Çalışmak zordur cidden. Her gün işe gitmek, sabahtan akşama kadar fiilen mesai yapmak, kafa beyin patlatmak, alın teri dökmek zordur. Hele hele bedenen olanı bir başka zordur. Düşünün yazın sıcakta kışın soğukta, yağmurda ayazda, çamurda kolay değildir bu iş.
……………………...

Günümüzde çalışmanın şekli değişmiştir biraz ama içerde klimalı yerde olan başka, açık alanda olansa bir başka zahmetlidir. İşin düşünsel olanı, zeka ve fikir gerektireni, oturduğunuz yerde olanı, defter kalem kullanılanı, bilgisayarın başında olanı farklı bir zahmettir.
……………………

İşte bu nedenlerden dolayı elitler buyurur, garibanlar çalışır. Parası olan patronluk yapar, paraya ihtiyacı olan ırgatlık yapar. Dünya kurulalı bu böyle devam eder. Biraz hafifler, biraz ağırlaşır. Zora gelindiğinde bir yerleri kırar.
…………………

Kimi ülkelerde çalışma saati tekrar düzenleniyor. Haftada kırk saatten otuz ikiye geriletiliyor. Şimdilik bu süreler İngiltere ve İspanya’da deneniyor. Verimlilik sağlanırsa bu süreye dönülmek isteniyor.
…………………

İyi bir gelişme açıkçası. Haftada dört gün çalışmak üç gün istirahat etmek iyi gelir insana. En verimli olanı da pazartesi salı iş, çarşamba bir günlük ara, perşembe cuma tekrar iş ve haftasonu iki günlük tekrar istirahat. Hem insanidir bu durum hem de işveren odaklıdır. Dinlenen insan daha verimlidir daha üretkendir. Bu yolla hem kendisi kazanır hem de işverenine ve ülkesine kazandırır.


Kemal GÜL
07.06.2022