- 203 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖÇÜP GİDENLER
Göçüp gidenler
1992 yılından itibaren köyümüzde olan tarlalarımızın birisini her yıl pancar ekerdim. Okuldan Cuma günü çıkınca gider çapasını yapar suyunu verirdim. Bunu görenler bana yahu ne yapacaksın zaten maaşın var birde neden bununla uğraşıyorsun derlerdi. Böyle diyenler şunu hiç düşünmezlerdi. Ben Cumartesi günü geleceğimi söylemediğim halde sabah namazını babamın evinde kılacak şekilde erkenden giderdim. Vardığım gördüğüm şey şuydu akıtma yapılmış, çay demlenmiş. Talip hoca beklenir olmuştu. Tekerlekli sandalyesiyle akıtmayı yapan, çayı demleyen ananın umutları hüsrana uğratılır mı?
Ne kadar uzak olursan ol anne ve baban için o uzaklıklar yoktur. Onlar hep seni yanlarında bilirler. Hiçbir şeye ihtiyaçları yoktu. Söylemesi ayıp boz dolabında bir şey koyacak hiç boşluk yoktu. Hiçbir şey ihtiyaçları yoktu, belki ama ana baba diye bir sese ihtiyaçları vardı. Akşam işten geldiğimde çeşit çeşit yemekler yapılmış seni bekliyor. Halbuki çok yemek yiyen bir insanda değilim. Bal çıkarılmış yalbır yalbır yanar. Gel de yeme. Besmelesiz pişirilmeyen bir yemek besmeleyle çıkarılan bal insana şifa olmazda ne olur. Hem onların gönüllerini alır hem de ihtiyaçları olursa onu görürdüm. Bu hal bir on yıl kadar sürdü. Daha sonra pancar ekmeyi bıraktım ama gidip gelmem hiç bitmedi. Hafta sonu yaklaştığında Rahmetli babam eve ya da okula telefon açardı. Annen seni soruyor hiç aramadı diyordu. Ben anlardım ki mutlaka hafta sonu gel. giderdim. Annem biraz rahatsızlanınca kız kardeşim Cemile İstanbul’a alıp götürdü. bir süre orada kaldı. Geldikten sonra okulda onarım olduğu için şu gün gideyim bu gideyim deyip durdum. O arada babam rahatsızlandı arabamla alıp Anadolu hastanesine götürdüm işte o zaman dünyam yıkıldı meğerse kalp krizi geçiriyormuş. Hemen Tıp fakültesine götürdük 15 gün kadar tedavisi sürdü biz babamla uğraşırken Köyden acı haber geldi annem vefat etmiş Apar topar babamı köye götürdük kalabalığı görünce bu ne diye sordu o zamana kadar konuşmasında hiç sorun olmayan babam konuşamadı ve bir daha da dünya kelamı konuşmadı.
Annemin ardından 17 gün sonra o da göçüp gitti .Sizin anlayacağınız yetim kalmıştık. Bir şansımız vardı Bize hem annelik hem babalık yapan ablam ve eniştem vardı onlar artık bizim sevinç kaynağımızdı. Müşfik bir abla anne gibi her an seni görmek isteyen bir abla ve eli bol gelmemizde mutlu olan bir eniştem vardı. Annemin ve babamın evinde onlarda kaldığım kadar kalmamışımdır. Biz anne baba hasretini onları görerek giderirdik. Ablam bizim ailenin her şeyiydi . Bir gün milli zaferde odamda otururken Okulda staj yapan bir öğretmen adayı kızımız geldi odama Bana baktı baktı siz Ummahan yengenin abisi değil misiniz? Dedi. Baktım tanıyamadım tabii ama merakımdan siz kimsiniz dedim. Ben Ummahan ablanın kayınının kızıyım dedi İşte o an öyle bir şey öyle bir şey oldu ki gözlerimden sicim gibi yaş boşandı. Ağlamak değil bu sessizce akan sicim gibi göz Yaşlarıydı. Babam ve annemin vefatında böyle bir şey olmamıştı.
Ne yaparsın kader onu aramızdan erken aldı. Ablamın rahatsızlığı belki de annem babam ve kardeşimin üzüntüsünden olabilirdi Bir Gün ziyarete gittim Gülerek sen kolay pes etmezsin bunu atlatırsın dedim. Âmâ olmadı işte Oda aramızdan ayrıldı bir kez daha hepimiz yetim kaldık. Şükür ki eniştem sağ Allah sağlıklı hayırlı ömür versin. Bizim ailede ölüm sırayı bir kişi haricinden yaşa göre yapmış Ablamdan sonra abimde rahatsızlandı çok çalışırdı hiç pes etmezdi Rahatsızlandı 7-8 ay kadar çile doldurduktan sonra oda göçüp gitti.
şimdi sıra talip hocada Allah ne gösterir bilmiyorum. Bir gün bu hayat bize de cicoz der her halde. Gidenlere her gün duamız mekanları cennet olsun, Kalanlara Sevdikleri ve sevenleriyle hayırlı ömürler olsun.
-----------------------------------------------------------AR----------------------------------------------------------
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.