- 489 Okunma
- 2 Yorum
- 4 Beğeni
ZAMAN GEÇİYOR
Zaman geçiyor… Bizlerde yaş alıyoruz zamandan, hem de farkına bile varmadan. Gidiyor yakınlarımız, tanıdıklarımız birer, bir bilinmeze, hiç dönemeyesiye. Ne kadar çok kişi var bu bilinmezlikte tanıdığım ve sevdiğim.
Oysa biz çocukken ne kadar azdı toprağa verdiğim sevdiğim ya da tanıdığım. Çünkü dünyam küçüktü çevremde insanlar gençti. Ölenler çok azdı ve ben yaşayanları hep var olacak sanırdım. Hep ben çocuk kalacağım onlar hep yaşayacaklar…
İlk yıkıcı ölümü dokuz yaşına iki ay kala babamla yaşadım henüz yirmi dokuz yaşındaydı. Ben küçük olduğumdan çok büyüktü babam benim için. Kanayan yaram oldu. İçimde kapatamadığım bir boşluk. Kapatmaya çalıştıkça içinde kaybolduğum koca bir yara. Zaman büyütmüş beni ama ben hep çocuktum kendimce. Öyle avuttum belki kendimi yâda her insandaki yaş aldıkça yaşın önemsizleşmesi ve her yaşın hep genç olduğunu kanıksaması gibi bir inanç oluştu bende. Babamın ölüm yaşı çocuk yaşıydı otuzu geçtiğimde. Üzüldüm hep; gün geldi yaramı sarmaya başladım. Ne kadar başardım bilmiyorum.
Ve babamın ölümünün ardından yirmi yedi buçuk yıl geçtiğinde candan ötem babaannemi toprağa verdim. Ölmeden önce hep gizlice ölürse ne yaparım deyip ağladım. Kendimi alıştırmaya çalıştım bu acıya. Korksan da geliyor o zaman ben gelmesin istedikçe geldi o acı hayatıma. Acıya alışılmayacağını öğrendim yine de gözyaşım alışmaya çalıştığım zamanlardaki kadar olmadı. Hep göreceğim bir yere gitti gibi düşündüm. Hala da öyle olduğuna inanmak istiyorum. Acım keskin bıçakla deşiliyor bazen. Son gördüğümde sarılamadım, yoğun bakımdaydı. Can parçamı kaybettim…
Anlıyorum ki her ölüm erken ölüm…
Ve ölümler daha kolaylaştı adeta. Ben otuz dokuza girerken benim o zaman yaşlı sandığım orta yaşlılar bir gidiyor. Yaşları büyüdü ama ölümleri hep sürpriz oldu. Her ölüm erkendi…
Şimdi gidiyor tanıdıklarım sevdiklerim ve bana hep yalan geliyor. Artık yaşın anlamı yok. Hala dün çocuktum sanıyorum ama artık sonsuzluk diyarına yolculuk sırasına aday olduğumu daha iyi görüyorum.
Hayat bir yanılgı sadece. İçine düştüğümüz hilelerle ve doğrularla yol aldığımız bir zaman dilimi,hayat.
İçinde var olan her anın önemi yadsınamaz.Bir o kadar da anlaşılmaz ve ardından bakıldığında yaşandığına inanamadığımız bir sis perdesi ,anılarımız.
Önemli olan bence anlamlı yaşamak,değer katmak yaşadıklarımıza.Ölmeden önce yapacağımız en önemli şey güzel anılar biriktirmek.
Yaşadıklarımız yaşarken değil yaşanılıp bize bir şeyler kattığında önem kazanıyor.Hep mutsuzluklar değil mutluluklarda bizlere bir şeyler katıyor.Güldüğümüz her an mıhlanıp kalıyor belleğimizin bir köşesinde.Mutlu olmak için de büyük şeylere değil ufak önemsiz görünen her şey bizleri mutlu etmeli.Mutlu olmak için ne büyük şeylere ne de bir kişiye ihtiyacımız var.
ÇİĞDEM KARAİSMAİLOĞLU
YORUMLAR
her ölüm erkendir...bazen keşke çöpsüz bir üzüm olsam da kimsenin yokluğuyla sınanmasam isterim...kaleminize saglık
Çiğdem Karaismailoğlu
üzerine çok kafa yorduğum bir konu bu benim de.
yitenler yok olanlar
ah be güzel arkadaşım...
sevgi ve inanç bağdaş kurduğumuz hayat
ve bizler.
sevgimle