- 540 Okunma
- 7 Yorum
- 5 Beğeni
PEYNİR
Barninin gidişi beni oldukça eksik ve yaralı bıraktı. Günümün büyük bir bölümünü onunla dolduruyormuşum. Ancak hayat devam ediyor önümüze bakmak zorundayız.
Balıkesire geleli iki yıl oldu. Emeklilikten sonra Ankara’nın kalabalığı ve kasvetinden kendimizi sahil ilçesi Burhaniye ye attık. Aslında bilinçli olmamakla birlikte pandemi sürecinde burası bize oldukça iyi geldi. Küçücük bir bahçe ve yeni yeni çiçekler ile haşır neşir oluyorum. Deniz havası ile Kaz dağlarından gelen esinti de ciğerlerime oldukça iyi geliyor.
Efendim bu küçük açılımdan sonra oldukça dolu dolu geçen günlerimde zeytin yapmayı, salça yapmayı öğrendim. Şimdi de Pelitköyden gelen sütçüden süt alarak kendi peynirimi üretmeye karar verdim. Malum buranın peyniri ve zeytini meşhur.
Efendim ilk önce beş kg süt ile deneme yaptım, önce mayasını temin ettikten sonra sütü hafif ılıtıp içine bir kapak mayayı karıştırdım. Maya iki saatte oldu. Sonra tülbent yada bez ile onu süzdürüp üzerine ağırlık koydum. İyice süzüldükten sonra peynir suyunu pişirip lor çıkardım bezin içinde biriken peynirler de kaynamış lor suyu ile pişirip çıkarttım tekrar süzdürdüm yumuşamış peynir tekrar dondu. Sonra kare kare kesip kaya tuzu ile tuzladıktan sonra buzdolabına kapaklı bir saklama kabına koydum.
Yapacak bir şey yok. Elektrik zamlandı, yem zamlandı, süt zamlandı. Peynirin kilosu yüzelli lirayı aşalı çok oldu. Tasarruf yapmak gerekir. Malum emekli parası ile yaşamak çok zor. Hükmetin de satacak bir şeyi kalmadı. Maaşlara zam olsa bile iki katı enflasyon ile alıp götürecek.
Biz de ev yapımı peynire kaldık.
YORUMLAR
Bir kısım peynir parası nedir ondan haberi yok(Ülkenin kaymak tabakası%1lik kısım),bir kısım imkanı ölçüsünde peyniri kendisi yapmaya karar vermiş,bir kısım da peynir kelimesine o kadar tepkisiz ki '' Peynir,öyle bir şey mi vardı yaa ! '' inek,çayırçimen,et,süt... yok yok hayal bu !!! Bir toplum kendi parmağıyla kendi gözünü çıkarır mı çıkarır... İşte esas malzeme ilk baştakilerle sondakiler ikisi de ne yaşadığını alamadan göçüp gitmiş olacak bu dünyadan aradakiler anlatır artık hikayeyi.
Fatma Oral
Saygılarımla.
Eğer bir toplumda kişiler birbirini dinleme, önemseme, anlamaya çalışma, birbirine inanma, güvenme gibi insanı insan yapan niteliklerden uzaklaşmışsa orada üretim düşer...
Maaşa, faize, kiraya/ranta bağlanmışsa kişiler, başta sözünü ettiğim insanca niteliklerden uzaklaşmaya başlar...
Acı ama gerçek... Bugün Türkiye toplumu bu noktadadır...
Söz konusu nitelikler büyük oranda kaybedildiği için bizi biz yapan değerler de kuru bir hamasetten öteye geçemiyor artık...
Bu da acı gerçeğin başka bir yüzü...
Şimdi birbirmize karşı daha kör, daha sağır, daha riyakar, daha çıkarcı, daha erdemsiz, daha hayasız, daha vicdansız, daha nezaketsiz, durumdayız...
Ev yapımı peynir reçetesi ve sizin bu kısa özgeçmişiniz bu karanlık vadiden çıkma konusunda aydın sorumluluğuyla yapılan kimi tv programlarında topluma, toplumun henüz kangrene, kanser uruna dönüşmemiş dinamik öznelerine anlatılan üretici performanslara bir örnek sayılabilir...
Aynı zamanda gülümsetti yazınız.Teşekkürler...
Saygılarımla.
Fatma Oral
Korkarım bu günleri de arayacağız.
Saygılarımla.
Fatma hanım en güzeli de bu değilmi, insanın kendi eliyle yaptığı yoğurt peynir gibisi varmı, ancak buna zaman bulamayınca hep marketten alıyoruz ama şimdi bu zamlarda o da zor. Artık yapabildiğimiz gıdalarımızı evde yapmalıyız hem tasarruf hem de sağlıklı olur.
Kutluyorum bu faydalı yazınız için. Sevgiler.
Fatma Oral
Saygılarımla.
barni için üzgünüm.. gidenlerin yerini hiçbir şey dolduramıyor maalesef... ancak çeşitli uğraşılar edinerek biraz da olsa aklımızı dağıtmaya çalışıyoruz...
birkaç gün önce tereyağı aldım her zaman alışveriş yaptığım şarküteriden...aldığım yer ev yapımı bir ürün olduğunu söylemiş öve öve bitirememişti... epeyce de pahalıydı.kaliteliyse fiyatı önemli değil diye düşünmüştüm. ancak
eve geldiğimde fark ettim ki verdiğim paralar boşa gitmişti. büyük ihtimalle sahteydi.
insanları suçlamadan önce internetten araştırdım. ne kadar tereyağı testi varsa yaptım. anladığım kadarıyla içine patates nişastası margarin ve gıda boyası katılmıştı. o an şuna karar verdim ya kendin bizzat yapacaksın ya da bir daha almayacaksın... sabah sabah gittim iade ettim... yani bir taraftan pahalılıkla mücadele ediyoruz bir taraftan da sahtecilikle... yoğurdumu reçelimi turşumu evde kendim yapıyorum ama tereyağını ve peyniri yapabilir miyim bilmiyorum denemekte fayda var:) önce peynirden başlamalıyım hazır tarifte bulmuşken...
faydalı bir yazıydı fatma hanım
paylaşım için teşekkür ederim
sevgilerimle
Kahvaltıların vazgeçilmezi peynir ve zeytin hele yanında şöyle kıpkırmızı çeri domates tere ve roka eşliğinde birde tereyağında deve sucuğuna kırılmış köy yumurtası yanında elbette çay ve nar gibi kızarmış ekmekler. Enflasyondan sonra malesef hersey %300 %400 ve hatta daha çok arttı.
Lakin ben söylemiştim şu asgari ücrete %50 zam gelmesin enflasyon tutulsun veya enflasyon ile başedilemiyorsa o halde enflasyon oranlarına göre zam yapılsın. Dedim ki demez olaydım aaaa çıktı birisi dedi enflasyon %30 arttı. Hayda bizim aldığımız süt 1,5 dan 7,5 oldu. Şeker 5 tl den 20 tl ye çıktı. Akaryakıt hakeza bu enflasyon nasıl %30 arttı. Neyi hesaplasam %100 ün üzerinde. Hala birileri çıkıp feri sönmüş gözlerinde ki ışıltısı bahsediyor. Vah ki ne vah halimize, vah ki ne vah.
Siyaset e ilgili yazı yazmayı dahi bırakmıştım. O kadar saçmalayan var ki son zamanlarda boşuna uğraşmak bile istemiyorum.
Ne mutlu size ki kendi başınızın çaresine bakıyorsunuz. Ya yapmayan beceremeyenler ne yapsın.
Sağlıcakla kalınız
Saygılarımla
Fatma Oral
Malesef toplumda gelir dağılımında dengesizlik arttıkça bir okadar da ticari ahlaksızlık başgösterdi.
Evde peynir yoğurt gibi değil çalışma süresi daha uzun ama benim gibi emekli oldunuz çok koşturmalı bir hayatın içinden geldi iseniz henüz daha terinizi atıp rehavete girmemişsiniz demektir.
Severek yapıyor ve yeni şeyler öğreniyorum.
Saygılarımla.
Bir çözüm üretmek adına hayata ve süre gelen problemlere ve ne de iyi etmişsiniz böylesi bir tercih yapmakla.
Her anlamda zor zamanlardan geçiyoruz konu ne olursa olsun bireysel gayretlerle aşmak adına pahalılığı ve nice sorunu.
Şehir hayatı kulağa hoş gelen ama içi de şehirliyi yakan vallahi dışı da.
Bir süre şehir dışında yaşamayı denedik babamın sağlığında ve ne yazık ki üst üste gelen sorunlardan dolayı kös kös döndük İstanbul a.
Tabiat gibisi var mı sevgili Fatma Hanım.
Havası ayrı güzel insanı ayrı güzel ve çiçekler ve tabiat ile iç içe.
Güle güle oturun.
İçten yazınızı kutluyorum.
Fiyatları takip etmek bile imkansız hale geldi ve insan nereden kısacağını bilemiyor.
Allah yardımcımız olsun
Sevgiler selamlar kadim dostum
Fatma Oral
Malum bahçe işleri, ev işleri derken yorumunuz cevap yazmakta geciktim.
Dilerim bu zor zamanlar kısa zamanda atlatılır, hiç geliri olmayanları düşünemiyorum.
Sevgilerimle.