ACI HEP İÇERDE OLMALI
Acı hep içerde olmalı. Unutmamalı ve kanıksamamalı hiçbir zaman. Elin böğründe dolaştığın her sokağın, kaldırım taşlarının ne tür bir sıkıntının etikisiyle sayıldığı hatırlanır zaten ne çok unutmak istesen de. Diline hiç dolayamadığın halde, her kulağına gelen titreşimle seni ağlatan şarkı sözlerini de uzun uzun dinleyemez, ne kadar dinlesen de alışamazsın sızısına...
Taze değil belki ama tozu alınmış, her seven kalple bir kez daha cilalanan yarası bile kandan başka merhem kabul etmeyen, asıllı astarsız derin bir çığlıktır bu... Kimse bağırmasa da herkes duyar sesini...
Acını sever, bağlanırsın sevdana yapıştığın gibi. Ne sökün kabul eder kökleri, ne budanmayı hazmeder fideleri. Ayrılığın mevsimine bırakır, gözünden boşalan sağnak yağışlarla beslersin onu. Binince kez bozacağını bile bile tevbe edersin bir daha onu çok sevmeyeceğine... sevdanın zamansız, zaman ötesi bir belleği olsa da "unuturum" dersin. Unutmazsın, unutamazsın. Tüm sinirlerin musalla taşına çıksa da, sevdanı taşıyan sinir çevirmez başını hayata. Hep kalır içinde acısı... Tekrarı olmasın diye... İşte belki de en çok bu yüzden: Acı hep içerde olmalı. Unutmamalı ve kanıksamamalı hiçbir zaman!
Naz ÇAKIR