- 1039 Okunma
- 15 Yorum
- 16 Beğeni
Kevser Suresindeki Mucize ve Kuran'da Kurban İbadeti
• Kevser suresinin yüzyıllardır tefsiri yapılmaktadır. Günümüzde ise Kevser Suresinde yeni bir mucizenin var olduğu anlaşılmıştır. Bu mucizeyi inkar etmek hiçbir açıdan mümkün değildir.
Kevser Suresi, Kur’an-ı Kerim’deki sıralamada 108, iniş sırasına göre de 15. suredir.
• Mekke’de indirilmiş olan Kevser Suresi 3 ayettir.
• İsmini ilk ayetinde geçen ve ‘bol ikram, çok hayır, çok nimet’ anlamına gelen "Kevser" sözcüğünden alır.
• Meali: 1- Şüphesiz biz sana Kevser’i verdik. 2- Sen de Rabbin için namaz kıl ve kurban kes. 3- Doğrusu asıl soyu kesik olan sana kin besleyendir.
• Kevser Suresinin bazı anlamları: Cennette bir nehir, çok hayır ve iyilik, peygamberlik şerefi, ümmetin âlimleri, peygambere uyanların ve onu sevenlerin çokluğudur.
• Resulullah Aleyhisselam Efendimizin Mekke’deki ilk yıllarında, Hazreti Hatice’den olma oğlu Hz Kasım’ı kaybettiği dönemde, Mekkeli müşriklerin, hakkında soyu kesik (ebter) dedikodusu çıkarıp hakaretlere başlaması sebebiyle inmiştir. O dönemde erkek çocuk sahibi olmak, soyun devam etmesi açısından çok önemliydi. Efendimiz (SAV)’in bu kaybını fırsat bilen müşriklerden As bin Vail, ‘O (SAV) bir ebterdir. Soyunu devam ettirecek bir oğlu bile yoktur. O öldüğünde unutulup gidecek ve biz de kurtulacağız’ diye yaygara çıkarmış ve diğer müşrikler de buna eşlik edip benzer şekilde sözler ettiler. Bu durumdan etkilenen ve oldukça üzülen Peygamber Aleyhisselam Efendimizin üzüntüsünü giderip, güven duygusu kazanması için Yüce Allah Kevser Suresini indirmiştir.
• İlk ayette geçen ve Cennette bir nehir ya da havuz olan Kevser, Rasulü Zişan Efendimize verilen bir şereftir. İkinci ayette ise, kurban keserek, namaz kılarak Müslümanlar dünya ve ahirette sayısız nimete erişirler. Birer ibadet olan namaz ve kurban, kulu Allah’a yaklaştırır. Üçüncü ayette, Resulullah Aleyhisselâm’a kin tutan kişilerin soylarının kesileceği, Allah katında her türlü iyilik ve güzellikten uzaklaştırılacakları bildirilir. Ayrıca Kevser Suresinde Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’e inanıp onun yolundan gidenlere de aynı şekilde mükâfaat müjdesi vardır.
• Kevser suresi Kuran-ı Kerim’deki en kısa suredir ve bu suredeki toplam kelime sayısı 10’dur.
• Kevser suresinin ilk ayetinde 10 değişik harf vardır (Elif, nun, ayn, tı, ye, kef, lam vav, se, ra).
• Kevser suresinin ikinci ayetinde 10 değişik harf vardır. (Fe, sad, lam, ra, be, kef, vav, elif, nun, ha)
• Kevser suresinin üçüncü ayetinde de 10 değişik harf vardır. (Elif, nun, şın, kef, he, vav, lam, be, te, ra)
• Bu surede en çok tekrar edilen harf ‘Elif’tir ve tam 10 defa tekrar edilmiştir.
• Bu surede sadece bir defa kullanılan harflerin sayısı 10’dur.
• Tüm ayetler Arap Alfabesinde 10.sırada olan ‘Ra’ harfi bile biter.
• Kevser suresi, Kuran-ı Kerim’de ‘Ra’ harfi ile biten surelerin 10.’sudur.
• Bu suredeki 10 sayısının arkasındaki gerçek ise Yüce Allah’ın ‘وانحر لربك فصل
O halde Rabbin için namaz kıl, kurban kes.’ buyurduğu Zilhicce ayıdır. Bu ayın 10. günü Kurban Bayramının ilk günüdür.
• Şüphesiz Allah doğruyu söyledi: ‘Bakara-23: Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın.’
----
Kurban Yüce Allah’ın Kuran-ı Kerim’de Müslümanlara bir emridir. Kurban konusunda Kevser suresinin haricinde de onlarca ayeti kerime ve yüzlerce hadisi şerif vardır. İslam’da kurban ibadeti yok demek İslam’ı hiç bilmemek ve İslam’ı kabul etmemek demektir. Ayetlerden bir kısmını aşağıda paylaştım:
– Biz, (İbrahim’e) büyük bir KURBANLIK VEREREK onu (İsmail’i) kurtardık. (Saffat 107)
– Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen KURBANI gönderin. Bu KURBAN, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır)sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da KURBAN KESMESİ gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen KURBANI KESER. KURBAN bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin. (Bakara 196)
– (Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer KURBAN sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. KURBANI kabul edilmeyen, “And olsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti. (Maide 27)
– Ey iman edenler! İhramlı iken (karada) av hayvanı öldürmeyin. Kim (ihramlı iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vardır. (Bu ceza), Kabe’ye ulaştırılmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki adil kimsenin takdir edeceği bir KURBANLIK HAYVAN veya yoksulları yedirmek suretiyle keffaret; yahut onun dengi oruç tutmaktır. (Bu) yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah, geçmiştekileri affetmiştir. Fakat kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikam alır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir. (Maide 95)
– Allah; Ka’be’yi, o saygıdeğer evi, haram ayı, HAC KURBANINI ve (bu kurbanlara takılı) gerdanlıkları insanlar(ın din ve dünyaları) için ayakta kalma (ve canlanma) sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah’ın bildiğini ve Allah’ın (zaten) her şeyi hakkıyla bilmekte olduğunu bilmeniz içindir. (Maide 97)
– “… Kendilerine rızık olarak verdiği KURBANLIK HAYVANLAR ÜZERİNDE belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin” (Hac 28)
– Sizin için onlarda belli bir zamana kadar birtakım yararlar vardır. Sonra da KURBANLIK OLARAK varacakları yer Beyt-i Atik (Kabe)’dir. (Hac 33)
– ‘’Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye KURBAN KESMEYİ MEŞRU KILDIK…” (Hac 34)
– “KURBANLIK BÜYÜKBAŞ HAYVANLARI da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken KURBAN EDECEĞİNİZDE üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca ONLARDAN SİZ DE YİYİN, hem kanaat edip istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac 36,37)
– Onlar, inkar edenler ve sizi Mescid-i Haram’ı ziyaretten ve (ibadet amacıyla) bekletilen KURBANLIKLARI yerlerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Eğer, oradaki henüz tanımadığınız inanmış erkeklerle, inanmış kadınları bilmeyerek ezmeniz ve böylece size bir eziyet gelecek olmasaydı, (Allah, Mekke’ye girmenize izin verirdi). Allah, dilediğini rahmetine koymak için böyle yapmıştır. Eğer, inananlarla inkarcılar birbirinden ayrılmış olsalardı, onlardan inkâr edenleri elem dolu bir azaba uğratırdık. (Fetih 25)
Herkes istediği dine inanabilir. Ancak herkes başkasının inançlarına saygı göstermek zorundadır. Bu konuda Kuran’da şöyle buyurulmaktadır:
-Onlardan seni (okuduğun Kur’an’ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kâfirler sana geldiklerinde: «Bu Kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir» diyerek seninle tartışırlar. (En’âm 25. Ayet)
Yaklaşan kurban bayramı tüm Müslümanların kutlu olsun. Bu yıl ekonomik sıkıntı fazla. Her zaman olduğundan daha fazla kurbanlarımızı yoksullarla paylaşalım.
Saygılarımla.
YORUMLAR
Kırmızı çizgileri olmalı insanın. Fikri neyse amasız, lakinsiz, fakatsız olmalı. Kimlik budur nazarımda, gerisi fasa fiso vesselam... Üzülmemek elde değil! Fikrin beyanı ve altında yatanları saklamanın esamesidir, aması, fakatı, lakini... Bir insan bir ideolojiyi benimseyip bunun fakatlarına sığınıyorsa ya özümsememiştir veya çürüktür ideolojisi. Bir insan ideolojisini bilir; ''eksikleri vardır'' diyorsa samimidir ve kimliğini oturtmuş demektir. İslam Adem'den başlayıp Peygamberimize kadar gelen dini sürecin tamamlanmış bütünüdür. Bizim inancımız bunu kusursuz bilir, bilmediğini öğrenmeye çalışır, kıyasları kabul etmez kaynağından öğrenir.
Ben Müslümanım deyip İslam'ın ne olduğunu bilmiyorsa, elbette'' radikal İslam, İslami terör vs.'' gibi terimleri kullanmaktan çekinmez sıkışınca amaların, fakatların arkasına sığınır. İşte burada dur demeyen, bildiğini söylemekten çekinen kendini sorgulamalıdır.
Müslümanım diyen: '' İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız!'' Düsturundan yola çıkmalı: ''Sevmek zorunda değilsiniz ama saygı duymak zorundasınız!'' Sözüne karşı çıkmalıdır. ''Sevmek zorundayım, saygısızlığınıza saygı duymak zorunda değilim, aksine duruş sergilemek zorundayım.'' Zira; itham, aşağılama, alay etme, küçümseme gibi söylem ve davranışlar fikir değil saldırıdır. Kurulan cümlelerin ne anlama geldiğini bilmemek ne kadar acı: ''Allah'ı kullanmak'' bu nasıl bir cümle? Kimin haddine haşa bunu hangi kuvvet başarabilir? Kur'an-ı Ker'im de Müşrik denmiştir münafık denmiştir de ''Ben'i kullanarak'' diye bir şey söylemiş midir Rabbim haşa?
Bilmediklerim, bildiklerimin yanında kainatken, en doğrusunu bilen ''Allah'a'' sığınırım! Ne diyebilirim ki dünya da o kadar çok şey varken giyinmemizden, İbadetimize kadar bize yön vermeye kalkanlar! Lütfen, içiyorsunuz için, dilediğiniz gibi giyinip gezin biliyorsanız yazın bilmiyorsanız susunuz! Bilmediklerim hakkında bakınız ben susuyorum...
Hocam yorumları da okudum. Yazacağım başka bir şey de yok. Sadece dua ''Hidayet versin rabbim hepimize!'' Selam dua ve saygılarımla...
Çok çok teşekkür ediyorum kendi adıma.
İnanılmaz faydalandım yazınızdan bu bağlamda huzur duydum ve yaklaşan Kurban Bayramına istinaden zamanlaması da ayrı güzel.
Allah razı olsun değerli hocam.
Dinimiz aydınlık dinimiz yol gösterici ve her Müslüman'ın da feyiz alması çok önemli.
Sonsuz selam saygımla değerli hocam
Osman Akçay
Aydinlatici cok güzel bir yazi kaleme almissin.Güzel yüregine emegine saglik hocam.Kur`an`i Kerim`in bütün ayetler Mucezelerle doludur.Bir kismi gecmiste bazisi günümüzde anlasilsada bazisida gelecekte anlasilacaktir.
Nice bilginler kurani elestirmek icin okumaya baslamis Kur´lan hidayete ermislerdir.
Maalesef son yillarda Islam düsmanlari Islam` adi altinda Islami tahrif etmeye kafalari karistirmaya yogunlanmislardir.Bizdeki ilahiyatlarda bazi kani ruhu vicdani özü bozuklarda onlardan fonlanmaktadirlar.
Osman Akçay
Hocam güzel ve aydınlatıcı bir yazı.
Necati Kavlak üstadımızın yazısının kaldırılmasını da doğru bulmuyorum. Fikrini yazmış hatta güne seçilmişti.
Fikire saygı olmalı.
Selam ve saygı bıraktım buraya.
Osman Akçay
Osman üstadım yazınız muhteşem. Her insanın bu yazıyı okuyup aklına yazması paylaşması gerekiyor. Bilgilendirici ve çokgüzel bir yazı kaleme almışsınız, Allah razı olsun çok teşekkür ederim. Kevser suresinin mucizeleri hakkında bizleri bilgilendirdiğiniz için.
Saygılarımla.
Aygün Deniz tarafından 14.6.2022 15:41:38 zamanında düzenlenmiştir.
Aygün Deniz tarafından 14.6.2022 15:43:25 zamanında düzenlenmiştir.
Aygün Deniz tarafından 14.6.2022 15:44:21 zamanında düzenlenmiştir.
Osman Akçay
Saygılarımla.
Saygıdeğer üstâdım,
Olması gerektiği gibi aydınlatıcı, ayetler ışığında yazdığınız paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan arkadaşların kıymetli yorumları da konuya daha da açıklık getirdiği için kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum.
Kalemine ve yüreğine sağlık diliyorum.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
Bugün Necati Kavlak üstat, sitede kurban konulu bir yazı paylaşmıştı. Ben paylaşılan bu yazıya tamamen zıt düşünceye sahibim. Kuran-ı Kerim'deki bu konudaki ayetleri bu yazıya yorum olarak eklemiştim. Birbirini kırmaksızın her fikir özgürce savunulabilmelidir. Bir yazı bizi ne kadar rahatsız ederse etsin siteden kaldırılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü insanlar gerçek duygu ve düşüncelerini özgürce paylaşabilmelidirler. Ayrıca yazıyı hem güne getirip hem de yayından kaldırmak ne kadar mantıksız ve açıklanamaz bir durum. Bugün ben de kurban konusunda bu yazıyı paylaşmıştım. Benim yazıma da benden farklı düşünceye sahip arkadaşlar yorum bırakmaktadırlar. Bu da gayet doğal bir durumdur. Necati Kavlak üstadın yazısı yayından kaldırılınca ben de kendi yazımı pasiflemek ve ardından yayından kaldırmak istedim. Ancak bir türlü yazıyı kaldıramadım. Saygılarımla.
erolbasci
SİLÜET
Ne anlama gelir bu ifade? Açık ve net bir zandır. Hâşâ, açıkça, Kur'an tahrif edilmiştir, diyemenin geveleme halini almış şeklidir. Geçiyorum bunu.
Hâşâ, Kur'an'ın tahrif edildiğini düşünen biri, neden tahrif edildiğini zannettiği bir dinin ibadetini umursar? Daha da ileri gidip neden katliam diye niteler? Neden sürekli yazılarında İslam dinini bazen doğrudan, bazen de müslümanlar üzerinden zan altında bırakıcı ifadelerle saldırma arzusu duyar?
Müsaadenizle ifade etmeye çalışayım: Çünkü dinleştirdiği ve dinleştirdiğini kendisine bile itiraf edemediği ideolojisi İslam karşıtlığı üzerine kuruludur. İslam olmadı mı yıkılır gider. Bu sebepten tümden reddedecek kadar açık yüreklilik gösteremez ve mümkün olduğunca bütünü, parçalar ve müslümanlar üzerinden yıpratmaya çalışır.
Sahir Neva
Müthiş net bir izahat getirmiş konuya
Bütünüyle katılıyorum bu yoruma, teşekkürler
HERFE
Şayet söylediğiniz gibi olaya istinaden bu yazıyı pasifleseydiniz nezdimde değeriniz çok farklı olacaktı hocam...Düşünce eyleme dönüşebilseymiş keşke.
Bu vesile ile doğum gününüz kutlu olsun.
Saygıdeğer Dr. Osman Akçay Üstadım, bu son derece muhît ve açıklayıcı KURBAN İBADETİ izâhâtınız için çok çok teşekkür ederim, Allah razı olsun, kaleminize, yüreğinize, elinize emeğinize sağlık.
Değerli Hocam, KURBAN aslında ilk çağlardan beri bütün toplumlarda, dini inanç sistemlerinde ve sosyal değerlerde olan bir şeydir.. bunların bir kısmı ibadet, bir kısmı gelenek, bir kısmı da kültürel değer olarak hep var olmuştur.. İslâm Dini ise bütün bu tarihi serüvendeki KURBAN anlayışlarını “ALLAH İÇİN” diye bir şarta bağlamış ve belirli olaylara ve ZAMAN’a hasrederek İBADET değerine yükseltmiştir. Yılda bir Zilhicce ayının 10. Günü olan KURBAN ve BAYRAMI ile adak, şükür, akika gibi de şarta bağlı sosyal değerleri de yine İBADET seviyesine yükseltmişti.. bunun dışında, insanların günlük GIDA İHTİYACI olarak yedikleri etlerin de (doğal olarak bir hayvanın kesilmesiyle edilecek!) temininde boğazlanacak hayvanâtın “üzerine Allah’ın adının anılmasıyla kesilmesi” gibi şartı getirmiştir. Tabiatta var olan her canlı-cansız varlığın hayatı bir şekilde sona erecektir; o hayatı veren zaten bu evrenin sahibi olan Allah’tır! O Allah istiyor ki insanlar hayatta attıkları her adımdan puan kazansın, yaratıcısını ve O’nun verdiği nimetleri daima hatırlasın ve nimeti verene teşekkür etsin de bu teşekkürün karşılığında da extra BONUS / SEVAP kazansın! İşte İBADET dediğimiz bütün yaklaşımların esas dayanağı ve sebebi insanların bu NİYETLERİDİR! Kurban İBADETİ bu anlamda, ömrü nasıl olsa bir şekilde bir zaman sonra sona erecek olan (şartlarını taşıyan) bir hayvanın Allah’ın izniyle, Allah’ın adıyla boğazlanmasını sağlamış oluyor ki bırakın insanın, hayvanın bile hayatına ibadet düzeyinde bir anlam katıyor!
Öte yandan, vekaletle kurban yoluyla yurtdışında 160 civarında ülkede aç açık fakir fukaraya taze et ulaştıran, sadece et değil Türkiye’nin adını, Bayrağını, sevgisini ulaştıran çok sayıda vakıf ve sivil toplum kuruluşları var ki, birisine ben de üyeyim ve gönüllüsü olarak bu yaşımda hizmete koşmaya çalışıyorum.. gittiğimiz yerlerde dini, ırkı, cinsiyeti, milliyeti, coğrafyası ne olursa olsun sırf İNSAN olarak bir yakınlaşma oluyor ve en önde hep TÜRKİYE oluyor, ne kadar duygulu ve içten oluyor bilenler bilir.. işte bütün bunlar KURBAN sayesinde oluyor; KURABN’IN kelime anlamı zaten YAKINLAŞMAK demektir! Ne büyük bir İBADETTİR ki KURBAN bu yakınlaşmayı işte böylece temin ediyor, bir yandan da insanlara sevap kazandırıyor. İhtiyaç sahibi insanlara karşı varlıklı insanların borcunu ödemesi şeklinde bir doğal sistemi yaşatmış oluyorsunuz; zira insanların KADER inancı içerisinde yaşadıkları coğrafyayı ve bulundukları dünyevî durumu da görmüş oluyorsunuz Kurban sayesinde.. ne muazzam bir İBADET şu KURBAN! Allah kabul eylesin..
Şunu da ifade etmeliyim ki, her nerede olursa olsun KURBAN KESİMİNDE sağlık, temizlik, hak ve hukuk şartları tüm ibadetlerde olduğu gibi, hattâ fazlasıyla gereklidir; herkesin buna azamî dikkat etmesini öneriyorum ve önemsiyorum.
Yaklaşan Kurban Bayramını herkes için tebrik ediyorum. Saygılarımla.
Murat Kahraman Murâdî
Osman Akçay
Fazlasıyla Müslüman, hatta ennn müslümanların yaşadığı ülkemizde bakalım hangi fakirler doyacak
O kurbanlar ya buzlukları dolduracak yada gizlice yenilecek
Zaten zenginlerde şovunu yapacak
Çünki çokkkk Müslüman ve en müslümanlar..
Peygamberin yaşadığı yıllar ile kuranın yazıldığı yıl arasında ne kadar zaman farkı var ve kim ve kimler tarafından yazılmış biliyormusunuz...
Bayramımız kutlu olsun ustam
SİLÜET
Aynı soruyu nefsime de soruyorum. Kendi inancımızı bir başkasının inancı yahut o inancın gereklerini yerine getirip getirmemesi üzerinden tanımlamak ve bu tanım üzerinden inancımızı şekillendirmek bizi ne oranda samimiyete götürebilir?
Evet, birçok ibadet gibi kurban ibadetinin de hakkını veremiyoruz. Peki veremiyoruz diye kurban ibadetini yok saymamız ya da ibadet olmadığını iddia etmemiz mi gerekir?
Osman Akçay
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/43883
Kısaca biz Türkler Müslüman olmadan önce de tanrı Ülgen için kurban sunumu yapmaktaydık. Örneğin; her insan, evlendiğinde, Ülgen için açık tondaki bir
atı kurban olarak kesmek zorundaydı.
Kurban Türklere İslam'la beraber gelmiş bir ibadet değildir. Mevcut kanıtlar kurbanla ilgili İslam dinine ait birçok dini ritüelin Şamanist inançta zaten mevcut olduğu yönündedir(İnan, 1995: 202-203; Suhareva. 1960: 23) . Sadece İslam'la birlikte kurban edilen hayvanlar arasından yılkı atı, geyik ve başka yabani hayvanlar çıkarılmıştır. Kurban kesilemeyen çarşamba ve cuma günleri yasağı kalkmıştır. Kurbanın kesim günü İslami (Hicri) takvime göre ayarlanmıştır. Kurbanlar genelde su kenarı veya kayın ormanlarında kesilebiliyordu. Alan sınırlandırılması kaldırılmıştır. Bu nedenle kurban ibadetine karşı olmak Türklüğün tarihine de karşı olmaktır.
Saygılarımla.
Her zaman esen kalın.
NÖKER
Sizde biliyorsunuz benim Tanrıya ve onun varlığına birliğine inancım çok yüksektir. Istiyorumki insanlar yaptıklarını tescillemek için Allahı kullanmasınlar. Bir gün gerçek bir felaket yağacak göklerden
Osman Akçay
Sizin duygularınızı çok iyi anlıyorum. Kurban ibadetini istismar edenlere, deri paralarını zimmetine geçirenlere lanet olsun. Kurban en başta fakirlerin hakkıdır. Ne kadar haklısınız.
Yüreğine sağlık hocam şamar gibi bir cevap olmuş ellerin dert görmesin susmamak lazım tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim kaleminiz daim olsun inşallah Allah’a emanet olunuz esen kalınız
Osman Akçay
Allah razı olsun üstadım bilgi paylaşarak artar ben bir hafız olarak sizi ve güzel yazınızı canı gönülden tebrik ediyorum... Kevser süresinin mucizelerini anlamamak ve bunu görmezden gelmek anlamadan yorumlamak aciz bir durumdur...Siz bu konuda bizlere karanlık yolda ışık oldunuz...Allah razı olsun Sizden...Kur'an Kerim'i okuyalım Rabbimizin bizlere ne buyurduğunu hakkı ile anlayalım...
Bakara suresi 23.Ayeti kerime mealen
Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sure getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah’tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın....
Mehmet Akif Ersoy'un güzel bir şiiri ile dile getirmek isterim...
İbret alınmaz her gün okuruz ezbere de;
Bir ibret aranmaz mı ayetlerde ?
Ya okur geçeriz bir ölünün toprağına
Ya açar bakarız nazm-ı celilin yaprağına
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne teze mezara okunmak, ne fal bakmak için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne duvarlara asılmak, ne el sürülmemek için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tezhip, ne sülüs, ne hat yazmak için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne tapınak, ne nutuk, ne vaaz dini için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne meslek kaygıları ne kariyer hesapları için
İnmemiştir hele Kur’an bunu hakkıyla bilin
Ne erkeği yüceltmek, ne kadını aşağılamak için
Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek için...
Emeğinize yüreğinize kaleminize bizlere bu güzel ve manidar yazıyı paylaşan üstadıma canı gönülden teşekkür ederim... Saygı ve selamlarımla...