- 306 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
MİLLİ POLİTİKA VE DIŞ MİHRAKLAR 3 Abdülhamit Siyaseti
MİLLİ POLİTİKA VE DIŞ MİHRAKLAR
3
Abdülhamit Siyaseti
Milli politika için tarihi deneyimlerimize bakmak, onlardan ders almak şart. Abdülhamit’in en nazik zamanda devleti nasıl idare ettiği, düşmanlarını birbiriyle anlaşmazlığa düşürerek Osmanlı’nın menfaatlerini koruduğunu anlamak gerek.
Önce imparatorluk içindeki Hristiyanların anlaşmasını, sonra dış düşmanların ittifakını önlemiş, böylece her iki düşman unsurun Osmanlı için yapmakta oldukları ve yapabilecekleri çalışmaları akamete uğratmış oldu.
Ancak Abdülhamit’i güya Şeriatçı bir ayaklanmayla deviren İttihatçıların bu büyük politikadan habersiz, Abdülhamit’in bütün planlarını bozarak ve Osmanlı’nın düşmanlarının kendi aralarındaki ayrılıkları gidererek, anlaşmazlıkları yok ederek birleşmelerini sağlamış, böylece birleşen şer güçlerin Müslümanlar aleyhine hain planlar yapmalarını kolaylaştırmış, Balkan savaşıyla Osmanlı’ya karşı büyük bir cephe açmalarını sağlamıştır.
İşte Balkan savaşı ve mağlubiyeti bu tip ahmakça eylemler ve siyasetsizlik siyaseti nedeniyle aleyhimize sonuçlanmış, koca bir devletin gelecekteki yıkımına yol açılmıştı.
Akıllı bir politika bu değildi ve yapılmaması gerekenler yapılmış, basiretsiz politikalarla ülkenin yıkımına çanak tutulmuştu. Açıkça kendi ayağına kurşun sıkmak denilen bu hareket devlet adamlığıyla bağdaşmaz 3,5 zavallının hamasete dayalı iyi niyet politikalarından ibaretti. Ancak iyi niyet her yerde iyi sonuçlara varmayacaktı. Düşmana yapılacak iyi niyetli davranış, düşmanın güçlenmesine yol açacak, bundan en büyük zararı yine devlet görecekti.
Oysa devletlerarası politikalarda iyi niyet her zaman iyi sonuçlar vermez. Bu iyi niyet aklın öngörüsü ve devletin yüce menfaatleri göz önüne alınmadan kullanılırsa yarar yerine zara verecek, düşmanın ekmeğine yağ sürerek, kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına gelecekti. Bindiği dalı kesmekle aynı anlamı taşıyan bu politik davranış, gaflet, dalalet ve ihanet dışında hiçbir şekilde adlandırılamaz.
Siyasette duygusallığa yer yoktur. Siyasette hamasete yer olmamalı. Siyaset akılcı, zamana ve şartlara uygun olursa ancak halkının yararına, devletin bekasına uygun olabilir. Başka türlüsü yarar yerine zarar verir. Ve açıkçası bu da basiretsizliktir asla ve asla devlet adamının davranışına uygun bir yöntem değildir.
Ahmet Kemal
________________________________________
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.