- 273 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
TÜRK VE İSVEÇLİ
Türkle İsveçli can ciğer iki arkadaştılar,Türkün elinde yiyeceği İsveçlininde bir kayığı vardı.
Yukarıdan bir ses duydular ses bunlara bulunduğunuz yere tsunami geliyor falan güne kadar adayı terkedin.
Karşı kıyıda bol yiyecek var artık orada yaşarsınız dedi.
Söylenen güne kadar Türk ne kadar yiyeceği varsa İsveçliyle birlikte yiyip tüketince geriye nevale kalmadı.
İsveçli ne olur ne olmaz diye dağdaki çalılar arasına biraz yiyecek saklamıştı.
Beklenen gün geldi hava sıcak,gökyüzü güneşli,deniz dalgalanıyor ve bir taraftanda püfür püfür yel esiyor.
İsveçli dedi biz karşı kıyıya geçeceğiz ama oraları tanımıyoruz,kimler var kimler yok bilmiyoruz.
Bulunduğumuz yeri iyi kötü tanıyoruz,nerede ne var biliyoruz deyip cıznaklık yapıp ben karşıya geçmiyorum dedi.
Türk fena halde sinirlendi,ulan goduğumun uşağı hani karşıya birlikte geçecektik,benim nevaleyi tüketincemi aklın başına geldi deyip panikledi.
Çünkü azığını tümden bitirip torbayıda denize atmıştı.
İsveçli kayığı ormanın derinliklerine saklamıştı Türkün kızdığını görünce fırlayıp dağın arkasında kayboldu.
Türk karşıya geçme umuduyla denizin kenarındaki kumluk alanda ileri geri gezmeye başladı fakat karşıya geçme umudunu kaybetmeden.
İsveçlide yukarı tepeden onu seyrediyordu.
Bu arada bakalım ikinci bir ses gelecekmi Türke,yoksa sesin sahibi bir gemi gönderip Türkü oradan kurtaracakmı yoksa Nuhun Tufanımı kopacak bekleyip görelim.