzü artıran, sonrasında da bu insanlara olan sevgimizi artıran, sevgimiz saygımız arttıkça da onların bizi geliştirecek azim ve çabası da artacaktır. Yani bizim çabamıza bağlı gelişmemiz, kültürlü insan olmamız. Sana bunu yazarken ben de geliştiğimi ve genel kültürümün arttığını hissediyorum. Varlığın hem bana hem de ilerde mesleğinde gayretin ile herkese güç verecek.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Genel kültürümüzün artması için kitap okumanın yanında yeni insanalar ile tanışmak, okula konferans için gelen, konferans sonrasında rahatça ulaşacağımız insanlar ile çekinmeden iletişime geçmek, sık sık ziyaret etmek, onların önereceği kitapları fırsat buldukça okumak, arkadaş ve dostlarımızla bilgi ve ilgisi olan insanları tanıştırarak kaynaştırmak Üniversiteli olarak senin ve her insanı genel kültürünün artmasını sağlar.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Biz çabalayacağız, umudumuzu kesmeyeceğiz. İnsanların bize güvenmesini istiyorsak bizlerde mecburen insanlara güveneceğiz. Tabii ki herkese değil. Her “seni seviyorum” diyen bizi sevmediği gibi her “sana güveniyorum” diyene de güvenmeyeceğiz. Ama herkesi aynı kefeye de koymayacağız. Bazıları genel kültürünü açığa vurmaz. Bizler bunu irademizle görerek o insanlardan faydalanacağız. Bu irade herkeste olmaz. Ama gelişmek ve ilerlemek istiyorsan irade sahibi olmayı ve neye hayır neye evet diyeceğini bilmek zorundasın. Hayır diyeceğin şeylerin çoğuna evet veya evet diyeceğin çoğu şeye korkarak özgüvensizlikle hayır dersen de zarar edersin.
Sevgili Üniversiteli Kardeşim,
Çok genç aç olsa da yemek davetine sırf nezaket icabı hayır der. Halbuki çok bilgi ve hayat tecrübesi baş başa yenen yemeklerde anlatılır. Bu hataya senin de zaman zaman düştüğünü görüyorum. Bazen arkadaşlarla buluşup geyik muhabbeti yapmak tecrübeli ve bilgili insanlar ile sohbet etmekten zevkli gelir ama bilgili insanları her zaman bulmak mümkün olmayabilir. Arkadaşlar ise her zaman yanımızda.. Ben ne demek istedim acaba? Anladın galiba!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.