- 290 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Türkiyede bir genç
Insan sevdikçe güzelleşir. Ailemiz, akrabalarımız, çevremiz herkes mutlu gözüküyor ama ben her zaman yalnız hissediyorum. İnsanlar benden nefret ediyormuş gibi her daim bana çatıyorlar. Artık Kendimden iğreniyorum.
Anksiyete krizleri, her şey için atmak, Baba sorunları, zamlar her şeyi bitiriyor. Çok yorgun hissediyorum hayvanlar, kurgusal karakterler insanlardan daha iyi. Gerçek olmayan bir şey sayesinde ayakta durmak. Hayır; onlar gerçek ben onları kalbimde doğurdum. Belki hiçbir sorunum olmasa herkes beni sevseydi daha iyi olacaktım. Her gece kabus görmekten bıktım iğrenç bir hayat, iğrenç günler, zaman algımı yitirdim, Kafamın içinde intihar düşüncesi ile yaşıyorum. Ben eminim ki Türkiye Cumhuriyeti’nde birçok gencin hayatı böyledir. Sizlere sesleniyorum Türkiye Cumhuriyeti’nde normal bir gün ben artık alıştım Siz de alışın ve kendinizi kurtarmak için okuyun.
YORUMLAR
Merhaba, sevgili Şevval.
Yorgun iklimlerden geçiyoruz yorgun zamanlarda duman gibi tütüyoruz.
Yaşamın kolay olduğunu kim söyledi?
Duygular inişli çıkışlı ve önem arz eden insanın kendine sahip çıkması.
Biliyorum kolay değil ama başaracağına inanıyorum ve sevdeki potansiyeli hissediyorum.
Okumak gerçekten de terapi gerek örgün eğitim gerek okullar bittikten sonra bir ömür süren yaygın eğitim ve gelişim.
Nice zor zamanlardan geçiyor insanlar ve kimse bir diğerinin ne yaşadığını bilemez ve kolaylıkla insanlar yargılar acımasızca hüküm verirler.
Bir çıkış noktası illa ki olacak olmalı da.
Ailenin seni sevdiğine lütfen yürekten inan hele ki annen baban hayattaysa kıymetlerini bil onların.
Kuşak çatışması illa ki olacak ve zor günler de bir şekilde dünde kalacak.
Zor olsa da yaşam güzel asla olumsuz şeyler düşünme olumlu düşün iyi düşün iyi olsun.
Düşünce gücü çok önemli bu bağlamda sana geri dönüyor aklından geçenler.
Yazmay devam et hatta daha çok yaz çünkü bu en muhteşem olgu okumanın dahi bir adım ötesi.
Bir de şükür duygusu asla bunu yok sayma sahip olduklarını gözden geçir ve tahlil et bir bakalım ne çok sevildiğini.
Sevmek sevilmek ve umuda dair.
Bazen karanlık bassa bile unutma yeniden havanın aydınlanacağını.
Kalemini asla küçümseme ve kendini serbest bırak içinden geçenleri süzgeçten geçir ve kaleminle dostsun madem o halde sen daha baştan oldukça yol kat ettin.
Sevgiler Şevval
hangi kuşaksınız, gerçek y lerin öfkesi var, z'lerin sesini duyurması için daha bir 10 yıl var. Önceki kuşaklarla aramızdaki fark yazınızın kimi yerinde değindiğiniz kurgusal karakterler. aslında tüm bu karakterler; görselliğin arttığı bir dünyada tek gerçeklerimiz. hayat hikayelerinin bolluğu karşısında ve her hikayenin sonunu ayırt eden bizler için binlerce kabus var gerçekte.
hangi ülkede hangi şehirde hangi evde ne yaşanırsa yaşansın sonunu iyi veya kötü biliyoruz. bu bilmenin verdiği bir huzursuzluk yaşıyoruz. son 40 yılda zihinlerimize dolanın 4 bin yılda dolanlar ile aşağı kalır yanı yok.
bir önceki kuşaklarımızın çoğu zihni dolgın değil, lakin bizler için bu 40 yıldır 30 yıldır var, son 20 yıldaki zihin dolumlarının işkencesini hayal bile edemiyorum.
toplumdan ayrı bir toplum gibi zihnimize girildi. girenler de insanlardı sonuçta. renkli kitaplardan çizgi filmlere, türlü konudaki dizilerden, 2 saatlik flimlere, reklamlardan vb vs her şeyin hikayesini içimize atıyoruz ve bunu boşlatmanın imkanı yok. musluk problemleri vardır ya hani; 3 musluk zihnimize boşlaıyor lakin zihnimizi boşlatmak için elimizde olan sadece 1 musluk..
ve şuan dünyayı yönetenler sessiz kuşaktan, ikin dünya savaşı sonrası piyasaya sürülen kuşaklar. anlayışlar o kadarr farklı ki...
anlatılmaz yaşanır ve siz de biz de bunu dolu dolu yaşıyoruz. çıldırmamak için lütfen yazın, anlatın, boşaltın kendinizi..
hani yazınız sonunda değinmişsiniz ya, Türkiye Cumhuriyeti diye, inanın bu cumhuriyetin size hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.
hani derler ya; sürçi lisan oldu ise affediniz.
saygılarımla.
eksik olmayın.
Beğenme ve beğenilme konusunu bir kenara bırakalım da ! Kafan karışık belli oluyor,ben de çok iyi yazabilen biri değilimdir ama kendini etkili bir şekilde ifade etmek için öncelikle sakin olup ne hissettiğini anlayabilmek için ne yaşadığını özümseyebilmen gerek diye düşünüyorum. Anksiyete evet yeni nesilin talihsiz bir sorunu ve dahi kuşak çatışması... Tüm bunlar için sayfalar dolusu dert açmak mümkün elbette, bu sorunlardan kurtulmak için sihirli değnek beklemek yada kurgusal karakterlere kendini kaptırmak çukulata yerken aldığın haz kadar kısa sürecektir emin ol.Hayat kaçınılmaz bir gerçeklik üzre döngüsel olarak devam ederken o gerçekliğe istemesen de dahil olmak zorundasın. Online oyun gibi düşün,gerçek hayatta ne kadar uzun süre kalırsan kendine o kadar özgürlük alanı alabiliyorsun :) Edebiyat hayatına şiir değil de yazıyla başlaman da ayrı bir merak konusu tabii Daha iyi hissiyatlarla daha iyi yazılarda görüşmek üzere değerli üye...