- 619 Okunma
- 6 Yorum
- 6 Beğeni
Mavi çaydanlık
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Mavi çaydanlık
Ben bir anneler günü hediyesi olarak yıllar önce bu eve geldim. Zarif bir şekilde aile üyeleriyle tanışmam cırcır böceklerinin öttüğü Ağustos gecesiydi. Zaman ne çabuk geçmişti geriye baktığımda. Benimle beraber gelen her eşya değişmiş .Çoğu çöpe atılmış ,yerine yenisi alınmıştı.
Bir ben kalmıştım ,etrafıma baktığımda. Yaşadığım bu evde mavi rengimle ,nazarlardan ,kem gözlerden koruyan emektarı olmuştum. Kapılardan ,kırık pencerelerden sızan rüzgarlar beni daha sağlamlaştırmıştı. Ne eskimez , ne kırılmaz ,sağlam mavi çaydanlıkmışım . Kendim bile şaşırdığım zaman oluyordu bu halime.
Ev sahibim iyi huylu ,küçük boylu , cesaretli bir hanımdı. Kullanmadığı ,giyinmediği eşyaları kaldırıp ,aşağıdaki bodrum katındaki kilere götürüyordu. Türkiye’ye izine gittiğinde ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu. İyilik yapmaktan çok mutlu olduğuna ben şahit olurdum. Kırık ,bozuk ,çatlak ne varsa evden toplayıp atıyordu. Bazen eşi bu atılanlara “ niye attın” diye kızdığıda olurdu . Boş vaktinde çekmeceleri boşaltıyor, gereksizleri seçiyor ,tozunu alıyordu. Temizlik arılık duruluktu. Eskimiş püskürmüş eşyaların negatif enerji taşıdığını biliyordu. Bu eşyalar gözü de yoruyordu. Bir bilgenin kuralını uyguluyordu. Bende geriden gözlemliyordum.
Ben mavi bir çaydanlıktım. Eskidikçe güzelleşen bir tarafım vardı. Ben yeniydim her zaman. Bu evde neler olduğunu ,yaşandığını bir köşede sessiz sedasız izlerdim. Hayat dümdüz değildi. Her evde olduğu gibi inişler çıkışlar burda da vardı. İçime suyu koyup ocağı açınca fokur fokur hevesle kaynardım. Ben sessizce demlenirdim. Sabah ve günün diğer saatlerinde demlenen çayımla ,insanın içini ısıtır huzuru yayardım. Çalışmak ve bir işe yaradığını hissetmek çok güzel duyguydu. Benimde kendime has bir enerjim vardı.
Ben orta büyüklükte iki parçadan oluşuyordum. Üstüne demliğim konunca bütün tamamlanırdı. Bu halimle ben kendimi evin erkeği ve kadını olarak görürdüm. Büyük tarafım erkeği, üstümdeki demlik kadını yansıtıyordu. Yanlış anlaşılmasın ,erkek kadından üstün diye düşünülmesin. “ Yuvayı dişi kuş yapar” sözü tam bunun üzerine oturuyordu.. Üzerimdeki demlik narin bir kadını ,kapağıda evin çatısıydı. Tek bir parçamla bir işe yaramam. Ben demliğimle bütündüm.
Demliğe çay konup , kaynayan su eklenince,kapağı da kapatılınca ,tavşan kanı çayım emrinize amadedir. Kadınlar da böyledir genelinde. İncitilmeye hiç gelemez. Yeri geldiğinde kıvamında demli çay gibidir . İçmesini bilenler için . Kadın baş tacıdır. Kadınlı erkekli bir bütün olarak bu evrende , yan yana ,diz dize huzurla yürümek varken niye bu kaoslar ,cinayetler yaşanıyor. Ben mavi bir çaydanlığım. Suyumu fazla koyup bir taşarsam ,kimse temizleyemez ,durduramaz beni bilin istedim.
Feride
Edebiyat defteri seçki kuruluna yazımı günün yazısı seçtikleri için teşekkür ederim . Saygılar
YORUMLAR
Feride Temel
iNSAN MEVSİM GİBİDİR ASLA ESKİMEZ HER GECEN MEVSİM KENDİNİ YENİ MEVSİME BIRAAKI HER MEVSİMİN BİR GÜZELLİĞİ VARDIR YAŞATIKÇA GÜZELLİKLER OKŞAR İNSANI GÜZZEL BİRR ÇELİŞME İÇTEN SAMİMİ KUTLUYORUM