Zeytin
Çocukken tabağıma zeytinlerle gülen yüz yapardı babam. Bilseydim bende olmayacağını, yüzüme de aynısından yapmasını isterdim. Ben istemedim, o da yapmadı. Zaman geçtikçe o gülen yüzün eksikliğini daha çok hissetmeye başladım. Bu sefer biliyordum ama yine istemedim, isteyemedim. O da fark edemedi. Ya da etti ama artık büyüdüğümü düşünüp görmezden geldi. Evet ben büyüdüm. Yaşım büyüdü. Korkularım, kâbuslarım, işittiğim sözler büyüdü. Çoğu zaman kırgınlıklarımın altında ezildim. Sonunda o zeytinlere aslında ne kadar ihtiyacım olduğunu anladı, anladılar. Etrafımdaki herkes. Ama uzun zamandır o kadar görmezden gelinip bir köşeye atıldı ki, şimdi iş işten geçti. Derken olaylar çok da düşündüğüm gibi gelişmedi. Zeytinleri yavaşça ve teker teker yüzüme yerleştirdi babam. Ben istedim, o da yaptı.
Gökçen