Balım, bal damlam, aşk yumağım pırırcığım; Senin her rengi barındıran kadınlığınla, dişiliğinle, gönlümde edindiğin ikemetgâha bir tapu senedi gibidir yazacaklarım.

Şükrettiğim en güzel hediyelerimden biri oldun bu evrende.

Kavgalarımız da oldu, sarılmalarımız da. Birbirimizden gitmelerimiz ve dönmelerimiz de. Ama her seferinde, birbirimize daha çok tutunup daha bir anlayışlı, daha güçlü tutunduk birbirimize. Çünkü sevgi ile coşacağımızı, coştukca da sarılıp daha çok mutlu olacağımızı geç de olsa kesfettik.

Lâkin uzun zamandır kalemi elime alıp da farklı bir konuda, herhangi bir şiir yazacak olsam, imgelediğim sözlerle yüreğimden geçen sözler çelişkiye düştü. Ya anlaşılır bir cümle kuramadım, ya da her satır sonu sana çıktı.

Balım, dünyalar tatlısı kadın, mutluluğun insanlara vaad edilmediğini hatta yaşamın bir cennetten ibaret olmadığını ikimiz de biliyoruz. Ne var ki, ömrümüzden durmaksızın geçip de giden zamanın hızlanması, sana dair, aşka dair, sevgiye dair, mutluluğa dair onlarca hayal kurup ve o hayallere kavuşamayışın neticesi olsa gerek, zaman zaman beni hırçınlaştırdı. Öyle ki, ruhumda onlarca anılar ve özlemler biriktirmeme vesile oldu.
Ve sonra dedim ki, madem ikimiz de aşka ahraz yüreklerin birer esiriyiz, madem ki, biz birbirimizi seven iki deliyiz, öyleyse biz de beklenti içine girmeden birbirimizi severiz!

Şimdilerde seni daha çok anlıyor ve kendimi avutmak için şarkılar dinliyorum.

Biliyorum. Hangi şarkıları dinliyorsun diye soracaksın?

Hemen söyleyeyim; Selami Şahin ve Burcu Güneş’in "Bir kadın sevdim." Adlı şarkısını dinliyor ve senin gerçek bir kadın olduğun bilincine varıyorum.
Tanju Okan ın " Kadınım" şarkısını dinliyor, tutkulu sevmeyi öğreniyorum.
Azerbaycanlı şarkıcı Zenfira İbrahimovadan, "Nefes" adlı şarkıyı dinliyor, öpüştüğümüz anlarda nefesim kesiliyor.
Figen Genç’ten, "Nazende sevgilim" ile, unutmamayı, beynime mıh gibi çakıyorum!
Sonra, Minür Nurettin in Kalamış ına yolculuk ediyor gibi, yine yeniden özlemle sana yol alıyorum.
Ve her bir şarkıda, sanki seni soluyorum.
Ve sonra farkına varmadan Sezen’in şarkısına dokunuyorum. "Kaybolan yıllar’ı" dinliyor
yine yeniden hüzünleniyorum! Biliyor musun balım; ben aşka, ben sana geç kalmışlıkta kendimi suçluyorum!

Bazen de çok canım yanıyor. Sahile iniyor, Adalara karşı kayalıklara oturuyorarak sana dair düşler kuruyorum.

O da ne? Bu düşte başkasına yer yoktu! Deniz kızı efsanesine inanmam. Ama kıyıya vuran bir kadın Aman Allahım rüya mı görüyorum. Bu sensin.
Herhalde aklımı yitiriyorum!

Yok yok. Hiç kuşkum yok ben seni çok. Hem de çom çok seviyorum!

Efkan ÖTGÜN