GÜZELİM!..
Her mektubunda diyorsun ya;
’’Nasılsın, huzurlu musun?’’ diye.
Yok be güzelim; hayatım boyunca bu kadar mutsuz, huzursuz olduğumu hatırlamıyorum. Tarihin en karanlık sürecine sürükleniyoruz. Ülkemiz cayır cayır yanıyor. Ülkemizde sessiz yok oluşumuz var! Tedirginim gelecekten. İnsanımız her sabah kalktığında zam haberi duymasın! Şairin tek menbaa kaynağı çay ve şekere zehir kattılar, Demli çayımızdan bir yudum aldığımızda ağzımın tadına zehir bulaşıyor artık. Yazacağımız şiirlerimizden ilham kaynağımızda kaybolup gidiyor ağızda tat olmayınca. Ne süte, peynire, yoğurda ve ne de şiir etkinliklerine güle oynaya gittiğimiz otobüslere binemiyoruz, arabamıza benzin alamıyoruz. Orta çağ karanlığına tam gaz yol almaya başladık!
Karun hazineleri bile sollayanlar rahat hayat sürerken, çalınan paraları yurt dışına kaçırırlarken milletin ağzının kilidinin açılmamasına hayret ediyorum. Geçenlerde hiç bakmadığım tv’ye bir bakayım dedim. Bakmaz olaydım. Devleti yönetenlerden birisi bir vilayete gitmiş. Orada bi açılış yapacakmış ne? Kürsüde konuşurken ’’şunu yaptık, bunu yaptık’’ derken alkış tufanı koptu. Kameralar halkı gösterince şaşırdım! Bir kalabalık, bir kalabalık... Kendi kendime dedim: ’’ Bu millete her kötülük müstahak!’’
Güzelim,
Tadın, tuzun olmadığı yerde hayat olur mu? Bu sabah yine zam furyası ile uyandık. A’dan Z’ye her şeye zam. ’’Zamlar kadar kocaman kocaman taşlar düşsün başınıza’’ dese millet milletin özünden çıkan güvenlik güçlerini insanlarımızın üzerine yollarlar sanırım. İnsanlara korku pompalıyorlar her gün. Şu Tv dedikleri yalancı beyaz kutular var ya; hepsi satılmış, omurgasız satılmışlar! Gazeteleri alan bile yok! Gerçekçi bildiğim Yeniçağ ve Cumhuriyet gazetesi aldım. Sevdiğim yazarların gerçekçi yazıları ile biraz huzur buldum.
Zaten bir gıdım kalmış huzuru senin mektuplarında, şiirlerinde, hikayelerinde buluyorum. Değilse çıldırmamak elde değil. Bu gece dağlara çıkacağım. Kekiklerin, çam kokularının; derelerin cığıltılı akışlarında kendimi bulacağım. Gelincikler , papatyalar toplayacağım sana. Bir de sana bağıra bağıra şiirler okuyacağım. Umarım duyarsın! Şehrin gürültü patırtısından ve insanların insana düşmanca bakışlarından bir kaç hafta uzak kalacağım. En azından zamları duymayacağım. Dağın güzel kokuları arasında geceleyin gökyüzünü seyre dalacağım. Kuyruklu yıldızları göreceğim.
Güzelim,
Huzurun ve zamların sonlandırıldığı günleri görmek bize nasip olur inşallah. diyerek burada noktalıyorum sözlerimi. Sen canını sokma e mi? Bu günlerde geçecek, her yüreğe sevgi ve mutluluk yağacak. İnadına direnmeliyiz. gerekirse sokaklar bizim olacak halk uyandığında. Bu ülkenin tek sigortası dediğim inanlara da güvenim sıfırlandı. Onlarda ihanet rüzgarına kapılarak uçup gittiler!
Güzelim,
Seni tahmininden çok daha fazla seviyorum. Gök Tengr’ye emanetimsin. Elbet bir gün özlemler son bulacak. Alnından öpüyorum sevdamın solmayan çiçeği..
Zafer Direniş
...
Huzuru ve keyfi kaybettim ey sevgili!
YORUMLAR
Ne kadar güzel bir yazıydı.
Yürek sayfalarından kopup gelen gerçekler. Çok kutluyorum.
Direniş Hocam.
Saygılarımla.
direniş
Çok teşekkür ederim beğenmene sevgili Günay
sevgiler, selamlar.