Akdenizli

• 7 Temmuz 2006 Cuma 12:40:08

Orada yaşayanlar ikiye ayrılır !
Orada yaşadığının farkında olanlar
ve diğerleri
Bu grupta yer alanlar; üç dört günde bir yaz kış plaja yada falezlerin üstünde bir yerlere gidip Akdenizi seyredip; onunla biraraya gelemedikleri süre içinde başından geçenleri o müthiş mavilikle paylaşanlardır. Bu paylaşım Konyaaltı’nda biyerlerde, Mermerli’de, İskele’de, Lara’da, Kundu’da veya denizi görüp de iyot kokusunu ciğerlerine doldurabildikleri herhangi bir yerde olabilir. Onlar artık Akdenizlidirler. Akdenizli olmak için Akdeniz’in herhangi bir yerinde doğmuş olmaları da gerekmez. Paylaşacakları bişeyler varsa paylaşırlar, hiçkimseyi bulamasalar da bulabildikleri en iyi mavilikle paylaşırlar. O mavilikte bulurlar insanlıklarını, aşklarını, eşlerini, çocuklarını. Bulamadıkları tek şey düşmanlıktır. Düşmanlığın ve onun davetlisi art niyet, kıskançlık ve buna benzer hiçbir duygunun rengi değildir zaten mavi..
Ah o mavi yok mu bütün sebep odur olan bitenlere o yüzdendir taş sektireceğim diye denize taş fırlatıp s...r çekmek, yada en yükseğe çıkıp en uzağa tükürmek çabası, hatta en uzağa işemek, rüzgarsız havalarda.
Çoğunlukla yanık tenli ve seksidirler. Aşka doyamazlar çünkü doymak için aşık olmazlar niyetleri doyurmaktır daha çok, aşık olduklarını. (Aşkları bunu anlamasa bile) Bunun da farkında bile değildirler çünkü herşeyi sarhoşlukla yaparlar. Ama onları sarhoş eden de alkol değildir. İyottur, mavidir, dalgadır, dalgacılıktır, sofra değil sofradakilerdir. Kalp atışları, falezleri döven dalganın sesiyle senkronizedir. Perva diye bişeye sahip olmayıp, duygularını pervasızca saçıp döken insanlardır onlar.
Anadolu’da büyük olmayan bir kentte yaşadıklarını düşünmez onlar. Çünkü dalgınlıkla Ankara yada İstanbul’a bermuda şortlarıyla gittiklerinde; üzerlerine odaklanan ve yabancılayan bakışlara bile aldırış etmez kenti dinlerler biyerlerden dalga sesi geliyo mu diye. Ayakkabılarını çıkarıp, deniz çekildikçe denize doğru koşup yükseldikçe kaçıp kimselerin akıl erdiremiyeceği bir oyunu oynamak isterler. Belki yanlarında birkaç Akdenizli daha olsun yada Akdeniz olsun isterler.
Orada yaşadıklarının, aşkla yaşadıklarının farkında olanlar.
Bunun ne Mendel’le nede bezelyelerle ilgisi yoktur. Sonradan olur.
İyodla, dalgayla, çuprayla, rakıyla filan...