GEOMETRİK ŞEKİLLER
GEOMETRİK ŞEKİLLER
Ali, bu yıl üçüncü sınıfa başlayan çalışkan bir öğrenciydi. Öğretmeni şimdiye kadar matematik derslerinde öğrendikleri geometrik şekilleri defterine çizmelerini ve altlarına adlarını yazmalarını istemişti.
Ali, ödevini yapmayı daha eğlenceli hale getirmek için geometrik şekilleri ile konuşmayı denedi. Kuklayı eline aldı:
‘’Seni gidi yaramaz seni, diyerek dairenin yanına gitti. Söyle bakalım senin hiç doğru bir yanın yok mu? Sen hep böyle yuvarlak mısın? Seni çizmek için çok zorlandım’’ dedi. Daire:
‘’Ali kardeş seninle daha önceki sınıflarda tanışmıştık. Beni çizmek için ya bir iletki kullanmalısın ya da çay bardağının ağzını veya tabanını da kullanabilirsin’’ deyince Ali:
‘’Hatırlattığın için çok teşekkür ederim. Doğru ya! Nasıl oldu da düşünemedim ben bunu’’ dedi. Bu arada üçgen, kare, dikdörtgen birbirlerine bakınarak, sıranın kendilerine geleceğini düşünmekteydiler. Ali:
‘’Daire kardeş, izninle, biraz da diğer arkadaşlar ile konuşayım diyerek, üçgen, kare ve dikdörtgenin yanına gitti. Selam arkadaşlar, sizi unuttuğumu zannetmeyin lütfen!’’ demişti ki, üçgen yerinden kımıldayarak:
‘’Biz de kenar sayılarımız ve kenar uzunluklarımıza göre adlandırılırız. Mesala benim üç kenarım var. Onun için adım üçgendir. Arkadaşların da dörder kenarı var ama birinin adı kare, diğerinin adı da dikdörtgendir. Bu arada az daha unutuyordum bize bu isimleri de Atatürk vermiştir... Karenin bütün kenar uzunlukları birbirine eşitken, dikdörtgenin karşılıklı kenar uzunlukları birbirlerine eşittir. Sen çalışkan bir öğrenciye benziyorsun. Bunları bilirsin’’ dedi. Ali:
‘’İltifatlarına ve verdiğin bilgilere teşekkür ediyorum üçgen kardeş’’ dedi. Kare biraz mızıldansa da dikdörtgen:
‘’Bizi ne güzel de tanıttı’’ diyerek üçgene teşekkür etti...
Ali, elindeki kuklayı yerine koyarken, annesi, odasının kapısını tıklayarak;
‘’Ali, kimler ile konuşuyordun bakalım?’’ dedi. Üçgen çantanın içinden kısık bir sesle:
‘’Bizimle, geometrik şekiller ile konuşuyordu’’ diye cevap verirken annesi, üçgenin söylediklerini duymamazlıktan gelerek, çalışma masasının üzerine ılık ballı sütünü bırakıp; ‘’Afiyet olsun Ali’’ diyerek yanaklarından öptü...
Salih KOÇ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.