- 286 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
TUTSAK
Muhasebe ve murakabinin binlerce şekli vardır.
Yaşamın her bir alanına göre Onun bir murakabe ve muhasebe şekli vardır
*
Ayrıca her muhasebe ve murakabe halinin hal olarak da bir şekli vardır
*
Bütün alemler uluhiyet makamı ile rabıtalı olarak devam etmektedir
*
Bu alemde ve bundan sonraki bütün alemlerde de her muradetin kendine has bir muhasebe şekli bir murakabe şekli bir rabıta şekli vardır
*
Her düşünsel ve tefekkürsel aklın işleyişi ve aktivitelerinin tezahür ü çeşitleri vardır
*
Kimi konuşur kimi düşünür kimi çığlık çığlığa bağırışır kimi ağlar kimi sessizliğe bürünür ama bunların hepsinde de muhasebe vardır murakabe vardır rağbete vardır.
Duygusal ve düşünsel ağlar ve yollar vardır
*
Aşkım haritasını kim çizebilmiş de ben çizeyim
Çıkarsınız yola Gezer ve görürsünüz haritayı öğrenirsiniz
İsterseniz buyurun beraber çıkalım
*
TUTSAĞIM
Topraklar gibiyim
Sahipsiz kalan
Verimsiz çorak
Taşlık kış dağım
*
Ağaçlar gibiyim
Yere yıkılan
Kıymetsiz sararır
Dalım yaprağım
*
Yitirmeyip taze
Yürek saklamak
Karartmayıp yüzü
Nur’la aklamak
*
Çalışıp Allah’tan
Sonra beklemek
Alıp hak etmemek
En son durağım
*
Karışık aklım
Bulanık kalbim
Hakkın el verdiği
Kula hayranım
*
Bu yolda aldanan
Yıkılan çoktur
Depreme uğradı
Bu Gönül dağım
*
Bulmuşsa birisi
Kılmıştır nasip
Tövbenin iyisi
Kötüsü olmaz
*
Halime tercüman
Olmuyor dilim
Ben nefsin elinde
Esir tutsağım.
*
Acemi şairin
Bozuk ayaklı
Şiiri gibiyim
sorma halimi
*
Başı sonu tutmaz
Cümle gibiyim
Felçlimi..? kanser mi
Düşünsel ağım
*
Kıymayıp dostuna
Nefse darılmak
Şefkat’e eğilip
Aşka sarıIrmak
*
İşimiz meydanda
Boşa yorulmak
Ruha çalım satan
Nefse tutsağım
*
Susu ver bilmezsen
Acıklı ağıtlarımı
Ömrü ağlamakla
Geçen ırmağım
*
Gerçeği anlayan
Düşüp savrulmaz
Aşar dağı taşı
Yollarda kalmaz
*
Ağyarın diline
İnanıp kanan
Ömrü israf eden
Sefil ahmağım
*
Amansız velvele
Tüm yeryüzünde
Can kurtarmak için
Çırpınır alem
*
Mecnun leylasını
Arayıp bulur
Şirinsiz ferhat’ım
Yarılmaz dağım
*
Kandili karardı
Can evi zindan
Akıl kaçıp gitmiş
Rehberi pinhan
*
Solduran sevginin
Açan gülünü
Bir zalim elinde
Böyle tutsağım
*
Uykulara yatıp
Dalıp giderek
Sandım ki varırım
Böyle sinerek
*
Ben sana küskünüm
Sanma düşkünüm
Bîtab ve çaresiz
Böyle tutsağım.
*
Gönül sarayımız
Harabe bizim
Tahtığında sultanı
Hal etmiş nefsim
*
Çok üzgün canım
Dokunma dostum
Cehlime hükümlü
Mahkum tutsağım
*
Gülmek güzelliği
Seçmekle nasip
Varmak kervanına
Girmekle nasip
*
Atmak tutmak ile
Zafer bulunmaz
Harabenin düğünü
Bayramı olmaz
*
Sahibi Can verip
Ölen kısrağın
Durumunda aklım
Cehle tutsağım
*
Nigar’ı gönül’e
Yüzsüz şu aklım
Hüznü ile eğilir
Yerlere alnım
*
Yalnızım dertliyim
Yıkıldı canım
Kadir’e uğrayan
Esir tutsağım
*
Düşmanım da bende
Dostum da bende
Muhtaçlık varısa
Nusha ve pende
*
Her kulun ahvali
Kendi elinde
Kul nankör olunca
Hak cömert olsa
*
Halî hakka der ki
Nefse tutsağım
El medet elmedet
Nefse tutsağım
Mustafa Çoban
19.04.1997
*
Eğer mana alemi gördüğünüz Evrendeki insanlık alemi gibi ise
Biz onun için de serseri dolaşan sokak çocukları gibiyiz
Biz utanalım utanmasına da
Bize ihanet eden hainler de utansın
Mustafa Çoban
19.04.1997 erbaa/Tokat
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.